En acı Babalar Günü! Oğlunun ölüm haberini aldı, feryatları yürekleri dağladı

Antalya'da motosiklet ile otomobilin kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada 20 yaşındaki genç hayatını kaybetti.

Babalar Günü'nde

oğlunun ölüm haberini alarak kaza yerine gelen acılı babanın feryatları yürekleri sızlattı.

#r-1123805#

MOTOSİKLETİYLE GİTTİĞİ 'YOLUN SONU'NDA ACI HABER

Edinilen bilgiye göre kaza, saat 18.00 sıralarında Kepez ilçesi Ayanoğlu Mahallesi'nde meydana geldi. Motosikletleri ile birlikte cadde üzerine gelen bir grup gençten Abdurrahman Efe Hekimoğlu (20) arkadaşına ait 48 AUR 888 plakalı motosikleti markete gideceğini söyleyerek aldı. Bölge halkı tarafından

‘Yolun sonu'

olarak bilinen ve motosikletli gençlerin hız denemesi yaptığı caddeye gelen Hekimoğlu bir süre burada motosikleti sürdükten sonra ters yönden ilerlemeye başladı.

Abdurrahman Efe Hekimoğlu (20)

KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI

Genç motosikletli bu sırada sol şeritte ilerlemekte olan Yavuz K.'nın kullandığı 07 ES 904 plakalı Volkswagen marka otomobille kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle motosikletli genç savrulurken, kazanın 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. 112 Acil Sağlık ekipleri yaptıkları kontrollerde genç sürücünün hayatını kaybettiğini belirledi. Trafik ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, kaza sonrası gencin yaklaşık 25 metre savrulduğu belirlendi.

EN ACI BABALAR GÜNÜ

Kaza sonrası arkadaşlarının ölüm haberini alan gençler olay yerine gelirken Abdurrahman Efe Hekimoğlu'nun bir arkadaşı gencin babasını telefonla arayarak acı haberi gözyaşları içerisinde verdi. Babalar Günü'nde oğlunun ölüm haberini alarak olay yerine gelen Hekimoğlu'nun babası gözyaşlarına boğuldu.

"OĞLUM YAPMA BİNME, EN GÜZEL ARABAYI ALIRIM" DEDİM

Oğlunun kaza yaptığı motosikletin başına oturan ve defalarca motosiklete binmemesi için uyardığını feryatlar içerisinde söyleyen acılı baba,

"Oğlum yapma dedim, binme dedim. Yapma bana bunu, en güzel arabayı alırım ben sana dedim. Annene nasıl söyleyeceğim ben şimdi"

diyerek gözyaşı döktü.

Ekiplerin olay yerindeki çalışmasının ardından gencin cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

Baki Sancak
15 Haziran 2025
Baki Sancak
Titanik nerede, ne zaman battı? Filmin çekildiği tarih

Titanik buzdağına çarparak Kuzey Atlantik Okyanusu'nda battığında dünya, tarihinin en büyük deniz felaketlerinden birine tanık oldu.

Yaklaşık 2 bin 224 yolcu ve mürettebatın bulunduğu gemi, 2 saat 40 dakika içinde sulara gömülerek bin 500 kişinin can kaybına yol açtı. 

Titanik nerede, ne zaman battı

en çok merak edilen konular arasında yer alıyor.

TİTANİK NEREDE, NE ZAMAN BATTI?

Titanik

, 14 Nisan 1912 Pazar günü saat 23.40’ta (gemi saati) Kuzey Atlantik Okyanusu’nda, Newfoundland’ın yaklaşık 600 kilometre güneyinde bir buzdağına çarptı.

Gemi, İngiltere’nin Southampton limanından New York’a yaptığı ilk seferin dördüncü günündeydi ve 22 knot hızla seyrediyordu.

Çarpışmadan 2 saat 40 dakika sonra, 15 Nisan 1912 Pazartesi günü saat 02:20’de (05:18 GMT) tamamen battı.

Kaza, 1.514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve tarihin en ölümcül deniz felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Titanic’in batışına yol açan faktörler, günümüzde hala tartışılıyor. Gemi, 14 Nisan’da altı buzdağı uyarısı almasına rağmen hızını düşürmedi. Gözcülerin görüş mesafesini kısıtlayan ay ışığının olmaması ve sakin deniz, buzdağını tespit etmeyi zorlaştırdı.

TİTANİK ENKAZI NEREDE?

Titanik’in enkazı, Kuzey Atlantik Okyanusu’nda, Newfoundland’ın yaklaşık 600 kilometre güneyinde, 3,800 metre derinlikte yatıyor.

Enkaz, 1 Eylül 1985’te Robert Ballard liderliğindeki bir Fransız-Amerikan ekibi tarafından keşfedildi.

Gemi, pruva ve kıç olmak üzere iki ana parçaya ayrılarak okyanus tabanına dağılmış durumda. Bu parçalar yaklaşık 600 metre mesafeyle birbirinden ayrıldı.

Enkaz, gemi eşyalarından yolcu eşyalarına kadar binlerce kalıntıyı içeriyor ve UNESCO’nun 2012’de devreye aldığı Sualtı Kültürel Mirası Sözleşmesi ile koruma altında.

Enkazın hızla aşındığı ve 2030’a kadar büyük ölçüde çökebileceği uyarısı bilim insanlarını harekete geçirirken, Titanik’in hikayesi hala milyonları büyülemeye devam ediyor.

TİTANİK FİLMİ KAÇ YILINDA ÇEKİLDİ, NE ZAMAN VİZYONA GİRDİ?

