GPS’ler bozuldu, ameliyatlar iptal oldu! Rus hackerlar Polonya'ya savaş açtı

Polonya hükümeti, Rusya’nın kritik altyapıya yönelik artan siber saldırıları nedeniyle siber güvenlik bütçesini rekor seviyeye çıkardı. Hastanelere yapılan saldırılar ameliyatların durmasına yol açarken, su şebekelerine yönelik girişimler büyük bir tehlikeyi ortaya koydu.

GÜNLÜK 50 SALDIRI GİRİŞİMİ

Polonya Dijital İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Dariusz Standerski, ülkenin her gün 20 ila 50 arasında sabotaj girişimine maruz kaldığını açıkladı. 

#r-1146267#

Bunların yüzde 99’unun engellendiğini belirten Standerski, bazı saldırıların başarıya ulaştığını ve hastanelerin geçici olarak kapatılmasına yol açtığını söyledi.

Hackerların ayrıca tıbbi verileri ele geçirdiği belirtildi.

SU KAYNAKLARINA SİBER SALDIRI

Yetkililer, geçen ay Rusya destekli bir grubun Polonya’nın en büyük şehirlerinden birinin su yönetim sistemini devre dışı bırakmaya çalıştığını duyurdu. Saldırı engellense de, failler tesisin BT ağına sızmayı başardı.

Hükümet, bu nedenle 80 milyon avroluk ek bütçe ayırarak su altyapısının güvenliğini artırma kararı aldı.

İHA ALARMI: NATO İLE DOĞRUDAN TEMAS

Diğer yandan Polonya Başbakanı Donald Tusk, Varşova merkezinde cumhurbaşkanlığı konutu üzerinde uçan bir insansız hava aracının etkisiz hale getirildiğini açıkladı. 

Geçen hafta ise 19 Rus İHA’sı Polonya hava sahasına girdi. NATO uçaklarının bazı İHA’ları düşürmüştü.

GPS SİNYALLERİNE MÜDAHALE

Polonya ayrıca, Kaliningrad’dan kaynaklanan GPS sinyal bozma girişimlerinin arttığını açıkladı. Özellikle uçuş güvenliği için risk oluşturan bu girişimler, geçtiğimiz yıl İngiltere Savunma Bakanı’nı taşıyan uçağın da hedef alınmasına yol açtı.

Muzeyyen Bıyık
16 Eylül 2025
Muzeyyen Bıyık
2 kilosu 15 kişiye 1 yıl yetiyor! İzinsiz koparana ise 557 bin TL ceza var...

Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde

doğadan

izinsiz şekilde salep soğanı toplanmasının önüne geçmek amacıyla Jandarma ekipleri tarafından denetim yapılıyor.

#r-1145281#

Denetimlerde, biyolojik çeşitliliğin korunması ve endemik türlerin sürdürülebilirliği hedeflenirken, özellikle nesli tehlike altında olan salep orkidesinin yaygın bulunduğu alanlarda ve çevre alanlarda kontroller yapılıyor.

Jandarma ekipleri, vatandaşları da bilgilendirerek doğadan salep soğanı toplamanın Çevre Kanunu ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası kapsamında izne tabi olduğunu hatırlattı ve kurallara uymayan kişiler hakkında idari işlem uygulanacağını belirtti.

"2 KİLO 15 KİŞİLİK BİR NÜFUSA 1 YIL KADAR YETER"

Ormanlık alanda yürüyüşe çıkan ve 12 yaşından bu yana yurt dışında yaşadığını ifade eden Davut Güvenç, konuyla ilgili "Kızımla birlikte doğa harikası olan bu yerlerde gezintiye çıktık. Gezerken komutanlarımıza rastladık. Buralardaki vatandaşların emniyeti için kontrol yaptılar. Kendilerine teşekkür ediyorum. Yurt dışında yaşadığımız için salebin kaçak toplandığından pek haberim yok. Ama Avusturya'ya dönerken Akdağmadeni salebinden de en az 2 kilo götürüyoruz.

2 kilo 15 kişilik bir nüfusa 1 yıl kadar yeter. Gittiğimiz yerlere hediye olarak da götürüyoruz. Yapılan denetimler için teşekkür ediyorum

" diye konuştu.

Gamze Güvenç ise "Babamla birlikte gezi yapmaya geldik. Burası çok güzel bir yer. Akdağmadeni salebini tüketiriz. Hatta evde hep ben yaparım. Tadı çok güzel. Denetim hakkında çok bilgim yok ama Jandarma ekiplerinin görev başında olması çok iyi" ifadelerini kullandı.

İZİNSİZ TOPLAYANA 557 BİN TL CEZA

Öte yandan izinsiz toplanan tek bir salep soğanı için 557 bin TL para cezası uygulanacağı öğrenildi.

Mahmut Ekinci
16 Eylül 2025
Mahmut Ekinci
Güzelleştiğim O Yaz 3. sezon 12. bölüm ne zaman? Final tarihi açıklandı

Jenny Han’ın çok satan roman üçlemesinden uyarlanan Güzelleştiğim O Yaz (The Summer I Turned Pretty) dizisi, 3. ve final sezonuyla ekrana veda etmeye hazırlanıyor. İlk 10 bölümün yayınlanmasının ardından izleyicilerin gözü final bölümüne çevrilirken “Güzelleştiğim O Yaz 12. bölüm ne zaman?" araştırılıyor.

GÜZELLEŞTİĞİM O YAZ 3. SEZON 12. BÖLÜM NE ZAMAN?

Dizinin resmi hesaplarından yayınlanan takvime göre üçüncü sezonu toplam 11 bölümden oluşuyor. Bu nedenle 12. bölüm yayınlanmayacak. Final bölümü olan 11. bölüm, 17 Eylül 2025 Çarşamba günü Prime Video’da ekrana gelirken Jenny Han’ın üçlemesinden uyarlanan hikaye tamamlanmış olacak.

Final sezonunun uzun tutulmasının nedeni ise serinin son kitabındaki olayların geniş bir şekilde işlenmesi. Böylece izleyiciler, karakterlerin hikayesine veda etmeden önce tüm detayları öğrenme fırsatı bulacak.

GÜZELLEŞTİĞİM O YAZ FİNAL Mİ YAPTI, DEVAM EDECEK Mİ?

Güzelleştiğim O Yaz dizisi 3. sezonun ardından tamamen sona erecek. Dizinin resmi hesapları 11. bölümün, dizinin kesin final bölümü olduğunu doğruladı. Prime Video, bu sezonu “final sezonu” olarak duyurduğu için gelecek sezon planlanmıyor.

KONUSU NE?

Dizi, aile, dostluk ve büyüme hikayesi etrafında şekilleniyor. killeniyor. Ana karakter Belly (Isabel Conklin) ve abisi Steven, her yaz ailesiyle birlikte çocukluğunu geçirdiği Cousins Beach’e gidiyor. Burada, çocukluktan beri hayatında olan iki kardeş Conrad ve Jeremiah Fisher ile yaşadıkları maceralar dizinin ana temasını oluşturuyor. 

