Reisi’nin helikopteri düştü! Kaza mı yoksa suikast mi?

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
İran, Helikopter, Suikast, Haber

Dünya Haberleri  / Türkiye Gazetesi

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi helikopter kazasında hayatını kaybetti. Kazada kurtulan olmadı, Reisi'nin yanında İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da vardı. Peki, Reisi’nin ölümü kimin işine yarar?

DR. DOĞACAN BAŞARAN'IN ANALİZİ — 19 Mayıs günü Azerbaycan’dan dönen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopteri düştü. Uçakta İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da yer alıyordu. 20 Mayıs günün ilk saatlerinde Türkiye’nin arama-kurtarma ekiplerine katkı sağlamak için İran’ın talebiyle gönderdiği Akıncı İHA’nın tespit ettiği lokasyonda helikopterin enkazına ulaşıldı. İran medyası, enkazda yaşam belirtisinin olmadığını bildiriyor. Peki, Ortadoğu’da Suriye’den Irak’a, Yemen’den Lübnan’a kadar farklı coğrafyalarda milis güçler aracılığıyla vekalet savaşları yürüten bir ülkenin bu kadar üst düzey ismi aynı helikopterde bulundurması normal mi?

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından Bağdat Havalimanı’nda öldürülmesini hatırlarsak, İran açısından bu durumun anormal olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü Süleymani ile birlikte Ebu Mehdi El Mühendis gibi İran’ın Irak’ta vekil unsur olarak kullandığı grupların en önemli lideri de ölmüştü.

Dolayısıyla İran, bölgede kendini güvende hissetmenin rahatlığını yaşıyor olabilir. Ancak gelinen nokta itibariyle Tahran yönetimi, Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ı taşıyan helikopterin düştüğü ve bu isimlerin muhtemelen hayatını kaybettiği gerçeğiyle karşı karşıya. 

Reisi’nin helikopteri düştü! Kaza mı yoksa suikast mi? - 1. Resim

Akıllardaki soru ise şu: Reisi’nin helikopterinin düşmesi bir kaza mı; yoksa suikast mı? Öncelikle ifade etmek gerekir ki; Reisi ve Abdullahiyan’ı taşıyan helikopterin düşmesi bir kaza olabilir. Doğu Azerbaycan vilayetindeki Culfa bölgesi yakınlarında helikopterin düştüğü ormanlık arazinin koşulları ve helikopterin eski olması, kaza ihtimalini güçlendiriyor. Cumhurbaşkanı’nın bu kadar eski bir helikopterle seyahat etmesi ise ayrı bir tartışma konusu. Buna rağmen hava koşulları kaza ihtimalini doğrulayan cinsten. Peki ya suikastse?

Reisi’yi taşıyan helikopterin suikast sonucu düşmesi senaryosu iki ihtimal üzerinden okunabilir. Bunlardan ilki, hadiseyi İsrail ile ilişkilendirmeye kapı aralar. Öncelikle İran’ın 1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi’nden bu yana retorik olarak İsrail’i “küçük şeytan” şeklinde nitelendirdiğine değinilmeli. 7 Ekim’de başlayan süreç ise yeni bir eşiğe kapı araladı. 

Reisi’nin helikopteri düştü! Kaza mı yoksa suikast mi? - 2. Resim

Mevcut durumda İran destekli milis grupların İsrail ve ABD’yi hedef aldığı bir süreç yaşanıyor. ABD, Irak’taki İran destekli milislerin saldırılarının hedefi olurken, Yemen’de varlığını sürdüren İran destekli Şii milis grup olan Husi Ensarullah Hareketi de İsrail gemilerini ve İsrail ile ticaret yapan diğer ülkelere ait gemileri hedef alıyor. Yakın geçmişte İran ile İsrail’in karşılıklı drone ve füze saldırıları da düzenledi. Böylesi bir ortamda İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinin düşmesi İsrail ile ilişkilendirilebilir. Ancak bir senaryo daha var. 
İkinci ve güçlü ihtimal, İran’da rejim içi hesaplaşmanın yaşanıyor olması. Bilindiği üzere Reisi, İran’ın Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’den sonra Dini Lider olabileceği düşünülen isimlerin başında geliyordu. Esasen müesses nizam da Reisi’nin Hamaney’den sonraki Dini Lider olması yönünde bir beklenti içerisindeydi. Bu nedenle Reisi, Yargı Erki başkanlığı yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı olmuş ve bir anlamda kritik makamlarda tecrübe kazanması sağlanmıştı. Aslında Reisi’nin ilk aday olduğunda Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesine rağmen ikinci kez muhafazakarların adayı olması da bununla ilişkili.

Reisi’nin helikopteri düştü! Kaza mı yoksa suikast mi? - 3. Resim

UZUN YILLAR SÜRECEK SALTANATININ BAŞLANGICINI TEMSİL EDİYOR

Rejim içi hesaplaşma senaryosu da tam olarak burada başlıyor. Çünkü 82 yaşındaki Hamaney’in vefat etmesi durumunda yerine geçebileceği düşünülen ikinci isim, Hamaney’in 54 yaşındaki oğlu Mücteba Hamaney.  Mücteba Hamaney'in Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etmekle suçlandığı 2005 yılından bu yana İran siyasetine müdahil olduğu belirtiliyor. Kim bilir, belki de Reisi’nin helikopterinin düşmesi bir kaza değil ve gelişmeler, 82 yaşındaki Hamaney’in oğlunun uzun yıllar sürecek saltanatının başlangıcını temsil ediyor. Olamaz mı?

Netice itibarıyla Reisi, 19 Mayıs’ta trajik bir helikopter kazası yaşadı. İran devlet medyası, enkazda yaşam belirtisinin olmadığını ifade ediyor. Hava koşulları, bu olayın bir kaza olabileceğini doğrulasa da suikast ihtimali de var. Burada akıllara ilk olarak İran-İsrail gerilimi gelse de Reisi’nin ölümünün doğrulanması halinde Hamaney sonrası düzen için Mücteba Hamaney’in rakipsiz hale geleceği aşikar. 

Düzenleyen:  - Dünya
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Faruk Bostan 20 Mayıs 2024 07:43

Suikast tabiki mossadın işi

Ahmet20 Mayıs 2024 07:10

İsrail adamın fişini çekti. Çok açık

Sonraki Haber Yükleniyor...