Eğitim devrimi mektuplarda! Çeyrek asır önce kurulan hayaller bugün gerçek oldu

Millî Eğitim Bakanlığı, 2001’de cumhuriyetin 100. yılına mektup kampanyası başlattı. Öğretmen ve öğrencilerin 2023 yılına dair temennilerini yazdığı mektuplar, 21 yıl sonra açıldı. İstekler, eğitimdeki değişim ve dönüşümü gözler önüne serdi. Göndericilerin bazıları kalabalık, öğretmensiz sınıflardan dert yandı. Kimi başörtüsü engelinin, kimi katsayı adaletsizliğinin bitirilmesini istedi; kimisi de harçların kaldırılmasını. Hayaller gerçek oldu. Çözümü mümkün görünmeyen problemler tarihe karıştı.
MAHMUT ÖZAY İSTANBUL - Kuruluşunun 102. yılını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin nazarında 100. yıl mihenk taşı kabul edildi. 2023’e dair büyük hayaller kuruldu. Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde 2001 yılında Millî Eğitim Bakanlığı bu çerçevede bir mektup kampanyası başlattı. Öğretmen ve öğrencilerden eğitimi 100. yılda nerede görmek istediklerini anlatmaları istendi. Kâğıtlar çıkarıldı, zarflar hazırlandı, duygular satırlara döküldü. Vakti geldi mektuplar açıldı. “Gönderen”lerin kimi 28 Şubat’ın zulmünden dert yanıp başörtüsü ve katsayı probleminin çözülmesini dilediğini yazmıştı. Kimi sınıf ve öğretmen yetersizliğinden, kimi farelerin okullarda cirit attığından şikâyetçi olmuştu. Çeyrek asır sonra açılan mektuplar, Türkiye’nin eğitimdeki başarısını da yansıttı. Çünkü çözümü neredeyse imkânsız görünen kronik problemler giderildi.

BUNU ÇÖZENE TEŞEKKÜRLER
İşte o mektuplardan öne çıkanlar:
▪️Mehmet S. (İzmir-Öğretmen) Sayın Millî Eğitim Bakanı ve bütün eğitimcilere selam, hürmetle. Hür eğitim istiyorum. Kılık-kıyafette ve saç-sakal, başörtüsünün iyi bir hoşgörü ile halledilmesini istiyorum. Yüce Allah’ın izniyle bu mektubu yazdığım zamandan hemen sonra çözülmüş olur. Bunu sorun olmaktan çıkaran kimselere teşekkürler ederim.

▪️Sezer D. (Manisa-Öğrenci) Bu mektubu 21 yıl önce yazıyorum. Yani 2002’de... Bu süreçte sorunlar çok tabii. Örneğin okullar boş. Öğretmen sıkıntısı var. Umarım 2023’te bu sorun ortadan kalkar. Hatta öğretmen yokluğu sebebiyle başka sınıflardan çocuklar eğitim veriyor. Belki bu mektup size ulaşamaz. Ancak bu sorun devam etmesin diye size yazıyorum. Siz de öğrencilik yaptınız, zorluk çektiniz. Bu zorlukları göz önünde bulundurun. Eğer bu sorunlar 2023’te devam ederse lütfen bu sorunu kaldırın. Siz bu mektubu ciddiye almayabilirsiniz ama bu mektup ciddiye alınacak kadar önemli.
▪️Gülay Ö. (Adana-Öğretmen) Yıllarca doğuda öğretmenlik yaptım. Umarım bu satırlar okunduğunda “Doğuda görev yaptım” demek bir ayrıcalık, özellik olmaz. Ülkemin her yanında öğrenciler eşit şartlarda eğitim-öğretim yapıyor, öğretmenler eşit şartlarda çalışıyor olur. Farelerle, soğukla savaşarak çetin bir dönem geçiriyorum. Su yok, bidonlarla taşıyıp depoluyoruz. Yapı kullanılamaz durumda, ısınamıyoruz. Ama olsun, yüreğim sıcak. Kaldığım yerde elektrik çoğu kez yok. Bazen 10 gün gelmiyor. Kaldığım yer de sıkıntılı. Çok hasta olduğum zamanlar oldu. Geceleri kapım açık yattım. Ölürsem birileri bulabilsin diye. Ölümden korktuğumdan değil, birileri üzülmesin diye.