#r-1146298#

İrem Öz
16 Eylül 2025
İrem Öz
İstanbul'da zehir tacirlerine göz açtırılmadı! 400 saatlik kayıtlar izlendi, 11 kişi tutuklandı

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü

ekipleri, Bağcılar'da boş bir konteynerde boş hap kapsülü bulmaları üzerine çalışma başlattı.

Kapsülü buldukları yerden itibaren geriye doğru

400 saatlik kamera kaydını izleyen ekipler, Güngören'de belirledikleri adreste uyuşturucu üretildiği tespit etti.

KİLOLARCA UYUŞTURUCU ELE GEÇİRİLDİ

Söz konusu adrese düzenlenen operasyonda, 3 şüpheli gözaltına alınırken, 1 milyon 318 bin 366 uyuşturucu hap ele geçirildi.

Öte yandan 7-15 Eylül tarihlerinde farkı ilçelerde gerçekleştirilen operasyonlarda

8 şüpheli daha gözaltına aldı.

Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda, 309,3 kilogram sentetik uyuşturucu, 200,4 kilogram sentetik uyarıcı, 2,45 kilogram kokain, 75 kilogram kimyasal katkı maddesi ele geçirildi.

11 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 11 şüpheli, çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklandı.

Operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler,

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinde sergilendi.

#r-1146169#

Operasyonu gerçekleştiren personeli tebrik eden İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, operasyona ve ele geçirilen uyuşturucu maddelere ilişkin bilgi vererek, "Uyuşturucuyla mücadelemiz okulda, sokakta ve siber alanda kararlılıkla devam etmektedir. Bu mücadelede en büyük destekçimiz olan İstanbul halkına, bizlere verdikleri güçlü destekten dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum." dedi.

Batıkan Altaş
16 Eylül 2025
Batıkan Altaş
Galatasaray'a yeni sponsor: Maçlar canlı yayımlanacak

Sarı-kırmızılı kulüp ile GAİN Medya arasında

2025-2026 sezonu için geçerli olacak sponsorluk anlaşması

imzalandı. RAMS Park'ta gerçekleştirilen törene

Galatasaray

Yönetim Kurulu Üyesi

Emir Aral

, GAİN Medya Yönetim Kurulu Üyesi Genel Müdür

Aliye Ertuğrul

ve Galatasaray Kadın Futbol Takımı oyuncuları katıldı.

"MAÇLAR CANLI VERİLECEK, İDMANLARDAN ÖZEL GÖRÜNTÜLER OLACAK"

Emir Aral, Galatasaray Kadın Futbol Takımı'nın kendi alanında ülkenin lideri olduğunu belirterek, "

Kadın futbol takımımız, erkek futbol takımımız gibi Avrupa'da isim sahibi olmak istiyor. Bu sebeple Kemerburgaz'da inşası devam eden modern tesislerimizle ve sponsorlarımızla müthiş bir takım olacağız. Bu süreçte yeni nesil içerik platformu diyebileceğiniz GAİN Medya'ya teşekkür ediyoruz. Onlarla ortak yapacağımız çalışmalarla maçlarımız canlı yayımlanacak ve antrenmanlarımızdan özel görüntüler taraftarlarımıza sunulacak

" şeklinde konuştu.

"GABOR GALLAI İLE 3-5 YILLIK PLANLAR YAPTIK"

Galatasaray Kadın Futbol Takımı'nın eski teknik direktörü Metin Ülgen ile 3 sene çalıştıklarını belirten Aral, "

3 seneden sonra değişikliğe gittik. Metin Ülgen'e selam gönderiyorum. Onunla Avrupa'ya kaldık. Bu büyük başarı ama oradaki takımlarla aramızda uçurumlar olduğunu gördük. Bu bizim için tecrübe oldu. Avrupa'ya gittiğimizde çalışma şartlarını gördük. 'Türkiye'de neden olmasın?' diye düşündük. Bu yüzden yabancı teknik direktör getirdik. Avrupa'daki teknik ve taktik anlayışı kulübümüze kazandırmak istiyoruz. Yeni teknik direktörümüz Gabor Gallai ile 3-5 yıllık planlar yaptık. Mayıs ayında şampiyon olmak istiyoruz

" dedi.

#r-1146176#

"11 OYUNCU İLE SÖZLEŞME YENİLEDİK, 12 TRANSFER YAPTIK"

Yeni sezonun kadro yapılanmasına değinen Aral, "

Geçen seneden 11 oyuncumuzla sözleşme yeniledik. 12 transfer yaptık. 23 kişiyiz. Hocamız 25 kişi olmamızı istiyor. Son 2 transferimizi bitirip yeni sezona hazır olmak istiyoruz

" ifadelerini kullandı.

Transfer dönemi kapanmadan 2 transfer daha yapacaklarını dile getiren Aral, "

Orta saha ve bek transferi yapacağız. Bu cumaya kadar transferler netleşir. Akademi ve kadın futbol takımı, Kemerburgaz'daki tesislere geçecek. Başkanımızın destekleriyle sezon sonuna kadar antrenmanlarımızı ve maçlarımızı Florya'da oynama izni aldık. Erkek futbol takımımız şu anda Kemerburgaz'da. Mayıs ayına kadar da biz Florya'dayız. Önümüzdeki sezon Kemerburgaz'a geçeceğiz

" dedi.

"GELECEK SEZON PROFESYONEL LİG OLACAK"

Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi'nin profesyonel statüye geçecek olmasına değinen Aral, "

TFF Amatör Futbol, Kadın Futbolu ve Engelli Futbolundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ural Aküzüm ile bu konuyu sürekli konuşuyoruz. Kadın futbolu için Kulüpler Birliği'nin kurulma durumu da var. 2026-2027 sezonunda ligin profesyonel oynanacağını düşünüyorum

" değerlendirmesini yaptı.

"ADALET VE EŞİTLİK İÇİN BUNU YAPIYORUZ"

Aliye Ertuğrul, sponsorluktan dolayı çok heyecanlı olduğunu aktararak, "

Çıktığımız bu sponsorluk yolculuğunda Allah bizi utandırmasın. Bu isim ve göğüs sponsorluğumuz sadece bir tercih değil. Biz, adalet ve eşitlik için bunu yapıyoruz. Bu yolda yürüyen ve bunun için mücadele veren insanlarla beraber olduğumuzu göstermek istiyoruz. Gücümüz oldukça kadına ve spora destek vermeye devam edeceğiz

" şeklinde konuştu.

Kadının, günlük hayatın her alanında olması gerektiğini vurgulayan Ertuğrul, "

Kadın ve futbol kavramları, ülkemizde yan yana çok zor duruyor. Biz, 'Kadınlara nasıl destek veririz?' diye düşündük. Emir Aral da futbola inancını bize anlattı. Bu bizi cesaretlendirdi. Yönetimimiz, kenarda kalmış hikayeleri duyurmak istiyor. Bu yüzden bu sponsorluğa imza attık

" açıklamasını yaptı.

GAİN Medya olarak spora inandıklarını aktaran Ertuğrul, "

Sporu seviyoruz. Sporla sosyalleşiyoruz. Bu yüzden 3 büyük spor kulübüne sponsor olduk. Alanyaspor'a da sponsor olmuştuk. Keşke bütün spor dallarına ve kulüplerine sponsor olabilsek

" ifadelerini kullandı.