James Cameron’ın yönettiği Titanik filmi, 1996’da çekilmeye başlandı ve 1997’de vizyona girdi.

Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet’in başrollerini paylaştığı film, Jack ve Rose’un hikayesi ve Titanik’in gerçek batış öyküsüyle harmanlandı ve kült yapımlar arasına girdi.

TİTANİK FİLMİ NEREDE ÇEKİLDİ?

Çekimler, Meksika’daki Baja Stüdyoları’nda özel olarak inşa edilen bir gemi setinde ve Kanada’daki Halifax’ta gerçekleştirildi.

Film, 200 milyon dolarlık bütçesiyle o dönemin en pahalı yapımıydı. 11 Oscar kazanarak sinema tarihine geçti.
Titanic filmi, hem görsel efektleriyle hem de tarihi detaylara sadık kalmasıyla büyük övgü topladı. 

#r-1107548#

İrem Öz
15 Haziran 2025
İrem Öz
Kurban Bayramı'nda rekor arz! 3,3 milyon kurbanlık kesildi

Ay başında tüm Türkiye Kurban Bayramı heyecanı yaşadı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı

, katıldığı bir televizyon kanalında, Kurban Bayramı'yla ilgili ilişkin soruları cevapladı.

Türkiye'nin, tarımsal hasılada Avrupa'da birinci sırada, dünyada ise ilk 10 içinde bulunduğunu bildiren Yumaklı, 2024 yılı sonunda 186 ülkeye 2 bin 218 çeşit ürün satılarak, 32,6 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştirildiğini anımsattı.

#r-1123249#

Ülkenin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçte olduğunu vurgulayan Yumaklı, şu değerlendirmelerde bulundu:

Bizim yeterlilik konusunda sorunumuz yok. Sınırlarımız kapansa bile kendi kendimize yeterliliğimiz konusunda sıkıntımız yok. Hayvansal üretime gelirsek, süt üretiminde dünyada 10'uncuyuz.

Kırmızı et üretiminde büyükbaşta 9'uncu, küçükbaşta 5'inciyiz. Beyaz et üretiminde dünyada 9'uncu, Avrupa'da birinciyiz.

Yumurtada dünyada 10'uncu ve Avrupa'da birinciyiz. Nedense bir kesimin, halen kendi ülkesinin hangi başlıkta olursa olsun üretim gücüne ve kabiliyetine inançsızlığı var. 'Yok canım bizde tarım bitti' diyor bazıları. Tarım bittiyse, bu rakamlar ne o zaman? Bu rakamları da biz açıklamıyoruz.

Uluslararası, Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) açıkladığı rakamlar var. Uluslararası kuruluşların, Birleşmiş Milletler'in farklı kuruluşları var.

"KURBANLIKLARLA İLGİLİ BİR SORUN YAŞANMADI"

Yumaklı, 2002'de ülkenin toplam ihracatının 30 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatarak, bugün bu rakamı sadece tarım kesiminin kaydettiğini aktardı.

Kurban Bayramı'nda kurbanlıklarla ilgili bir sorun yaşanmadığına da dikkati çeken Yumaklı, şöyle devam etti:

Bu yıl, geçtiğimiz yıl kesilen kurbanların yüzde 50 daha fazlası kadar kurban arzı sağladık. Bütün üreticilerimiz, buna odaklandı. Eğer bu yıl kesilemeyen, elde kalan kurbanlık olursa, 'Et ve Süt Kurumu olarak biz alacağız' dedik. Ne üretici, ne de tüketici açısından hem bulunurluluk, hem de fiyat bağlamında bir sorun yaşanmadı. Türkiye'de 830 bin büyükbaş ve 2,5 milyon küçükbaş hayvan kesildi. Toplam 3 milyon 330 bin hayvan kesilmiş oldu.

Batıkan Altaş
15 Haziran 2025
Batıkan Altaş
Dişlerinizi ihmal etmeyin! Bağırsaklarınız tehlikede olabilir...

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, yaptığı açıklamada

ağız sağlığı

ihmali, İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) dahil birçok sindirim sorununa zemin hazırladığını söyledi.

#r-1123770#

Özkan, sindirim sistemi bozukluklarının tek sebebinin stres ya da beslenme olmadığını yeni bilimsel bulgular, diş eksikliğinin bağırsak sağlığı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu ortaya koyduğunu ifade ederek, "Ağız sağlığı yalnızca estetik değil, aynı zamanda sistemik sağlık için de kritik öneme sahiptir. Diş kayıpları ve yetersiz çiğneme, IBS gibi kronik bağırsak hastalıklarına bile yol açabiliyor. Roma III kriterlerine göre değerlendirilerek Ekim 2024’te yayımlanan çok merkezli çalışmada, 1-2 diş kaybı yaşayan bireylerde IBS görülme oranının yüzde 35, 3-5 diş kaybı olanlarda ise yüzde 33’e yakın olduğu tespit edildi. Araştırma, özellikle kabızlık ağırlıklı IBS formunun, eksik diş sayısıyla paralel olarak arttığını ortaya koydu" diye konuştu.

"SİNDİRİM AĞIZDA BAŞLAR"

Ağız sağlığının sistemik hastalıklarla ilişkisine dikkat çeken Özkan, şu uyarılarda bulundu:

"Halk arasında yaygın bir yanlış anlaşılma var: ‘Sindirim midede başlar’ denir. Oysa sindirim süreci ağızda başlar. Dişlerle yapılan mekanik sindirim ve tükürükteki enzimlerle başlayan kimyasal sindirim yetersiz kalırsa, mide ve bağırsaklara binen yük artar. Yetersiz çiğneme, bağırsak hareketlerini bozar ve zamanla IBS gibi ciddi tabloya dönüşebilir."