MESLEK YOK FARZ EDİLDİ
▪️Medine Y. (İzmir-Öğretmen) Sayın Millî Eğitim Bakanım, siz bu mektubu elinize aldığınızda büyük ihtimalle ben hayatta olmayacağım. Bu nedenle sözcüklerim yalın ve özgün olacak. Bu dönemde meslek liseleri yok farz edildi.
▪️Hakkı G. (Denizli-Öğrenci) Okulumuzda 1,5 yıldır bilgisayar mevcut fakat kurulup da öğrencilere yararlı hâle getirilmiyor. Depoda duruyor. Daha neler var neler anlatmakla bitmez.

BİZİ HAİN GÖSTERİYORLAR
▪️Ayşe F. (Ankara-Öğretmen) Puanım kırılmasaydı şu an mimarlık fakültesi 3. sınıfta olacaktım. Ama bu hayalimin artık olmayacağına inandım. İkinci sevdiğim meslek olan öğretmenliği tercih ettim. Daha yolun başındayım. Ben mimar olamadım ama öğrencilerim arasından mimarlar, doktorlar, bürokratlar çıkacak. Her gün televizyonlarda bu vatanın ve devletin yılmaz savunucuları olduklarını söyleyenler bizi hain gibi gösteriyor ve bize böylelikle en büyük düşmanlığı yapıyorlar. Büyük dedem İstiklal Savaşında doğu cephesinde esir düşmüş. Ben nasıl devletimin düşmanı olabilirim? Günlerce gözlerim kan ağladı. Siz bilir misiniz güneşin doğduğu her gün yeni gözyaşları dökmeyi? Dilerim 21 yıl sonra böyle başörtü sorunları falan olmaz.

NEREDEN NEREYE...
AK Parti döneminde okullara başörtüsüyle girme yasağı kaldırıldı. Meslek ve imam hatip liselilerin önünü kesen katsayı uygulaması tarihe karıştı. Ders kitapları ücretsiz dağıtılmaya başladı. Harçlar kaldırıldı. Üniversite sayısı üçe katlandı. Zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Bütçede en büyük pay eğitime aktarıldı. 40 bin civarında olan sınıf sayısı üçe katlandı. Derslik başına düşen öğrenci sayısı ortaöğretimlerde 16’ya kadar düştü. Okullaşma oranı yüzde 90’ı geçti. 500 bin civarında olan öğretmen sayısı 1,2 milyonu geçti. 800 binin üzerinde öğretmen atandı.

BAKAN TEKİN: MEKTUPLAR ALDIĞIMIZ MESAFEYİ GÖSTERİYOR
>> Mektupları gazetemize değerlendiren Yusuf Tekin şunları söyledi: 2001 yılında ‘Cumhuriyet’in 100. yılı’ için yazılan mektuplar, Türkiye’nin Millî Eğitim alanında aldığı mesafeyi gösteriyor. O yıllarda hayal bile edilemeyen bir durumdayız. Son 20 yılda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte eğitim konusunda yaşanan değişim, dünyanın her noktasında eğitim fakültelerinde ders olarak okutulabilecek bir gelişme.Bir öğretmenimiz, ‘İnşallah Cumhuriyet’in 100. yılında 40 kişilik sınıflarda ders anlatırım’ diyor. Ne demek? Şu an Türkiye’de 40 kişilik sınıf var mı? Şu an Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısı ortaöğretimlerde 16-17 civarında, temel eğitim çağında ise 21-22 civarında. O gün sahip olduğumuz derslik sayısı katbekat artırıldı. Bu bir devrim. Mektupların birinde ‘İnşallah her okulda bir bilgisayar olur’ deniliyor. Bugün geldiğimiz noktada bilgisayarı geçtik, 65 bin okulumuzda etkileşimli tahtalar var.