#r-1146248#

 

Gökhan Karataş
16 Eylül 2025
Gökhan Karataş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'nin kurultay davasının ertelenmesine ilk yorum

Cumhurbaşkanı

Recep Tayyip Erdoğan

, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’ne katılmak üzere

Katar

’a gerçekleştirmiş olduğu ziyaretin ardından yurda döndü. Dönüş yolunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Erdoğan, gündemdeki birçok önemli konuya değindi.

#r-1146271#

"DİPLOMATİK MÜCADELEMİZİN HAKLILIĞI TESCİLLENMİŞTİR"

SORU: Önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler’de, Genel Kurul’da olacaksınız. Filistin Devleti’ni tanıyacağını ilan eden çok sayıda Batılı ülke var. Türkiye’nin çabaları açısından baktığımızda bu bir kırılma mıdır? Filistin davası açısından bunu bir kırılma noktası olarak görür müsünüz ve nasıl etkiler? Bundan sonraki süreçte ‘evet’ diyenlerin ilk atması gereken adım acaba nedir?

"İsrail, zulmünü artırdıkça gerçek yüzü de ortaya çıkıyor. Filistin’de yıllardır sistematik bir şekilde devam eden İsrail zulmünü görmezden gelenler dahi,

“artık bu kadar da olmaz”

demeye başladılar. BM Genel Kurulu’nda sizin de ifade ettiğiniz gibi, 142 ülkenin

“evet”

oyuyla kabul edilen New York Bildirgesi, Filistin meselesinde diplomatik dengeleri kökten değiştiren bir süreç olmuştur. Son dönemde BM oylamalarında çıkan sonuçlar, İsrail’in giderek yalnızlaştığını göstermektedir. Türkiye’nin yıllardır her platformda savunduğu iki devletli çözüm tezi, artık küresel çoğunluğun ortak iradesi haline gelmiştir. Türkiye açısından baktığımızda diplomatik mücadelemizin haklılığı tescillenmiştir. Bir yönüyle BM zemininde alınan bu kararlardaki irade değişiklikleri, İsrail’in soykırım uyguladığının açıkça ortaya çıktığını göstermektedir. Bu, bugüne kadar oylamalarda

“evet”

diyenlerin yanında yer almayanların da belki zaman içerisinde “evet” yönünde oy kullananların arasına katılmasına vesile olabilir. Filistin’in Batılı ülkelerce devlet olarak tanınması, ben inanıyorum ki İsrail’i daha fazla köşeye sıkıştıracaktır. Biz, bir defa daha BM zemininde bunu haykıracağız. Mazlumların çığlığını dünyaya inşallah duyuracağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Katar ziyaretini TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ercan Seki takip etti.

"NETANYAHU, HİTLER İLE İDEOLOJİK AÇIDAN AKRABADIR"

SORU: Bölgemizde “vadedilmiş topraklar” anlayışıyla sınırların yeniden çizilmeye çalışıldığı, fitne ve işgal senaryolarının devreye sokulduğu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye bu senaryolara karşı hangi tutumu takınacak? İslam dünyasına bu süreçte mesajınız ne olur?

Bir defa şunu çok açık net ortaya koyalım. İsrail, bir dine değil bir sapkın ideolojiye hizmet etmektedir. Bu özelliğini bir defa gözden geçirelim. Netanyahu ve çetesi, dünyaya sadece Siyonizm’in uyduruk masallarını anlatıyor. BM şartı, devletlerin toprak bütünlüğünü, egemen eşitliliğini ve sınırlarının zorla değiştirilmemesini emreder. Bunu görmemiz lazım. Dolayısıyla

“vadedilmiş topraklar”

kavramıyla oluşturulan senaryolar, hukuken geçersiz ve meşruiyetten yoksundur.

İsrail’i yönetenler kendi radikal anlayışlarını, faşist bir ideolojiye dönüştürmüş bir cinayet şebekesinden başka bir şey değil.

Bu yönüyle Netanyahu, Hitler ile ideolojik açıdan adeta akrabadır.

Böyle bir özelliği var. Nasıl Hitler, kaydettiği ilerlemenin etkisiyle kendini bekleyen hezimeti göremediyse, Netanyahu da aynı nihai akıbeti yaşayacaktır. Ben buna inanıyorum.

İsrail, Müslümanlara, Hristiyanlara olduğu kadar Musevilere de zarar vermektedir. İsrail’in soykırımlarına karşı çıkan Musevilere kulak verdiğinizde Siyonizm’in nasıl tehlikeli bir ideoloji olduğunu net bir şekilde görürsünüz. Siyonist İsrail, illa bir yerle irtibatlandırılacaksa o, terörizm ve faşizmdir. İsrail, inancımıza göre bizim peygamberlerimiz olan Hazreti Musa ve diğer peygamberlerin mübarek hatıralarını ve taşıdıkları ilahi mesajları kirletemez. İslam dünyası, peygamberlerine yönelik bu alçak saldırıya ilimle, irfanla karşılık vermelidir. İslam ülkelerinin kendi aralarında güvenlik, iş birliği, istihbarat paylaşımı ve kriz yönetimi mekanizmaları geliştirmeleri de hayati önemdedir. Ben özellikle Peygamberimizin ‘Ey Allah’ın kulları kardeş olun’ çağrısına uyarak kardeşliğimizi pekiştirelim diyorum."

#r-1146269#

"BİZ, NE YAPTIĞIMIZI ÇOK AMA ÇOK İYİ BİLİYORUZ"

SORU: Terörsüz Türkiye sürecinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan komisyon bir yandan çalışırken, bir yandan da sahada sanki bir duraksama gözlemleniyor. Terörsüz Türkiye süreci nasıl devam ediyor? İstenilen seviyede midir? Nasıl değerlendirirsiniz?

Terörsüz Türkiye süreci kararlılıkla ve hedefe odaklanmış bir şekilde devam etmektedir. Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Terörsüz Türkiye hedefimizin yalnızca güvenlik değil, demokratik meşruiyet temelinde yürütüldüğünün de en net göstergesidir. Süreç, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi tahkim edecek biçimde ivme kazanmaktadır. Ayrık otları temizlenmediği takdirde mahsulü zayıflatır ve verimi düşürür. İnanıyorum ki birlik ve beraberliğimiz o zararlı otları kökünden kurutacak, sürecin menzile varmasıyla ülkemiz daha da güçlenecektir. Bu nedenle sahada her adımı yakından takip ediyoruz. Komisyon içindeki arkadaşlarımız da çok hassas bir şekilde süreci takip ediyorlar. Milletimizin desteği ve hayır duası en büyük güvencemizdir. O büyük destek sayesinde ülkemize karşı kurulan tuzakları bozduk ve bozacağız. Milletim şunun farkında olsun; biz, ne yaptığımızı çok ama çok iyi biliyoruz. Toplu vuran yürekleri topun sindiremeyeceğini akıllarımızdan bir an dahi çıkartmıyoruz, çıkartmayalım.

“Terörsüz Türkiye”

sürecini sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına almak için kapsamlı bir güvenlik anlayışıyla yürütüyoruz. Vakti, zamanı geldiğinde bu sözlerimiz daha net anlaşılacaktır.