"PROTEZ KULLANANLAR DİKKAT"

Özkan, araştırma sonuçlarının, diş protezi kullanan bireylerde IBS görülme oranının, tüm dişleri olanlara göre yüzde 103 daha yüksek olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Ceylan Yıldız
15 Haziran 2025
Ceylan Yıldız
Görenler anlamıyor, hikayesi şaşırtıyor! 2 bin yıllık çıkan bal küpü köy müzesinde sergileniyor

Antalya'daki Sarıhacılar Köyü'ndeki Türk Etnografya Müzesi enteresan bir tarihi küpü bünyesinde barındırıyor.

Müzeyi kuran turizmci Mustafa Kavasoğlu, Balı ve Peyniri ile meşhur olan Akseki'nin Çimi köyünden bir kişinin atalarından kalan ve zamanında bal koydukları küpü müzeye hediye ettiğini söyledi.

Küpün, sergilenmek üzere mezeye verilen 10 civarındaki hediyeden biri olduğunu söyleyen Kavasoğlu 2 bin yıllık tarihi eserin tescillenme hikayesini şöyle anlattı: 

"Akseki'nin Çimi köyünden bir vatandaşımız atalarından kalan ve zamanında bal koydukları bu küpü müzemizde sergilenmek üzere hediye etti. Bizde müzemizde sergilemeye başladık.

Tabii ki küpün tarihi hakkında herhangi bir bilgimiz yoktu. Gün geldi çeşitli arkeologlar müzemizi gezdi.

Buraya gelen arkeologlar bu küpün tarihi bir küp olduğunu fark ettiler. Daha sonra Side müzesinden küpü incelemek üzere birkaç kez ekipler geldi. Bunun çok eski bir Roma küpü olduğunu ve 2 bin - 3 bin yıllık bir küp olduğuna karar verdiler.

Küp Side Müze Müdürlüğü tarafından tescillediler ve küpü bize emanet ettiler. Aslında burada koruma şansımız ne kadar fazla olur bilemiyorum.

Ben Side Müze Müdürlüğüne hediye etmek istedim. Fakat burada kalmasının daha iyi olacağını söylediler. Ben de bu küpü hem koruyorum hem de müzemde sergiliyorum"

#r-1121930,1121184,1121121#

"BALI VE PEYNİRİ İLE ÜNLÜ KÖY"

Bu küpün geldiği Çimi köyünün balı ve peyniri ile ünlü bir köy olduğunu dikkat çeken Kavasoğlu sözlerine şunları ekledi:

"Bu küpü orada eskiden bal üretimi için kullanıyorlarmış. Hatta küpün bir köşesinden kırılmış fakat yapıştırmışlar. Bu küp gerçekten ilginç bir küp.

Gelen misafirlerimizin oldukça ilgisini çekiyor. Onlara tanıtıyoruz. Eski tarihi bir bal küpü olarak tanıtıyoruz.

Tabii ki 2 bin - 3 bin rakamı kolayca söylenebiliyor ama öyle kayda değer önemli bir tarihin bu bölgede bugüne kadar nasıl kaldığı meçhul" 

"5 YIL ÖNCE TESCİLLENDİ"

Küpün yaklaşık 5 yıl önce resmen tescillenerek

kendisine zimmetlendiği

ni söyleyen Kavasoğlu, "Küp tescillenerek bana zimmetlendi. Küpe gözümüz gibi bakıyoruz. Zaten müzeyi ziyarete gelenlere rehber eşliğinde gezi yaptırıyoruz. Küpü bu şekilde açıkta sergiliyoruz ve ziyaretçiler müzeden çıkıncaya kadar başında bekliyoruz. Küpün tarihine bakınca bu küpün Roma küpü olduğu tespit edildi. Gerçekten oldukça ilginç, Türk tarihinin bu kadar eski olduğunu sanmıyorum. Geldiği köy ve menşei belli. Demek ki burada çok eskiden bir topluluk yaşıyordu. Bu da Romalılara kadar dayanan bir serüven olduğunu tahmin ediyorum" şeklinde konuştu.

"YAKLAŞIK YARIM TON BAL ALIR"

"Küpün yüksekliği yaklaşık bir metre yüksekliğinde. Çapı da yaklaşık 90 santimetre genişliğinde." diyen Kavasoğlu küp hakkında şu bilgileri verdi:

"Yani bu küpe bal koyduğunuzu düşünürseniz yarım tondan fazla bal alacağını tahmin ediyorum.

Tabii ki bu tarihi bir küp. Bu küp tarihi dokuyu bilenlerin çok ilgisini çekiyor. Bunu kaç tane arkeolog inceleyip karar verdi.

Yoksa sade vatandaşın bunun dokusundan etkilendiğini sanmıyorum. Ama biz buraya gelenlere bunu anlatıyoruz.

Burada yakın geçmişimize ait her şey var. Normal sade vatandaşın bunu anlayabilmesi mümkün değil. Biz vatandaşlara bunun senaryosunu anlatıyoruz. Bunun Müze Müdürlüğü tarafından incelendiğini ve bize zimmet edilerek burada sergilendiğini söylüyoruz" 

Ali Tüfekçi
14 Haziran 2025
Ali Tüfekçi
Resmi açıklama geldi: Bernardo Silva gerçeği! Galatasaray isim vererek duyurdu

Alman devi Bayern Münih ile sözleşme yenilemeyen Leroy Sane'yi renklerine bağlayan Galatasaray'ın, Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılacağı için iddialı bir kadro kurmak istediği, bu hedef doğrultusunda Manchester City'nin Portekizli yıldızı

Bernardo Silva

'yı da transfer etmek istediği öne sürülüyor.

