Vehbi Tülek

İslâm âleminde, namaz vakitlerini anlamaya yarayan "usturlab" âletini ilk yapan ve kullanan zât, Ebû İshâk el-Fezârî hazretleridir.

Abdullah Menûfî hazretleri buyurdu ki: "Âlimleri hafife alanların âhireti, ümerâyı hafife alanların dünyâsı, dostlarını hafife alanların mürüvveti yıkılır."

"Ey oğul! Senin dilin güzel ve tatlı; yüzün ise kötülüklerden kurtulmuş gibi gülüyor, ya kalbinin hâli nasıl? Cemâat içinde iyi görünüyorsun, ya yalnız iken nasılsın?"

Kânûnî Sultan Süleymân Hanın Irakeyn seferine katılan Sârbânbaşı Ahmed Sârbân'ın çok huysuz ve geçimsiz bir hanımı vardı. Ömrünün sonuna kadar onun eziyetlerine katlandı. Ve bir gün...

"Gözünü ten elbisesinden çek de o libasın içindekine dikkat et. Şekle değil manaya bak. Eğer şekilce benzerlik insan olmaya yetseydi iyi de kötü de bir olurdu..."

Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şeriflerinde buyurdular ki: "Selâmı yayınız, selâmet bulursunuz. Boş şey kötüdür."

Ebû Recâ buyurdu ki: "Öldükten sonra güvenebileceğim, benim arkamdan gelecek, yüzümü topraklara sürerek Rabbim için kıldığım beş vakit namazdan başka, beni kurtaracak hiçbir şeyim yoktur."

Habîb bin Ebî Sabit, Tâbiîn devrinde Kûfe'de yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 119 (m. 737) târihinde vefât etti. Kûfe'nin meşhûr fakîhlerindendi...

Elyesa aleyhisselâm, İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerdendir. İlyâs aleyhisselâmdan sonra gönderilmiştir. Mûsâ aleyhisselâmın dinini yaymakla vazifelendirilmiş nebi idiler...

"Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki: Ölülerin illiyyîndeki veya siccîndeki rûhları, ara sıra, yâni Allahü teâlâ dileyince, mezarlarındaki cesetlerine iâde olunurlar. En çok cumâ geceleri böyle olur..."

Abdurrahmân bin Mehdî buyurdu ki: "İlimlerin en faydalısı, kulluk vazîfesi ile ilgili hükümleri öğrenmektir. Ve yine ilimlerin en yükseği tevhîd ilmi olup, Allahü teâlânın zâtına ve sıfatlarına âit bilgileri öğrenmektir."

Abdülhakîm-i Siyalkûtî buyurdu ki: "Ölü yardım yapamaz, diyenleri anlayamıyorum. Duâ eden, Allahü teâlâdan istemektedir. Duâsının kabûl olması için, Allahü teâlânın sevdiği bir kulunu vâsıta yapmaktadır..."

"Allahü teâlânın kullarından birine bir musîbet gelse, bunun için sakın sevinme! Gıybet ve dedikodu yapma! İnsanlar arasında söz taşıma! Sana zulmedeni affet!.."

Ahmed-i Çeştî buyurdu ki: "Kalbinde bir leke görürsen, oruç tut. Gitmezse, az konuşmaya bak. Gitmezse, günahlardan şiddetle kaç. Yine gitmezse, her hâli iyi bilen Allahü teâlâya yalvarmaya başla..."

Ali el-Masîsî buyurdu ki: "Tövbe iki çeşittir. Biri avâmın tövbesi, biri de seçilmişlerin tövbesidir. Avâmın tövbesi günâhlardan tövbedir. Seçilmişlerin tövbesi gafletten tövbedir..."

Abdülvâhid bin Zeyd, arkadaşlarıyla bir deniz yolculuğuna çıkar. Bindikleri gemi fırtınaya tutulur ve dalgalar onları bir adaya sürükler. Orada puta tapan bir adamla karşılaşırlar!..

Ahıskalı Abdullah Efendi buyurdu ki: "Şunu iyi bilin ki, insanlar bu âlemde yolculuk hâlindedirler. Onların ilk konakları beşik, sonuncusu ise kabirdir. Hakîkî vatan, ya Cennet veya Cehennem'dir..."

Ahmed el-Esrem buyurdu ki: "Âlimin ölümü, büyük bir musîbettir. Şeytan ve yardımcıları, Müslümanlar için birçok fitneler hazırlarlar. Maksatlarına erişebilmek için âlimlerin yok olmasını beklerler."

Ali bin Muhammed buyurdu ki: "Ey insanoğlu! Gençliğinle gururlanma. Her şeye gücünün yetmesi, seni aldatmasın. Senden önce, gençlerin pekçoğu saçı sakalı ağarmadan bu dünyâyı terk etti."

Ebû Abdullah Cavpâre buyurdu ki: "Dünyanın oğullarına (dünyâ malı, mevkii, şan, şöhret, para, çocuk vs.) karşı zâhid olmak, onlara kıymet vermeyip terk etmek; akıllı kişinin şânındandır."