Öğrenci dört yıllık masrafını 10 yıl çalışsa çıkaramıyor! Vakıf Üniversiteleri neden boş kaldı? Eğitimcilerle konuştuk

2025-YKS yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından 500 tam puan alarak sınavlarda birinci olan öğrencilerin yerleştiği üniversite ve bölümleri belli oldu. Farklı puan türlerinde 6 YKS birincisinden 5’i mühendislik, biri ise hukuk fakültesini kazandı. YÖK Başkanı Erol Özvar “Bir programa yerleşme başarısını gösteren bütün adaylarımızı kayıtlarını yaptırarak üniversite hayatının sunduğu imkânlardan faydalanmaya davet ediyorum” dedi.
MAHMUT ÖZAY - Türkiye İstatistik Kurumu ve Eurostat verilerden yola çıkarak son bir yılda Avrupa’daki üniversiteler ile vakıf üniversiteleri fiyatları kıyaslandı. Ekonomist İnan Mutlu’nun analizine göre son bir yılda Avrupa’daki üniversite fiyatları yüzde 5,2 artarken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 108 olarak gerçekleşti. Artan bu fiyatlar YKS yerleştirme sonuçlarına da yansıdı. Geçen yıl yüzde 91 olan ilk yerleştirme vakıf doluluğu bu yıl yüzde 76’ya geriledi. Vakıf üniversiteleri 2021’den beri ilk kez böyle bir tablo ile karşı karşıya... İstanbul’daki vakıf üniversitelerinde bu düşüş daha sert yaşanarak yüzde 90,6’dan yüzde 71,1’e gerilemiş durumda. ‘Peki neden böyle bir tablo ortaya çıktı, sebep sadece ekonomi mi’ sorusunu eğitimcilere sorduk:
KONTENJAN ŞİŞMESİ ETKİLİ OLDU
Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı: 2025 yılı verileri, vakıf üniversitelerinin yapısal bir doluluk kriziyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu krizin temelinde ekonomik şartlar, kontenjan şişmesi ve öğrencilerin daha seçici hâle gelmesi vardır. Ancak dikkat çekici olan nokta, yüksek nitelikli öğrencilerin burslu kontenjanlara hâlâ güçlü talep göstermesi, yani sorun asıl olarak ücretli/indirimli programlarda yoğunlaşmaktadır. Sadece birkaç üniversite doluluğunu artırması veya koruması, doğru stratejiler, marka gücü ve hedef odaklı öğrenci çekim politikalarının bir sonucu olarak öne çıkmakta; üniversiteyi bu kriz ortamında rakiplerinden ayrıştırmaktadır.
İBRE DEVLETE DÖNDÜ
Eğitimci Prof. Dr. Levent Eraslan: Günümüzde yaşanan ekonomik zorluklar, ailelerin tercih davranışlarını doğrudan etkilemekte. Yüksek hayat maliyetleri, öğrencilerin kendi bulundukları illerdeki üniversitelere ve özellikle devlet üniversitelerine yönelmesine neden olmuş. Döviz kurundaki artış, uluslararası yükseköğretim kurumlarını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki üniversiteleri ulaşılmaz hâle getirmiş; bu durum söz konusu kurumlarda kontenjan boşluklarının oluşmasına yol açmış. Benzer biçimde, vakıf üniversitelerinin gerçekleştirdiği yüksek oranlı ücret artışları da öğrenciler ve aileler açısından erişilebilirliği azaltmış, tercihlerin devlet üniversitelerine kaymasına zemin hazırlamıştır.
KAPANMALAR YAŞANABİLİR
Eğitimci Salim Ünsal: Akademik eğitime ilgi gittikçe zayıflamış durumda. Bunun farkına varmaya başlayan YÖK ilk kez bu yıl devlet üniversitesi kontenjanlarında yüzde 18’lik bir daralmaya gitmek zorunda kaldı. Devlette azalma yaşanırken vakıf üniversitelerinde tam tersine kontenjanlar artmaya devam etti. Zaten ekonomik olarak her yıl daha da zorlanılan bir üniversite türü olan vakıf üniversitelerine yerleşme olgusu bu yıl nihayet patlak verdi.
Vakıf üniversitelerinin bu yıla kadar tercih edilme motivasyonu “Anadolu’da bir şehre gönderip masraf edeceğime üç kuruş fazla verir burada bir vakıfta okuturum”du. Fiyatlardaki artışlar bazılarında o kadar fazla oldu ki; durum “Çocuk 10 sene çalışsa yemeden içmeden bu bedeli geri kazanamaz”a evrildi. Bu yılın olayı budur. Bu durum önümüzdeki yıldan itibaren bazı vakıf üniversitelerini kapanmanın eşiğine getirebilir, bazılarında ise ciddi kontenjan eksilmelerinin yaşanmasına yol açabilir.