Portekiz basınından A Bola'da yer alan habere göre; Galatasaray, Benfica ve Barcelona'nın da istediği futbolcu için devreye girdi.

Sarı-kırmızılı yönetim, İngiliz ekibi Manchester City ile sözleşmesi Haziran 2026'da sona erecek yıldız orta saha için dikkat çeken bir açıklama yaptı.

#r-1123538#

"BERNARDO SILVA İLE İLGİMİZ YOK"

Gazeteci Haluk Yürekli'ye konuşan

Galatasaray Sportif A.Ş. Başkanvekili Abdullah Kavukçu, "

Son günlerde özellikle sosyal medyada çok sayıda oyuncunun ismi transfer listemizdeymiş gibi konuşuluyor. Başta Bernardo Silva olmak üzere adı geçen oyuncularla hiçbir ilgimiz yok

" dedi.

"ÖNCELİĞİMİZ OSIMHEN VE YENİ KALECİ"

Kiralık sözleşmesi biten Nijeryalı santrfor Victor Osimhen ve 14 yıl sonra takımdan ayrılan kaleci

Fernando Muslera

'nın yerine transfer yapacaklarını vurgulayan sarı-kırmızılı yönetici, "

Önceliğimiz Osimhen ve kaleci transferi. Lütfen bu adılsız haberlere itibar etmeyiniz

" ifadelerini kullandı.

49 MAÇTA 5 GOL, 4 ASİST

Bernardo Silva, geçtiğimiz sezon Manchester City formasıyla tüm kulvarlarda 49 maça çıktı. Portekizli yıldız, bu karşılaşmalarda

5 kez fileleri havalandırdı ve takım arkadaşlarına 4 asist yaptı

.

#r-1123423#

Gökhan Karataş
14 Haziran 2025
Gökhan Karataş
Chery’den 2 bin km menzile sahip plug-in hibrit sedan: A9L 

Hong Kong Uluslararası Otomotiv Fuarı’ında yeni nesil sedan modelini tanıtan Chery, göz alıcı tasarımı, gelişmiş hibrit teknolojisi ve uzun menzil verileriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Aerodinamik ve sportif hatları dikkat çeken A9L, yalnızca 0,23 Cd’lik sürtünme katsayısıyla sınıfının en verimli gövde tasarımlarından birine sahip. Kapalı ön ızgara, tam genişlikte LED ışık şeridi ve gümüş detaylarla bezenmiş arka tampon gibi detaylar, aracın modern karakterini pekiştirmiş. 

Mekanik destekli yarı gizli kapı kolları, mat yüzeyli hava perdeleri ve aktif arka spoyler gibi sportif ögeler de tasarıma dinamik bir hava katmış. 5.018 mm uzunluk, 1.965 mm genişlik ve 3.000 mm dingil mesafesi A9L, D segmentinde güçlü bir duruş sergileyecek gibi duruyor. 

2.000 KİLOMETRELİK REKOR MENZİL 

A9L’in kalbinde Chery'nin Super Hybrid Electric 6.0 sistemi yer alıyor. 1.5 litrelik turbo motor, 160 kW güç ve 310 Nm tork üretirken, 33,7 kWh kapasiteli Kunpeng Blade batarya sayesinde araç yalnızca elektrikle 260 kilometreye kadar yol alabiliyor. Tam dolu batarya ve yakıtla birlikte sunulan toplam menzil ise yaklaşık 2.000 kilometreye ulaşıyor. Güç, kademesiz DHT Pro şanzımanla tekerleklere aktarılıyor.

LÜKS VE TEKNOLOJİNİN BULUŞMASI 

İç mekânda, çift tonlu döşeme seçenekleri (siyah-kırmızı veya kahverengi-beyaz), süet benzeri kaplamalar ve krom vurgular lüks algısını artırmış. Uzun dingil mesafesi sayesinde arka koltuk yolcularına geniş diz ve baş mesafesi sunulurken, çift katmanlı dolgulu koltuklar ve uzatılmış oturma minderleri konfor seviyesini yukarı taşıyor.

Aracın bilgi-eğlence sistemi Qualcomm Snapdragon 8255 yonga setiyle çalışıyor. Gelişmiş sürüş destek sistemleri arasında Lidar, milimetre dalga radarları, çevresel görüş ve panoramik kameralar ile ultrasonik sensörler yer alıyor. NVIDIA destekli Orin Y 200T platformuna dayanan sistem, otoyolda ve şehir içi kullanımda otonom sürüşe yardımcı olan "NOA" özelliklerini de barındırıyor. Daha giriş seviyesindeki donanımlarda ise LiDAR yerine geleneksel L2 destek sistemleri sunulacak.

KÜRESEL BÜYÜMENİN YENİ YÜZÜ 

Fuarda konuşma yapan Chery Yönetim Kurulu Başkanı Yin Tongyue, markanın toplam 5 milyon araç ihracatını aşmaya hazırlandığına vurgu yaptı. Bu açıklama, Chery'nin sadece iç pazarda değil, küresel ölçekte de iddialı hedefler ortaya koyduğunu kanıtlıyor. A9L’in 2026’nın ilk çeyreğinde uluslararası pazarlarda satışa sunulması beklenirken, şirket yönetimi ise yaklaşan halka arzdan elde edilecek fonların büyük kısmının yeni enerji araçları Ar-Ge'sine ve yurt dışı pazarlardaki varlığın genişletilmesine aktarılacağı dikkatle ön plana çıkarıyor. 