"SURİYE'DE ESKİ ZAMANLAR GERİDE KALDI"

SORU: Şam yönetimiyle SDG arasındaki entegrasyon süreci ne durumda? Türkiye, bu sorunun barışçıl bir şekilde çözümü konusunda bir inisiyatif yürütüyor mu? Günün sonunda bu işin nereye varması bekleniyor?

Şu anda Suriye’de birlik ve beraberliğin sağlanması ve kalıcı barışın ülkenin her köşesinde hakim olması tabii ki bizim Türkiye olarak en büyük arzumuzdur. Bunun için Suriye halkının yanında durmaya devam ediyoruz. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara ile bir görüşmemiz oldu. Onunla da bu konuları etraflıca ele aldık. Suriye Demokratik Güçleri konusunda bizim onlara yönelik mesajlarımız da belli.

Suriye Demokratik Güçleri ile Şam yönetimi arasındaki entegrasyon arayışları Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından önemli bir adım.

Zaman zaman Suriye yeniden tek yürek ve tek yumruk olmasın diye kışkırtmalar yaşanıyor.

Suriye’de şu anda uluslararası diplomasiyle yerel dinamiklerin iç içe geçtiği karmaşık bir süreç var. Biz burada kesinlikle Suriye’yi yalnız bırakamayız. Onun için de ilgili arkadaşlarım başta Dışişleri Bakanım, İstihbarat Başkanım, Suriye ile sıkı bir diyalog içerisindeler. Suriye’de artık eski zamanlar geride kaldı. Şimdi Suriye’de yeni bir dönem başladı. Ancak biliyorsunuz güneyden İsrail, Suriye’yi sıkıştırıyor, yıpratmaya çalışıyor. Oradan

“böl, parçala, yönet mantığıyla”

bir şeyler koparmanın gayreti içerisindeler. Tüm bunlara rağmen Suriye’de herkesi kucaklamayı önemseyen bir yönetim şu anda iş başında. Bu, Suriye’de dengeleri değiştirmiştir ve bunu şu anda hazmedemeyenler var. Herkesin bu yeni durumu iyi anlaması, adımlarını buna göre atması en doğru, en basiretli ve Suriye’nin şartlarına en uygun yol olacaktır.

Şimdi ben sizlere de sormak isterim.

Barış ile hep beraber kazanmak varken çatışmayla kaybetmek niye?

Bunun üzerine duralım. Provokasyonlara kapılmadan, yanlış yollara sapmadan, Müslüman kanından beslenenlerin oyunlarına gelmeden, ilerlememiz şart. Biz, hiçbir ayrım yapmadan tüm Suriyelilerin yanındayız. Özellikle başta Dışişleri Bakanım olmak üzere İstihbarat Başkanım çok sıkı bir diyalog ve ilişki ile Suriye’nin yönetimindeki muhataplarıyla sık sık görüşmeler yapıyorlar. Bu görüşmeleri de sürdürecekler. Sonunda kazanan inşallah inanıyorum ki Suriye olacaktır, bütün bölgemiz olacaktır.

"KKTC'NİN MENFAATLERİNE EL UZATILMASINA İZİN VERMEYİZ"

SORU: Benim sorum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili. Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Seçim sonuçlarının Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kazanımları ve iddiaları konusunda riskler taşıyıp taşımadığı hususunu nasıl değerlendirirsiniz?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti egemen bir devlet olarak bağımsız yargısı gözetiminde inşallah seçimlerini gerçekleştirecektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim kardeşimizdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerini kendi hak ve menfaatlerimiz olarak görüyoruz. Buna el uzatılmasına da müsaade etmeyiz. Türkiye, uluslararası hukuk zemininde ve Birleşmiş Milletler kararlarında meşru şekilde tanınan garantörlük haklarına sahiptir. Bu haklar hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığına ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarına güvence sağlamaktadır.

Kıbrıs Adası yıllarca bölgesel ve küresel güçlerin oyun alanı olmuştur. Yakın tarih, oynanan oyunların ne kadar kanlı olabileceğini göstermiştir.

Kimse Kıbrıs Adası üzerinde yeni acıları ortaya çıkartacak oyunlar kurmamalıdır.

Ne biz, ne Kıbrıs Türk halkı yaşadıklarını unutmuştur. Acılarla dolu hafızalar taptazedir. Benzer acıları bir daha kimse Kıbrıs Türkü’ne yaşatamaz, biz buna izin vermeyiz. Ben Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti seçimlerinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

"LİBYA HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

SORU: Türkiye'nin son aylarda Libya'nın doğusunu kontrol eden Hafter yönetimiyle ilişkilerinde olumlu yönde belirgin bir ilerleme olduğunu görüyoruz. Bingazi yönetiminin Türkiye'nin Trablus’la imzaladığı deniz yetki alanları anlaşmasını onaylayacağına yönelik güçlü bir beklenti de var. Buna karşılık Yunanistan'ın Hafter yönetimine baskısı da ortada. Sormak istediğim soru şu: Hafter'in Türkiye ziyareti gündemde mi? Bingazi'nin anlaşmayı imzalamasını bekliyor muyuz?

Hafter'in oğlunun istihbaratımızla teması olduğu gibi zaman zaman Dışişleri ile de diyaloğu var. Yani bizden kopuk bir durumları zaten yok. Biz Libya'da Doğu ile Batı arasında yapıcı bir diyalog tesis edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Libya'nın egemenliğini, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasını istiyoruz. Adımlarımızı da bu amaçlar doğrultusunda atıyoruz. Sürecin başından itibaren meşru Trablus hükümetine desteğimizi verdik. Ancak son dönemde izlenen politikalar sadece Trablus'a değil, Libya'nın doğusuna da diplomatik kanallar açılması yönünde gelişti. Bu, çok boyutlu diplomasi çabalarımız, Türkiye'nin bölgesel vizyonunun, barışa ulaşmadaki amacının bir yansımasıdır.

Libya'da siyasi sürecin adil, muteber ve şeffaf seçimler yoluyla ilerletilmesini bekliyoruz. Libya'nın huzura ve istikrara kavuşmasını engellemek isteyenler, tabii ki olacak. Biz de Libya halkının yanında olmaya, diyalog zeminini güçlendirmeye devam edeceğiz. Bingazi yönetiminin de Türkiye ile Trablus arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasını onaylaması uluslararası hukuk açısından büyük bir kazanım olacaktır.

"BİZ BU DAVANIN HİÇBİR YERİNDE AK PARTİ OLARAK YOKUZ"

SORU: Biz uçakla Katar'a doğru havalanırken Ankara'da önemli bir dava vardı. Ana muhalefet partisi CHP'nin şaibelerle anılan kurultayı ile ilgili bir duruşma gerçekleşti. Dava herhangi bir tedbir de alınmadan 24 Ekim'e ertelendi. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Şu anda yargı burada tek amir. Kararını verdi mi, verdi. Dolayısıyla şimdi bu ara kararla süreç ertelenmiş oldu. Bu ertelenmeyle birlikte bu ara karardan sonra beklenen yeniden mahkemenin yapılmasıdır. Bakalım orada ne gibi bir karar çıkacak. Bunu da açık ve net göreceğiz.

