İsrail-Hamas savaşında barış söyleminin teşvik edilmesinde medyanın sorumluluğu

Düzenleyen: / Kaynak: Haber Merkezi
- Güncelleme:
İsrail-Hamas savaşında barış söyleminin teşvik edilmesinde medyanın sorumluluğu

Dünya Haberleri  / Haber Merkezi

Çok az yayın kuruluşu, iki milyondan fazla insanın nasıl küçük bir şeritte toplandığını sorma zahmetine girdi. Türkiye Gazetesi, geleneksel ve dijital medyaya yansıyan dezenformasyonları, nefret söylemlerini ve ayrımcı dili yazdı.

İsrail-Hamas savaşında hayatını kaybeden gazeteci sayısı 73’e yükseldi. 7 bin 112'si çocuk olan 16 bin Filistinli ve 1.200’ü İsrailli olmak üzere ölenlerin sayısı 17 bini aştı. Türkiye Gazetesi bu savaşın geleneksel ve dijital medyaya yansıyan nefret söylemi ve ayrımcı dil sorununu yazdı.

Filistinlilerin ölümlerinin medyada "sivil zayiat" olarak nitelenmesi, İsrail-Hamas çatışmasının en büyük sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Kullanılan dilin doğru ve hassas olup olmadığı konusuna dair birçok çekince var. Medya’nın kelimelere yüklediği kimlikler, kalıp yargı ve önyargıyı güçlendirecek genellemeler yapılmasına yol açabilir.

Tarih tanıklık ediyor ki İsrail devletinin Filistinlilere yönelik eylemleri İsrail-Hamas savaşıyla başlamış değil. Filistinliler 1948 yılından itibaren İsrail tarafından, Filistin Halkının, özellikler gençlere yönelik temel insan hakları ihlalleriyle mücadele ediyor. Medya, bu mücadeleyi ele alırken büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Çünkü bu konuyu işleyen haberlerin yansımaları çatışmayı daha da derinleştirebiliyor.

Batı medyasından bir örnekle başlayalım, İngiltere merkezli basın kuruluşu BBC İsrail-Hamas çatışmasını “7 Ekimde Hamas tarafından başlatılan Gazze savaşı” olarak nitelendiriyor. Fakat Hamas İsrail’in hem sessiz işgali hem baskıcı tutumuna ve yıllardır komşu Filistin’e yaptığı zulmün bir sonucu olarak bu çatışmaya dahil olmuştur.

BBC Newsnight muhabiri Kirsty Wark, Birleşik Krallık büyükelçisi Husam Zomlot ile yaptığı röportajda eleştirilere maruz kaldı. Wark ailesinden 7 kişiyi İsrail saldırılarında kaybettiğini söyleyen Zomlot’a “İsrail’de de siviller ölüyor,” cevabını verdi. Wark Filistinli sivillerin öldürülmesi karşısında tepkisini bunu kınayarak değil, bir karşı tez sunarak savunmaya çalıştı.

Uluslararası Af Örgütüne göre sosyal medya platformlarının içerik denetimi, Gazze içindeki ve dışındaki Filistinlilerin ifade özgürlüğü haklarını kısıtlıyor.

Çok az yayın kuruluşu, iki milyondan fazla insanın nasıl küçük bir şeritte toplandığını sorma zahmetine girdi veya bölgeyi bir açık hava hapishanesi olarak nitelendiren 16 yıllık ablukayı tartıştı.

Amerikalı gazeteci John Calhoun Merrill'in ifadesiyle, "Bir ulusun gazeteciliği toplumun izin verdiği sınırları aşamaz; ancak çok da geride kalamaz."

Çatışmanın çözümü için doğru barış dili kullanmak, taraflar arasında anlayış ve diyalog oluşturmayı hedeflemek medyanın sorumluluğudur.

SON 30 YILIN EN ÇOK GAZETECİ ÖLDÜRÜLEN ÇATIŞMASI

İsrail'in gazeteci kayıplarına yol açan eylemlerini kınayan ve Batı medyasının Gazze'yle ilgili haberlere yaklaşımını irdeleyen 900'ü aşkın gazeteci açık bir mektup yayınladı. Washington Post, bu mektubu desteklemenin cesur ve potansiyel olarak tehlikeli bir karar olduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres 7 Kasım’da yaptığı konuşmasında, “Son 4 haftada öldürüldüğü bildirilen gazetecilerin sayısı, son 30 yıldaki tüm çatışmaları aştı. Örgütümüzün tarihinin hiçbir döneminde bu kadar fazla Birleşmiş Milletler yardım görevlisi öldürülmemişti,” ifadelerini kullanmıştı.

Düzenleyen:  - Dünya
Kaynak: Haber Merkezi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...