 

Ali Çelik
14 Haziran 2025
Ali Çelik
BİST 100'e 'Orta Doğu' nasıl yansıdı? Bu hafta en çok yükselen ve düşen hisseler

TÜRKİYE GAZETESİ/Ö. FARUK BİNGÖL-

Piyasalarda jeopolitik risklerin damga vurduğu bir hafta geride kaldı. Cuma gecesi

İsrail

’in İran’ı vurmasıyla başlayan çatışmalar özellikle hisse senedi piyasalarında sert hareketleri beraberinde getirdi.

Haziran başından itibaren faiz indirimi beklentisi ile pozitif seyreden Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi, bu hafta en yüksek 9.733,62 puanı test etti. Ardından borsada “sınırlı” başlayan kâr satışları, Orta Doğu’da gerilimin tırmanmasıyla birlikte derinleşti. Dünkü işlemlerde en düşük 9.065,17 puanı gören endeks, akşama doğru gelen alımlarla toparlandı ve haftayı %-1,84 kayıpla 9.311,88 puandan tamamladı.

#r-1123459#

EN ÇOK YÜKSELEN SEKTÖRLER

Bu hafta en çok yükselen ilk 3 sektör şöyle sıralandı:

1- Spor (

XSPOR

): %5,58

2- Aracı Kurumlar (

XAKUR

): %5,25

3- Finansal Kiralama (

XFINK

): %4,30

EN ÇOK DÜŞEN SEKTÖRLER

Bu hafta en çok düşen ilk 3 sektör ise şunlar oldu:

1- Ulaştırma (

XULAS

): %-6,97

2- Taş, Toprak (

XTAST

): %-5,50

3- Bilişim (

XBLSM

): %-5,13

EN ÇOK YÜKSELEN İLK 10 HİSSE 

Bu hafta BİST 100 kapsamındaki şirketlere bakıldığında en çok yükselen ilk 10 hisse şöyle:

1- Enerya Enerji (

ENERY

): 6,09 TL (%12,78)

2- Reysaş GYO (

RYGYO

): 15,32 TL (%11,91)

3- MAVI Giyim (

MAVI

): 35,60 TL (%11,32)

4- Altınay Savunma (

ALTNY

): 84,55 TL (%8,54)

5- RAL Yatırım Holding (

RALYH

): 100,10 TL (%7,00)

6- Tekfen Holding (

TKFEN

): 123,00 TL (%6,59)

7- Akbank (

AKBNK

): 59,50 TL (%5,78)

8- Ereğli Demir Çelik (

EREGL

): 24,80 TL (%5,35)

9- Galatasaray Sportif (

GSRAY

): 1,68 TL (%4,35)

10- Ahlatçı Gaz Dağıtım (

AHGAZ

): 28,06 TL (%3,77)

EN ÇOK DÜŞEN İLK 10 HİSSE 

Yine BİST 100 kapsamında en çok düşen ilk 10 hisse ise şunlar oldu:       

1- Reeder Teknoloji (

REEDR

): 9,83 TL (%-18,89)

2- Çimsa Çimento (

CIMSA

): 46,00 TL (%-10,68)

3- YEO Teknoloji (

YEOTK

): 38,00 TL (%-9,44)

4- Coca Cola İçecek (

CCOLA

): 48,66 TL (%-8,28)

5- Kontrolmatik (

KONTR

): 22,46 TL (%-8,03)

6- Türk Hava Yolları (

THYAO

): 263,75 TL (%-7,94)

7- Eczacıbaşı İlaç (

ECILC

): 42,80 TL (%-7,88)

8- ARD Yazılım (

ARDYZ

): 26,04 TL (%-7,59)

9- Agrotech Teknoloji (

AGROT

): 7,06 TL (%-7,47)

10- Türkiye Sigorta (

TURSG

): 7,73 TL (%-7,43)

YATIRIM FONLARININ HAFTALIK GETİRİSİ

TEFAS’ta işlem gören ana temalı yatırım fonlarının bu haftaki getirileri şu şekilde gerçekleşti:

1- Hisse Senedi Fonu: %0,7183

2- Kıymetli Madenler Fonu: %0,5657

3- Borçlanma Araçları Fonu: %0,5209

4- Para Piyasası Fonu: %0,3725

BORSADA BEKLENTİLER

Orta Doğu’da yükselen tansiyonun piyasalar tarafından dikkatle takip edileceğini aktaran analisteler,

“Jeopolitik riskler devam ettikçe temkinli olmakta fayda var. Öte yandan gelecek hafta 19 Haziran’da TCMB’nin faiz kararı da bekleniyor. BİST 100’de 9.000 seviyesi ana destek olarak öne çıkıyor. 9.500 ise yukarıda ilk direnç bölgesi olarak takip ediliyor”

değerlendirmesinde bulunuyor.

Ömer Faruk Bingöl
14 Haziran 2025
Ömer Faruk Bingöl
Türkiye’nin balistik füzesi var mı? Orta Doğu’da artan gerilimin ardından gündemde!

İsrail-İran

arasında çıkan

askeri saldırı

Orta Doğu

’da gerilimi artırdı. İki ülke arasında geçen savaş tüm bölgeyi etkilerken

Türkiye’nin

savunma gücü ve

balistik füze kapasitesi

merak konusu oldu.

TÜRKİYE’NİN BALİSTİK FÜZESİ VAR MI?

Orta Doğu’da artan gerilim Türkiye’nin balistik füze kapasitesini gündeme getirdi. Türkiye’nin resmi envanterinde, hem kısa hem de orta menzilli balistik füze sistemleri bulunuyor.

Balistik füze geliştirme projeleri, devlet destekli olarak Roketsan tarafından yürütülüyor. Balistik füzeler Türkiye’nin savunma doktrininde yalnızca caydırıcılık amacıyla değil, gerektiğinde taktik sahada da kullanılmak üzere konumlandırılıyor.

TÜRKİYE’NİN BALİSTİK FÜZELERİ

Türkiye’nin şu anda Bora ve Tayfun isimli iki aktif balistik füze sistemi bulunuyor. Her iki füze de farklı menzil ve görev alanlarına sahip olmakla birlikte, TSK’nın muharebe yeteneğini artıran en önemli sistemler arasında yer alıyor.

Bora Füzesi:

TSK envanterindeki Bora balistik füzesi, 280 kilometreye kadar menziliye öne çıkıyor. Bu füze, yüksek hassasiyetli vurucu etkisi sayesinde uzun menzilli hedefler için etkili bir caydırıcılık sunuyor. 

Tayfun Füzesi:

Tayfun, Türkiye’nin geliştirdiği ikinci kısa menzilli balistik füze olarak dikkat çekiyor. J600T’nin ardından geliştirilen Tayfun, aynı zamanda Türkiye’nin en uzun menzilli füze sistemi olarak da biliniyor. Roketsan tarafından geliştirilen bu füze, 18 Ekim 2022 tarihinde Rize-Artvin Havalimanı’ndan başarıyla test edildi.

Tayfun’un test menzilinin 561 kilometreye ulaştığı bildirilmişti. Bu da füzenin stratejik açıdan bölgedeki pek çok hedefe ulaşabilecek kapasitede olduğunu ortaya koydu.

TÜRKİYE’NİN BALİSTİK FÜZE KAPASİTESİ 

Türkiye’nin balistik füze kapasitesi, sadece askeri güç olarak değil aynı zamanda ülkenin savunma sanayisinde geldiği noktayı ve bağımsız hareket kabiliyetini de temsil ediyor. Kendi füze sistemlerini geliştirebilen Türkiye, olası tehditlere karşı daha esnek ve güçlü bir savunma stratejisi oluşturuyor.

#r-1123453,1123444#

Şeyda Sipahi
14 Haziran 2025
Şeyda Sipahi
Natanz Nükleer Tesisi nerede, Türkiye'ye yakın mı? İran'daki Natanz Nükleer Tesisi vuruldu!

NATANZ NÜKLEER TESİSİ NEREDE?

İran’ın nükleer enerji faaliyetlerinin en önemli merkezlerinden biri olan

Natanz Nükleer Tesisi

ülkenin merkez kesiminde yer alan İsfahan eyaletine bağlı Tahran'ın Natanz ilçesi yakınlarında bulunuyor.

Natanz Nükleer Tesisi İran’ın nükleer programında kritik bir konuma sahip. Coğrafi olarak İran’ın iç bölgelerinde yer alması Natanz Nükleer Tesisi dış müdahalelere karşı daha korunaklı kılmak amacıyla seçilmiş stratejik bir konum.

NATANZ NÜKLEER TESİSİ TÜRKİYE’YE YAKIN MI?

İran’ın merkezinde bulunan Natanz Nükleer Tesisi, Türkiye’ye kara yolu mesafesiyle oldukça uzak bir noktada. Türkiye-İran sınırına kıyasla tesisin konumu ülkenin iç kesimlerine daha yakın olduğu için doğrudan Türkiye sınırına yakın bir tehdit oluşturmuyor.

Fakat mesafeye rağmen muhtemel bir radyasyon sızıntısı ya da nükleer güvenlik riski gibi durumlarda, bölgesel etkiler konusunda temkinli olunması gerektiği de belirtiliyor.

#r-1123273#

İRAN’DAKİ NATANZ NÜKLEER TESİSİ VURULDU

İran'ın en önemli nükleer merkezlerinden biri olan Natanz Nükleer Tesisi, İsrail’in düzenlediği hava saldırıları sonucunda büyük hasar gördü. İran devlet televizyonu, İsfahan eyaletinde yer alan bu stratejik tesisin vurulduğunu doğruladı.

Tesisten yükselen yoğun dumanlar, saldırının büyüklüğünü ve etkisini gözler önüne serdi. Gelen ilk bilgilere göre, tesisin tamamen imha edildiği yönünde güçlü iddialar bulunuyor.

#r-1123353#

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, saldırının ardından yaptığı açıklamada, durumu "endişe verici" olarak nitelendirdi. Grossi bölgedeki yetkililerle iletişim halinde olduklarını ve radyasyon seviyesinin dikkatle takip edildiğini duyurdu.

İran ile İsrail arasındaki gerilimin en hassas noktalarından biri haline gelen saldırı, bölgedeki istikrarı daha da kırılgan hale getirmiş durumda.

#r-1123360#

Betül Tokkan
13 Haziran 2025
Betül Tokkan
Video yapay, tehlike gerçek! Yapay zekâ ile hazırlanan sokak röportajları suç mu?

GÜNAY ÇAĞRICI'NIN HABERİ—

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa bir süre önce sokak röportajlarını hedef almış ve

"Gerek provokatif sorularla, gerekse sorunlu üslupla milletimiz açıkça tahrik ediliyor."

ifadelerini kullanmıştı. "Eline mikrofon, kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz." diyen Erdoğan,

"Bu şahıslar 'sokak röportajı' adı altında sokaklarda adeta terör estiriyor. Millete hakaret etme cüretini kendinde buluyorlar."

diye konuşmuştu.

#r-1113670#

Erdoğan'ın tepkisinin üzerinden tam 1 ay geçmişken, sosyal medyada bu sefer de yapay zekâ ile hazırlanan 'sokak röportajları' furyası patladı.

Sokak röportajlarının birçoğu, Google’ın AI destekli video üretim aracı Veo 3 ile hazırlanıyor.

VİDEO YAPAY, TEHLİKE GERÇEK!

İlk bakışta eğlenceli görünse de yapay zekâ ile hazırlanan bu videolar aslında büyük bir tehlike barındırıyor.

Gelişen yapay zekâ araçları sayesinde, bilgisayar üzerinden birkaç dakikada,

gerçekte var olmayan insanlar, hiç söylenmemiş sözlerle gündem oluşturuyor.

Bazen küfür, bazen siyasi tahrik, bazen de ayrımcı ifadeler de bu videolarda yer buluyor. Üstelik tüm bunlar gerçekmiş gibi sunuluyor. Sosyal medya kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu, bu videoların yapay zekâ ile hazırlandığını ya hiç farkedemiyor ya da çok geç anlıyor.

İlk etapta “mizah” gibi görünen bu videolar, uzmanlara göre ilerleyen süreçte

toplum güvenliği, kamu düzeni ve bireysel haklar açısından ciddi tehditler barındırıyor.

Bilişim Uzmanı Deniz Unay

NASIL YAPILIYOR? SES TAKLİDİ, DEEPFAKE VE DAHA FAZLASI

Bilişim Uzmanı Deniz Unay

, konuyla ilgili Turkiyegazetesi.com.tr'nin sorularını cevapladı.

Yapay sokak röportajlarının birden fazla yapay zekâ teknolojisinin birleşimiyle üretildiğini söyleyen Unay, "Öncelikle, hedef alınan kişinin sesi yapay zekâ tabanlı ses klonlama araçlarıyla taklit ediliyor. Ardından, bu yapay sesle senkronize şekilde dudak hareketleri oluşturuluyor; bu işlem genellikle “lip sync” teknolojisiyle sağlanıyor." ifadelerini kullandı.

Biz de Turkiyegazetesi.com.tr olarak bu videoyu 2 dakika gibi bir sürede Google'ın VEO3 yapay zeka aracıyla hazırladık.

Unay, şöyle devam etti:

"Görsel kısımda ise ya gerçek bir kişinin görüntüsü üzerinde deepfake yöntemiyle yüz değişimi yapılıyor ya da sıfırdan yapay bir yüz modeli oluşturuluyor. Röportaj metni de çoğu zaman yapay zekâ destekli metin üretim araçlarıyla yazılıyor. Tüm bu aşamalar birleştirildiğinde, hiç gerçekleşmemiş bir röportaj gerçekmiş gibi sunulabiliyor. Bu durum özellikle dezenformasyon ve medya güvenilirliği açısından ciddi riskler barındırıyor."

YAPAY ZEKÂ İLE HAZIRLANAN VİDEOLAR NEDEN TEHLİKELİ?

Bu videoların dezenformasyona yol açacağının altını çizen Unay, "Özellikle ekonomik konular ele alındığında, bu tür içerikler insanları yanıltarak yanlış finansal kararlar almalarına neden olabilir. Örneğin, sahte bir uzman görüşü ya da röportaj aracılığıyla bir yatırım aracının güvenilir olduğu izlenimi oluşturabilir. Bu durum, insanların hem maddi kayıplar yaşamasına hem de kişisel bilgilerinin kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmesine yol açabilir. Dolayısıyla, bu videolar sadece bilgi kirliliği değil, aynı zamanda dijital güvenlik ve ekonomik istikrar açısından da ciddi riskler taşımaktadır." diye konuştu.

'Uçağa alınmayan kanguru' videosu da yapay zekâ ile hazırlanmıştı

Tüm dünyada gerçek sanılarak paylaşım yapılan hatta haberleştirilen 'Uçağa alınmayan kanguru' videosunu da örnek olarak gösteren Deniz Unay, "Espri amaçlı hazırlanmış bu video, istenirse farklı amaçlarla da özellikle manipülasyon için kolayca kullanılabilir. Din ve inanç sistemlerinden ırkçılığa, ülkelerin yöneticileri ve yasalarından ünlü kişilere kadar birçok konuda gerçek dışı ama inandırıcı içerikler üretmek artık mümkün. Bu da yapay zekânın eğlenceli kullanım alanlarının ötesinde, ciddi toplumsal ve etik soruları beraberinde getirdiğini gösteriyor." diyerek tehlikeye dikkat çekti.

GERÇEK Mİ, KURGU MU? AYIRT ETMEK NEREDEYSE İMKANSIZ

"Yapay zekâ videolarının kamuoyunun hassas olduğu konularla ilgili siyaset, ekonomi, din, güvenlik gibi hedef alındığında, bu tür içerikler gerçek bilgiyle yalanı ayırt etmeyi zorlaştırarak toplumsal algıyı yönlendirebilir." diyen Unay, 5-25 saniyelik videoların çok hızlı tüketildiğini ve bu tüketim sırasında gerçekçi şekilde hazırlanan yapay zekâ videolarını ayırt etmenin çok zor olduğunu vurguladı.

Kriter

Gerçek Video

Yapay zekâ (Deepfake vs. AI Üretim)

Dudak – Ses Uyumu

Konuşma ile dudak hareketleri %100 senkron

Mikro gecikmeler, senkron bozuklukları, abartılı dudak hareketleri

Göz Kırpma ve Mimikler

Doğal göz kırpma ve yüz kas hareketleri

Göz kırpmama, donuk ya da aşırı mükemmel mimikler

Sesin Doğallığı

Doğal tonlamalar, nefes sesleri, vurgu değişiklikleri

Robotik tonlama, tekrarlayan ritim, doğallık eksikliği

Arka Plan Uyumu

Kamera açısı, ışık, ses ortamla bütünlük içinde

Arka plan bulanık, ışık ve ses kaymaları, ortamla kopukluk

Gölgelendirme ve Işık

Işık yüze doğal dağılır

Işık dalgalanması, yapay parlamalar veya yumuşak gölgeler

Cilt Detayları ve Gözler

Gözenekler, kırışıklıklar, göz bebeğinde ışık yansıması doğal

Cilt çok pürüzsüz, gözlerde "cam gibi" hissiyat, boş bakış

Yüksek Zoom veya Yakın Plan

Detaylar korunur, çözünürlük doğal kalır

Detaylar bulanıklaşır, artefaktlar (piksel bozulmaları) oluşabilir

İçerik Mantığı

Tutarlı konu ve bağlam

Tutarsız ifadeler, gerçek dışı bilgiler, aniden değişen konular

Metin Kullanımı (Altyazı)

Altyazı varsa sesle %100 uyumlu

Altyazı otomatikse, zamanlamada gecikmeler olabilir

Kamera Hareketi

Doğal kamera kaymaları ve titreşimler

Yapay olarak sabit ya da garip geçişler

SORUMLULUK SADECE KULLANICININ MI?

"Yapay zekâ ile üretilen videoların ayırt edilmesi sorumluluğunu sadece sosyal medya kullanıcılarına yüklemek çok zor. Çünkü sosyal medya her yaştan ve her eğitim seviyesinden geniş bir kitle tarafından kullanılıyor." diyen uzman isim, sosyal medya şirketlerinin denetiminin önemli olduğunun altını şu sözlerle çizdi:

"Sosyal medya platformlarına, yasalarla net bir çerçeve çizilerek, üretilen videoların içeriğine ve niteliğine göre görünür şekilde etiketleme yapma zorunluluğu getirilmelidir. Ayrıca, manipülasyona yol açabilecek videoların yayınlanması ve yayılması engellenmelidir. Böylece hem kullanıcılar korunmuş olur hem de dezenformasyonun yayılması önemli ölçüde azaltılır."

Avukat Ahmet Cüneyd Gülcan

"MUTLAKA HUKUKİ DÜZENLEME YAPILMALI"

Turkiyegazetesi.com.tr'nin sorularını cevaplayan avukat Ahmet Cüneyd Gülcan,

ise yasal düzenleme eksikliğine dikkat çekiyor. Sahte röportajların doğrudan halkı provoke etme aracı olarak kullanılabileceğini söyleyen Gülcan, şu ifadeleri kullandı:

"Sokak röportajları açısından bir hukuki düzenleme yapılması gerektiği zaten ortada. Önüne gelenin istediği konuda ayrımcılığa da sebep olabilecek veya kin ve nefret oluşturacak şekilde röportajlar yapması kabul edilebilir değil.  Bu hususta meclise bir kanun teklifi verildiği de ifade edildi.

Sokak röportajlarında dahi bir düzenleme gerektiği ortadayken yapay zekâyla çok daha tehlikeli biçimde, istediği cümleyi istediği kişiye söyletip uygun gördüğü görselde sunma şeklinde toplumda huzursuzluk oluşturup kamu düzenini bozmak için kullanılması ihtimalinde, bu hukuki düzenlemenin mutlaka yapılması gerektiği anlaşılıyor.

Bu konuyu yapay zekâ dolandırıcılığı açısından ele aldığınızda zaten mağduriyetler ortada. Biz yapay zekâ röportajları açısından değerlendirdiğimizde;

Herhangi bir konuyu provoke etmek isteyen, toplumu ilgilendiren bir meselede farklı görüşler başlığında  ayrımcılık oluşturup, terörize etmek isteyen bir organizasyonda çok sıkıntılı tablolarla karşılaşmak mümkün görünüyor.

Hali hazırda röportajlar ve yapay zekâ destekli yapıtlar için özel bir yasal düzenleme mevcut değil. Bu sebeple re’sen yapılacak soruşturma veya şikayet üzerine başlayacak bir soruşturma Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu (TCK 216) kapmasında yürütülüyor. Doğru bilgiyi almak ya da yaymak değil; toplumda huzursuzluk oluşturup , halkı kin ve nefrete yönlendirmek, kamu düzenini bozmak ve dezenformasyon oluşturmak başlığında gerek sokak röportajları gerekse yapay zekâ ürünü çalışmalar için regülasyon şart. 

Ceza Kanunu’nun amacı kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemek ise ki öyle ve yapay zekâ röportajları toplum barışını zedeliyor veya Kamu düzenini bozuyorsa ki gelinen aşamada bozduğu anlaşılıyor. Ceza kanununun bu amacını sağlamak için kanun koyucunun yapay zekâ ve buna bağlı haber/röportaj çalışmaları için de düzenleme yapması ve ihlal durumunda da müeyyide getirmesi icap ediyor."

Google, VO3'ü şu sözlerle tanıttı:

Veo 3, kreasyonlarınıza ses efektleri, ortam gürültüsü ve hatta diyalog eklemenizi sağlar - tüm sesi yerel olarak üretir. Ayrıca, fizik, gerçekçilik ve anında uyumda mükemmellik sağlayarak sınıfının en iyi kalitesini sunar.

Günay Çağrıcı
6 Haziran 2025
Günay Çağrıcı