Biz bu davanın hiçbir yerinde AK Parti olarak yokuz.

Şikayet edenler de yargılananlar da CHP'nin koridorlarında dolaşıyorlar.

Aramızdaki fark bu. Bunların iç tartışmalarını bastırmak için öncelikle bize sataşmaktan vazgeçmesi lazım. Neymiş? CHP'den bazı başkanlar, meclis üyeleri, bizim partimize katılmışlar. Katılmak isteyenlere biz

“niye geliyorsunuz”

mu diyeceğiz? Bizim kapımız açık.

“Hayırlı olsun”

deriz ve aramıza onları da alırız. Nitekim en son Beykoz Belediye Başkanı Özlem Vural Gürzel, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan sonra, o da aramıza katıldı. Meclis üyeleriyle beraber aramıza geldiler ve şu anda onlarla birlikte yola devam ediyoruz.

Her ne kadar bu kavga CHP içinde yaşansa da şurası çok önemli, herkesi etkiliyor.

Rüşvet, haraç, yolsuzluk, sahtekarlık, irtikap ve delege pazarlığı bunların içinde var.

Önce sen, kendi içindeki bu olumsuzlukları temizlemeye bak. Bunu temizlemeden sağa sola çamur atma. Meselenin bu yönünü kimse görmezden gelemez.

İta amirlerinden izin almadan konuşamayan bir CHP yönetimi var. Böyle siyaset olur mu? AK Parti'nin içinde böyle bir şey yok. Söz isteyen bütün arkadaşlarımıza biz mikrofonlarımızı açık tutarız. Asla onların mikrofonlarını kapatmayız. CHP yöneticilerinin kurdukları her cümle ya kulaklarına fısıldanıyor ya da ellerine tutuşturuluyor. Böyle bir yapı var. Bu yol, yol değil. Onun için de biz ara karardan sonra yargının vereceği kararı, bu mutlak butlan mı olur, başka türlü bir karar mı çıkar, hepsini yargının vereceği karardan sonra göreceğiz.

"MUHALEFETİ KULLANIŞLI BİR APARAT OLARAK GÖRÜYORLAR"

SORU: Son zamanlarda yine sokak çağrısı yapanların sayısı arttı. FETÖ firarileri de sosyal medyadan sokak çağrısı yaptı. Yurt içinde de provokatif söylemde bulunanlar var. Sokak çağrısı yapanlara dair neler söylemek istersiniz?

Bu sokak çağrısını yapanlar kimler? Bu sorunun cevabını öncelikle bir vermemiz lazım. Bu millete ihanetleri tescillenmiş tipler.

Bunların sözüne itibar edip sokağa çıkan, kitleleri bunların yönlendirmeleri ve ağa babalarının talimatları ile sokağa dökmeye çalışanlar, açık söylüyorum, bu ihanet odaklarına bana göre ortak olurlar.

Böyle bir yanlışın içerisine benim vatandaşlarımın asla düşmemesi lazım.

Bu FETÖ artıkları, anlaşılan siyasi çıkmaz içinde olan muhalefeti kullanışlı bir aparat olarak görüyorlar. Onun için de onların saflarında yer alıyorlar. Sokakları karıştırmaya, kaos ve kargaşa oluşturmaya çalışanlara asla eyvallah etmeyiz. Gerekeni gecikmeden, milletin huzurunu bozmalarına fırsat vermeden, biz yaparız.

Gezi olayları, FETÖ'nün alçak darbe girişimi gibi eylemleri yaşayan vatandaşlarımız, artık daha bilinçli, devletimiz de daha güçlüdür. Siyasetin nerede, nasıl yapılacağı bellidir. İşte doğru siyasetin nerede nasıl yapıldığını gördüğü, bildiği için vatandaşımız bizim aramıza katılıyor ve bu süreç inşallah böyle devam edecek.

Dahası insanları sokağa çağırmak, vandalizme yönlendirmek siyasetin değil, hukukun ve güvenlik güçlerinin konusudur.

Siyasi partileri kriminalize etmeye çalışan kadrolar, en büyük kötülüğü önce kendi partilerine yaparlar. Biz Türkiye'de siyasetin nasıl yapılması gerektiğini her daim ortaya koymuş ve bu konuda da örnek olmuş bir partiyiz.

Sinem Eryılmaz
16 Eylül 2025
Sinem Eryılmaz
Hedef yerli beyin: Savunmada yüzde 80 dışa bağımlıyız (4 Ocak 2005) — BİR ZAMANLAR TÜRKİYE

🔴BİR ZAMANLAR TÜRKİYE — 

Türkiye gazetesi, 55 yıllık yayın hayatı boyunca ülkemizin milli değerlerine sahip çıktığı gibi bilim ve teknolojideki gelişmelere de geniş yer ayırdı.

Milli savunma ve askeri teknoloji alanında yaşanan her türlü gelişmeyi de okuyucularına aktaran gazetemiz, arşivine giren olaylarla yakın tarihe ışık tuttu.

TEKNOFEST

heyecanının dalga dalga yayıldığı bir dönemde, bu arşiv haberleri çok daha büyük bir mana kazanıyor.

SAVUNMADA HEDEF "YERLİ BEYİN"

Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar’ın gazetemize açıklamaları, Türkiye’nin 2000’li yıllarda savunma alanında nasıl bir yol haritası çizdiğini gözler önüne seriyor.

Türkiye'nin milli taarruz helikopteri T-129 ATAK ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011'de yaptı. 22 Nisan 2014 tarihinde ise Türk Kara Kuvvetlerine teslim edildi.

2005 yılında

insansız hava araçlarından yeni nesil tank projelerine, helikopterlerden elektronik yazılım sistemlerine kadar birçok başlıkta atılacak adımların konuşulduğu bu dönemde, “yerli beyin” vurgusu öne çıkıyor.

Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltma çabasını ve savunma sanayiinde kritik teknolojilerde söz sahibi olma hedefini ortaya koyuyor.

Bayar'ın verdiği bilgiler 4 Ocak 2005 tarihli Türkiye gazetesinde şöyle yer buluyor:

Türkiye'nin savunma sanayi ihtiyacının %80’ini yurtdışından karşıladığını belirten Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar, yeni dönemde orduda kullanılan araçların beyni sayılan elektronik yazılım ve atış kontrol sistemleri gibi stratejik projelerin gerçekleştirileceğini söyledi. Modern tank, taarruz-taktik-keşif helikopteri ve insansız hava araçları gibi ihalelerin iptal edilmesinin sebeplerini açıklayan Bayar, araçları komple üretmekten ziyade stratejik yazılımların yerli olmasına dikkat ettiklerini hatırlattı.

#r-1145981#

"İNSANSIZ UÇAKLARI KENDİMİZ YAPARIZ"

Stratejik alanlarda Türkiye’nin yerli üretim tercihine yöneleceğini vurgulayan Bayar, bu yaklaşıma bir örnek vererek,

“İnsansız hava aracını tamamen kendimiz tasarlayarak üretebiliriz”

dedi.

İnsansız hava araçlarının tüm alt sistemlerinde Türkiye’nin yeterli tecrübeye sahip olduğunun altını çizen Bayar, bu projenin ihalesinin iptal edilmesinin,

“Bunu biz kendimiz yaparız

” anlamına geldiğini kaydetti.

Günümüzde İsrail ve Amerika tarafından etkin olarak kullanılan insansız uçakların geleceğin ordularında en önemli silahlardan biri olacağı düşünülüyor.

F-16'LAR 5 YIL DAHA GÖREVDE

2010 ve sonrası için Türk Hava Kuvvetleri’nin yeni savaş uçağı projesi bulunduğunu belirten Bayar, Türkiye’nin 2 sene içinde bu projenin geliştirme fazından üretim fazına dahil olabileceğini kaydetti. 2010’dan sonra F-16’ların yerini bu yeni savaş uçaklarının alacağını, bu sebeple önümüzdeki iki yıl bu konunun Türk savunma sanayiinin gündeminde yoğun olarak yer alacağını bildirdi.

HELİKOPTERİN EN ÖNEMLİ PARÇASI: ANAHTARLARI

Yeni dönemde Türkiye, savaş helikopterlerini komple üretmek yerine sadece elektronik yazılım ve diğer kritik sistemlerin üretimini gerçekleştirmeyi hedefliyor. “Savaş helikopterini Türkiye kendisi yapmayacak, biz helikopteri dışarıdan alacağız” diyen Bayar, şöyle devam etti:

“Helikopter ve uçaklarda en önemli sistemler üzerlerindeki elektronik uçuş ve silah sistemleridir. Bunların platformları 30-40 sene yaşıyor, onlara bir şey olmuyor. Ama üzerindeki elektronik sistemlerin teknolojisi 5-6 yılda bir değişiyor. Eğer bu helikopter ya da uçakların bir görev bilgisayarı koordinasyonunda çalışan uçuş ve silah sistemlerine ilişkin entegrasyonu siz yapmadıysanız, bunun anahtarı da sizde olmuyor. Kimden satın aldıysanız ona mahkûm oluyorsunuz, onlar da size bazı kısıtlamalar getiriyor. Yeni ihalede biz, ‘Tamam, helikopteri alacağım ama üzerindeki kritik sistemleri ben entegre edeceğim’ diyeceğiz.”

YENİ HEDEFLER

Ankara – Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar, gündemdeki savunma projeleri ve yeni yıl hedeflerini gazetemize açıkladı. Yeni dönemde savunma sanayi araçlarında kullanılan elektronik yazılım gibi stratejik sistemlerin tamamen yerli üretimine ağırlık vereceklerini söyleyen Bayar, ayrıca kısa adı “

Atak

” olan

“Taarruz-Taktik Savaş Helikopterleri”

ihalesi ile

“Yeni Nesil Tank

” projesinin de ayrı bir önem taşıdığını kaydetti.

1998 yılından bu yana Türk savunma sanayiinin gündeminde olan Atak Projesi’nde bu yıl mutlu sona ulaşılabileceğine dikkat çeken Bayar, 2004 Yılı İcra Komitesi toplantısında modern tank, taarruz-taktik-keşif helikopteri ve insansız hava araçları projelerinin mevcut ihalelerinin iptal edilmesinin bazı değişiklikler içerdiğini, ancak bunun savunma sanayi stratejisinde bir “U dönüşü” anlamına gelmediğini, tam tersine projelerin yüzde yüz yerli olacağını gösterdiğini ifade etti.

#r-1146088,1146070#

YERLİ ÜRETİM VURGUSU

Türkiye’nin savunma sanayiinde 20 yıllık bir sürecinin olduğunu vurgulayan Bayar, bu süreçte Türkiye’nin ortak üretim ve lisanslar aldığını, ancak eksik olan şeyin özgün tasarım ve üretim olduğunu söyledi. Türkiye’nin savunma sanayinde platform üretimine (uçak, helikopter gövde üretimleri) girmesi yerine, bunların üzerindeki elektronik elemanlar, bilgisayar yazılımları gibi entegrasyonların yapımına ağırlık vermesinin daha doğru olacağını belirten Bayar,

bundan sonra Türkiye’nin girebileceği kritik savunma sanayi ürünlerinde insansız hava araçları üretiminin başta gelebileceğine

dikkat çekti.

Bayar, bunun tamamen geleceğin teknolojisi olduğunu, bu alandaki üretim yelpazesinin keşif amaçlı başlayıp silah donanımlı hale kadar getirilebildiğini kaydetti. Türkiye’nin ortak üretim tercihlerinde kendi seviyesindeki ülkeler seçmesinin önemli olduğunu vurgulayan Bayar, Asya ülkeleriyle işbirliğine gitmesinin, bu ülkelerle siyasi çatışmasının bulunmaması açısından tercih edilebilir bir unsur olabileceğini ifade etti.

Türkiye’nin 10 sene öncesine kadar ABD dışındaki alternatiflere pek bakmadığını hatırlatan Bayar, şimdi Avrupa, Rusya, İsrail, eski Doğu Bloku ülkeleri ve Brezilya başta olmak üzere Türkiye’nin savunma sanayii alternatiflerinin bulunduğunu bildirdi.

YÜZDE 80 DIŞA BAĞIMLIYIZ

Savunma sanayi ihtiyacının ancak %20’sinin yerli şirketlerce karşılandığını, geri kalan %80’inin yurtdışından karşılandığını

belirten Bayar, Türkiye’nin yıllık 3 milyar dolar olan savunma sanayi tedarik harcamalarında yerli firmalara ve iç pazara ağırlık verilmesi halinde yerli savunma sanayiinin ölçeğinin büyüyeceğini kaydetti.

YENİ TANKIMIZ 2010'A KALDI

Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar, yeni süreçte seçici olunacağını, tamamen yerli değil ama Türkiye için kritik olan alanlarda tasarım ve üretime gidileceğini belirtti. “Yeni Nesil Tank” projesinin zamana bırakıldığını açıklayan Bayar, ya özgün olarak geliştirilebileceğini ya da diğer ülkelerle ortak geliştirmeye gidilebileceğini, bunun için de öncelikle her iki alternatif için fizibilite çalışması yapılacağını ifade etti.

“Biz artık Türkiye’nin yeni tankını 2010’lardan sonrası için planlıyoruz”

diyen Bayar, tankta ortak üretime gidilmesi halinde bunun örneğin Pakistan, Güney Kore gibi Türkiye ayarında ülkelerle yapılacağını söyledi. Bu durumda ortak ihtiyaçların da birlikte planlanabileceğini kaydetti.

Tank üretiminde ilk aşamada bir prototip geliştirileceğini, daha sonra bir ihale açılarak sipariş ve imalat safhasına geçileceğini belirten Bayar, tankta da gövdeden çok atış kontrol sistemleri ve silah sistemi gibi entegrasyona ağırlık verileceğini söyledi. Bayar ayrıca tank üretiminde yerli firmalardan bazılarının tasarım, bazılarının ise üretim boyutuyla işin içine gireceğini kaydetti. Yeni Nesil Tank Projesi’nde BMC, Otokar ve FMC şirketlerinin de ortak bir fizibilite hazırlığı yaptığını, bu çalışmaların Ağustos ayında başlatıldığını ve Şubat ayı içinde tamamlanacağını açıkladı.

 

Ali Tüfekçi
16 Eylül 2025
Ali Tüfekçi
Bitcoin’i heyecanlandıran yasa! 5 yılda 1 milyon adet alım planı

TÜRKİYE GAZETESİ/Ekonomi Servisi-

Kripto para birimi

Bitcoin’de

son 5 işlem gününde 115 bin dolara yakın görünüm devam ederken, dikkatler, ABD Merkez Bankası tarafından yarın açıklanacak faiz kararı ve FED projeksiyonlarına çevrildi. Gelecekte “daha fazla faiz indirimi” sinyallerinin alınması halinde, BTC fiyatında da yukarı yönlü ivmenin destek bulabileceği aktarılıyor.

BTC’DE KRİTİK SEVİYELER

Analistler, 50 günlük hareketli ortalamanın 114 bin 350 dolar seviyesinde bulunduğunu ve bu noktanın önemli bir destek olarak izlenmesi gerektiğini aktararak, “Kısa vadede yukarıda ise 116 bin 800 dolar direnç olarak takip ediliyor. Bazı büyük yatırımcıların 116 bin doların üzerinde satışa geçmesi, son 1 haftada bu seviyelerin aşılmasını zorlaştırdı” ifadelerini kullanıyor.

#r-1146160#

BU YIL %23 YÜKSELDİ

Kripto piyasası, bu yıl ABD Başkanı Trump’ın da desteğiyle hayata geçirilen birçok yasal düzenlemeden destek bularak pozitif bir performans sergiliyor. Son olarak emeklilik fonlarının da BTC’ye yatırım yapmasının yolu açılmıştı.

BTC’de yıl başından itibaren getiri %23’ü aşarken, ağustos ayında da

124 bin 517

dolarla tüm zamanların zirve seviyesi test edilmişti.

#r-1146161#

YENİDEN BİTKON YASASI MI?

Bu hafta ABD’de, hükümetin “vergi gelirlerini kullanmadan BTC alımı yapmasını sağlayabilecek” yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalışmalara başlayacağı da ifade edildi.

Bu çerçevede kripto sektörü yöneticilerinin,

ABD Senatörü Cynthia Lummis

tarafından martta sunulan ve hükümetin 5 yılda 1 milyon Bitcoin almasını öngören BİTKON Yasası'nı masaya yatıracağı belirtiliyor.

#r-1146162#

SAYLOR DA KATILACAK

ABD’li milletvekilleri ile yapılacak toplantıya; Strategy CEO’su Michael Saylor, BitMine'ın Başkanı Tom Lee ve MARA CEO'su Fred Thiel gibi sektör temsilcilerinin katılması bekleniyor.

Toplantıda, BİTKON Yasası'nın önündeki engeller ele alınacak. Daha önceden ABD Hazinesinin altın sertifikaları veya tarife gelirleri ile BTC rezervlerini finanse edebileceği önerileri ileri sürülmüştü.

Ömer Faruk Bingöl
16 Eylül 2025
Ömer Faruk Bingöl
Tyler Robinson, Charlie Kirk suikastını Discord üzerinden itiraf etti! Yakalanmadan saatler önce olay açıklamalar

Washington Post (WP) gazetesi, ABD'de Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk'ün katil zanlısı

Tyler Robinson

'ın tutuklanmadan kısa süre önce, çevrim içi bir grupta suçuna ilişkin itirafta bulunduğunu iddia etti.

WP'nin haberinde, Kirk'ün katil zanlısı tutuklanmadan önce, aynı isimde bir kullanıcının, Discord isimli uygulama üzerinden itiraf niteliğinde açıklamalarda bulunduğu ifade edildi.

SUİKASTI DİSCORD'DAN İTİRAF ETTİ: ÜZGÜNÜM

Haberde, Discord grubu üyesi iki kişinin paylaştığı ekran görüntüleri üzerinden yapılan incelemelerde, grupta Charlie Kirk'ün vurulduğu konusunun yazışmalara yansıdığı ve "Tyler Robinson" isimli kullanıcının bu yazışmalara cevap olarak "Bütün olanlar için üzgün olduğu" şeklinde paylaşımda bulunduğu aktarıldı.

Robinson'a ait olduğu sanılan hesaptan gelen mesajda,

"Hey millet, hepinize kötü bir haberim var. Dün UVU'daydım (Utah Valley Üniversitesi). Olanlar için üzgünüm."

ifadelerinin yer aldığı belirtildi.

TESLİM OLACAĞINI AÇIKLADI 

Söz konusu kişinin, Discord'daki son paylaştığı mesajda,

"Birkaç dakika içinde şerif arkadaşım aracılığıyla teslim olacağım. Tüm güzel zamanlar ve kahkahalar için teşekkürler, hepiniz harikaydınız, her şey için hepinize teşekkür ederim."

ifadelerine yer verdiği de haberde kaydedildi.

Ayrıca haberde, bu mesajın, yetkililerin Robinson'ı gözaltına almasından yaklaşık 2 saat önce gönderildiği bilgisine yer verildi.

WP'ye konuşan haber kaynağına göre ise Discord yetkilileri, itiraf niteliği taşıyan mesajın bir kopyasını kolluk kuvvetleriyle paylaştı. Söz konusu kaynak, mesajın, Tyler Robinson isimli kullanıcıdan küçük ve özel bir çevrim içi arkadaş grubuna gönderildiğini söyledi.

#r-1146098#

CHARLİE KİRK'ÜN ÖLDÜRÜLMESİ

ABD Başkanı Trump'a verdiği güçlü destekle bilinen aktivist ve sosyal medya fenomeni Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesinde katıldığı etkinlikte uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti.

Gençler arasında oldukça popüler olan Kirk, muhafazakar fikirleri yaymak amacıyla kurduğu "Turning Point USA" adlı kar amacı gütmeyen kuruluşla tanınıyordu.

Sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan Kirk, özellikle Trump'a verdiği destek ve İsrail yanlısı duruşuyla biliniyordu.

Olayın ardından konuşan Trump, Charlie Kirk'ü "büyük ve hatta efsane" bir isim olarak nitelendirmiş ve "Charlie, seni seviyoruz." demişti.

Saldırıyla ilgili cinayet şüphelisi Tyler Robinson, ailesinin ihbar etmesi üzerine gözaltına alınmıştı.

Robinson, ağır cinayet ile diğer iki eyalet suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Sezer Doğru
16 Eylül 2025
Sezer Doğru
Şakir Paşa Ailesi yeni sezon ne zaman başlayacak, final mi yaptı? Gözler Şakir Paşa Ailesi 16. bölümde

Şakir Paşa Ailesi yeni sezon ne zaman başlayacak

, final mi yaptı soruları dizilerin yeni sezonlarının ekrana gelmeye başlaması ile merak uyandırdı. Dizinin 15. bölümle sezon finali yapmasının ardından, yeni sezon için bekleyiş başladı.

ŞAKİR PAŞA AİLESİ YENİ SEZON NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

NOW TV ekranlarında Pazar akşamları yayınlanan Şakir Paşa Ailesi dizisi, 15. bölümüyle sezon finaline gitmişti. Aradan geçen süreçte dizinin yeni sezonu hakkında resmi bir bilgilendirme yapılmadı. Henüz fragman ya da duyuru paylaşılmaması izleyicilerde merak uyandırdı.

Dizinin yeni sezonunun başlayacağı tarih konusunda NOW TV’den açıklama bekleniyor.

ŞAKİR PAŞA AİLESİ FİNAL Mİ YAPTI, BİTTİ Mİ?

Sezon finaliyle ara veren Şakir Paşa Ailesi’nin final yapıp yapmadığı ise izleyiciler tarafından merak edilen bir diğer konu oldu.

Dizinin tamamen sona erdiğine dair bir duyuru yapılmadı.

2. sezonla ilgili gelişmelerin duyurulmamasıysa dizinin geleceğiyle ilgili soru işaretlerini artırdı.

ŞAKİR PAŞA AİLESİ 16. BÖLÜM NE ZAMAN YAYINLANACAK?

Şakir Paşa Ailesi 16. bölümün ne zaman ekrana geleceğine dair NOW TV’den resmi bir açıklama yapılmadı

. Dizinin yeni bölümlerinin ne zaman yayınlanacağı netleşmediği için hayranlar gelişmeleri yakından takip ediyor.

Başrollerinde Vahide Perçin ve Fırat Tanış gibi deneyimli isimlerin yer aldığı yapımın geleceği hakkında resmi duyurunun önümüzdeki günlerde paylaşılması bekleniyor.

#r-1146071,1146122,1145782#

Betül Tokkan
16 Eylül 2025
Betül Tokkan
Mardin’de hoşgörünün öyküsü: Namazını kılıyor, kiliseye gönüllü bakıyor

Kentte uzun yıllardır komşuluk yapan süryani aile, kiliseyi müslüman aile dostlarına emanet ediyor. Süryani dostlarının güvenini boşa çıkarmayan Orhan Alkanoğlu, üç aydır Mar Hırmız Keldani Kilisesi'ne gönüllü olarak bakıyor.

KİLİSEYE MÜSLÜMAN KOMŞUDAN GÖNÜLLÜ HİZMET

Orhan Alkanoğlu, dostluklarının kuşaklar boyu sürdüğünü belirterek, "Aile dostlarımızdır. Bana güvendikleri için buraya bakmak durumunda kaldım. Biz dört dinin birlikte yaşadığı bir şehirdeyiz" dedi.

Mardin'in sadece Türkiye'de değil, dünyada da kültürel ve dini hoşgörünün sembol şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Alkanoğlu, farklı inançlara sahip insanların bir arada kardeşçe yaşamasının mümkün olduğunu gösterdiklerini söyledi.

“HERKES KENDİ DİNİNİ YAŞAYABİLİR”

Alkanoğlu, şöyle devam etti: "Çalışıyorum, namazımı da kılıyorum. Süryani Kilisesi'nde üç aydır yardım ediyorum. Elhamdülillah müslümanım, ama bunlar bizim aile dostlarımızdır. Mardin'de herkes çalışır. Aile olarak 150 yıllık bir dostluğumuz var. Bütün insanlar birbirini tanıyor. Bana güvenerek burayı teslim ettiler, ben de bakmak durumunda kaldım. Din ayrımı Mardin'de yoktur, herkes kendi dinini yaşayabilir."

Süryani ve müslüman aileler arasındaki bu örnek dayanışma, Mardin'in yüzyıllardır süregelen kardeşlik ve hoşgörü kültürünün en güzel yansımalarından biri olarak dikkat çekiyor.

Melin Öztürk
13 Eylül 2025
Melin Öztürk
Ön sipariş için geri sayım! İşte TOGG sedan T10F'in beklenen satış fiyatı

Togg, doğuştan elektrikli ikinci cihazı T10F’i, Türkiye ve Avrupa’da aynı anda kullanıcılarla buluşturacak. T10F, Türkiye’de 15 eylülde, Almanya’da ise 29 Eylül’de ön siparişe açılacak. Ön sipariş sonrasında gerçekleşecek teslimatlarla ilgili bilgi ise yine 15 eylülde belli olacak. T10F sahibi olmak isteyen kullanıcılar, Togg’un mobil uygulaması Trumore üzerinden siparişlerini verebilecek. Uygulamayı ise App Store, Google Play ve App Gallery üzerinden indirip hesap oluşturmak yeterli olacak. 

İŞTE BEKLENEN BAŞLANGIÇ FİYATI 

TOGG yeni sedan modeli T10F için geri sayım devam ederken, donanımlarıyla dikkat çeken TOGG T10F uygun fiyat beklentisi ile gündemden düşmüyor. Peki TOGG T10F kaç TL?

Yapılan resmi açıklamaya göre T10F’in Türkiye ve Almanya satış fiyatları her iki ülkede de siparişe açıldığı gün duyurulacak.

Fakat kulislerde konuşulan rakamlar ise

TOGG T10F modelinin fiyatı, TOGG T10X modelinden biraz daha ucuz olacağı yönünde. T10X’in benzer versiyon ve donanım seviyesi T10F modelinde 100 ila 120 bin TL civarında daha düşük olması bekleniyor. Gelen son bilgilere göre, TOGG T10F'in başlangıç fiyatı 1 milyon 7 bin lira civarında olacak. 

RAKİPLERİNDEN AVANTAJLI OLACAK 

Özel bir finansman kampanyasıyla satışa sunulması beklenen T10F’in rekabet edeceği modeller arasında Hyundai IONIQ 6, Tesla Model Y ve BYD Seal gibi modeller bulunuyor. Bu modellerin başlangıç fiyatları ise 1,8 milyon TL'nin üzerinde listeleniyor. Buna karşın TOGG T10F’in başlangıç fiyatının bu rakamların altında olması bekleniyor. Rakipleriyle arasında oluşacak 200-300 bin TL’lik fark T10X’in hem sıfır satışlarında hem de yakın zamanda ikinci el piyasasında güçlü talep görmesine neden olacağı düşünülüyor.

HER KESEYE UYGUN DONANIM SUNULACAK 

Togg’un T10F modeli satışa V1E Standart Menzil (RWD), V1 Uzun Menzil (RWD), V2 Uzun Menzil (RWD) ve V2 AWD (çift motorlu, dört çeker) olmak üzere dört farklı versiyonla sunulacak. 160 kW / 218 beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F RWD (arkadan itiş) versiyonları, iki farklı batarya seçeneğiyle 350 km’ye (52,4 kWh batarya) ve 623 km’ye (88,5 kWh batarya) varan menzillere sahip olacak. 700 Nm tork üreten çift motorlu T10F AWD (dört çeker) versiyonu ise 88,5 kWh bataryasıyla 523 km WLTP menzile ulaşacak. 

GÜNCELLEME İÇİN SERVİSE İHTİYACI OLMAYACAK 

T10F’te en çok konuşulan özelliklerden birisi de uzaktan güncelleme. OTA (over-the-air) adı verilen bu özellik, sürekli kendini yenileyebilen sürücü destek sistemlerini her zaman güncel tutan bir yapıda karşımıza çıkacak. Öte yandan T10F modelinde yedi adet hava yastığı yer alacak. