Başbakan Davutoğlu: Dünya barışı Kudüs'ten geçer

Başbakan Davutoğlu: Dünya barışı Kudüs'ten geçer
GÜNDEM Haberleri

"Bir gün Gazzeli çocuklar için, Mescid-i Aksa'da şehit edilenler için liderler omuz omuza yürürse dünyaya o zaman barış gelir..."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Paris'teki terör eyleminin ardından İslam dinini hedef alan söylemlere tepki gösterdi. Davutoğlu. "İnsanlık suçu işleyen ve en fazla da İslam'a zarar veren böyle bir terör eyleminin 'İslam terörü' diye adlandırılmasına hiçbir yerde müsaade etmeyeceğiz" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında başta Paris'teki terör eylemi ve bu eyleme karşı yapılan protesto yürüyüşünü değerlendirdi. Davutoğlu şunları söyledi:
ZALİMLERE KARŞI SUSMAYIZ
Yürüyüşe katılan liderler arasında en kalabalık nüfusa sahip Müslüman ülkenin Başbakanı olarak mevcudiyetimiz küresel olarak verdiğimiz bu mesajla ilgilidir. Kim olursa olsun, nerede yapılmış olursa olsun, kimi hedef alırsa alsın her türlü teröre, zorbalığa, zulme karşı çıkmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde devlet terörü uygulayan kişilere ve devletlere karşı da sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Gazze'de İsrail'in yaptığı zulme 'devlet terörü' demeye devam edeceğiz. Hama'da, Humus'ta, Halep'te scud füzeleriyle, kimyasal silahlarla halkını katleden Esed'in yaptığına 'devlet terörü' demeye devam edeceğiz. Katılan o liderler ve ülkeler arasında böylesine ilkesel tutum takınan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Bazıları eğer terör İsrail tarafından devlet terörü şeklinde yapılıyorsa sessiz kalıyorlar, bazıları Suriye'deki rejime destek veriyor ve onların yaptığı devlet terörüne 300 bin kardeşimizin katledilmesine sessiz kalıyor, sükût ediyor. Bazıları DEAŞ'ın ya da diğerlerinin terörüne sükut ediyor. Bütün bu zalimlikler, barbarlıklar karşısında susmayan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldu, susmayan tek hareket AK Parti hareketi oldu.
Dünyaya barış ne zaman gelir? Bir gün Başkenti Kudüs olan özgür Filistin kurulduğunda ve o başkent Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya doğru bu liderler yürüdüğünde işte dünyaya barış o zaman gelecek. Ama eğer katledilen Müslümansa, katledilen Afrikalıysa, katledilen doğuluysa ve sessiz kalınıyorsa işte o zaman tek taraflı bir mücadele söz konusu olur.
MEYDANI İSRAİL'E BIRAKMAYIZ
Bazıları Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı gibi bizim İsrail Başbakanı ile niye orada bulunduğumuzu sorguluyorlar. Biz meydanı onlara bırakmayız. İnsanlık neredeyse biz orada olacağız. Bizim orada olmamız ne kadar doğalsa ne kadar samimiyse İsrail Başbakanı'nın orada olması o kadar anormal o kadar gayri samimidir.
İslam karşıtlığını körükleyenler Paris'te Müslümanların olmadığı bir resim istedi. Biz oraya gitmekle bu oyunu bozduk. Biz orada bulunmakla şunu haykırdık, İslam Avrupa'nın asli dinidir, Endülüs'te ve Osmanlı'da çok kültürlülüğü altın harflerle yazmış bir dinin mensuplarıdır. Gerek Hollande'a gerek Merkel'e teşekkür ediyorum. Hollande terörün İslam ile özdeşleşemeyeceğini vurguladı. Merkel de, "İslam Almanya'ya ait dindir, ben de herkesin başbakanıyım" dedi. İşte görmek, duymak istediğimiz söz budur.
ABBAS'LA YEMEK YEDİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısının ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Fransa'daki yürüyüşün değerlendirildiği yemekte, Davutoğlu'nun "Tek anormallik Netanyahu'nun bulunmasıydı" ifadesini kullandığı kaydedildi.


DAVUTOĞLU ÖZEL HAYATINI ANLATTI: Konuşmamı zihnimde kurmadan uyuyamam
"Yatınca ertesi gün yapacağım konuşmayı düşünürüm. Zihnimde kurmadan çıkıp konuşmam. O takılır zihninize, uyuyamazsınız..."
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya dönüşünde uçakta özel hayatına dair bilinmeyen yönlerini gazetecilerle paylaştı. Eve hep geç saatlerde vardığını söyleyen Davutoğlu, "Eve gittiğimde, yaptığım ilk şey, gece saat 1 de olsa 2 de olsa gider çocukları uykularında öperim. Daha çocukları gece gelip de öpmeden uyuduğum vaki değildir. O çocuk, onu hisseder" diye konuştu.
Davutoğlu, yorulduğunda ise ya kendi içinde tefekkür ettiğini ya da yürüdüğünü kaydederek, tabiatla olan temasın insanı dinlendirdiğini söyledi.
"Yemek yapıyor musunuz?" sorusuna, Davutoğlu, "Sare Hanım gibi iyi bir aşçı, düzenli bir eşe sahip olunca hiç ihtiyaç hissetmedim. Bazen çocuklar, 'Baba ne olur, peynirli yumurta yap' derler. Çok iyi yaparım, 3-4 peyniri karıştırarak. O da Malezya'da yalnız kaldığımda geliştirdiğim bir şey."
Davutoğlu, yoğun temponun, "kenara çekilip dinleneyim" dediğinde zihninden gitmediğini belirterek, "Ben yattıktan sonra, uzun süre ertesi gün yapacağım konuşmayı düşünürüm. Birçok konuşma kendi hitabım. Yazılı metin oluyor bazen ama genelde kendim zihnimde kurmadan çıkıp konuşmam. O takılır zihninize, uyuyamazsınız" dedi.
Kitap okumaya veya yazmaya başladığında bütün her şeyi unuttuğunu belirten Davutoğlu, "Ben kitap okurken ya da yazarken bana kim ne derse desin, 'evet' derim. Bir an önce beni yalnız bıraksınlar diye... Çocuklar zor izinleri, benden o dönemde, o saatte alırlar. Sonra Sare Hanım telaşla gelir, 'Nasıl izin verdin?' Vallahi hiç hatırlamıyorum, derim. Çocuklar o arada izni koparırlar" dedi.
İSMAİL SONSUZ








UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...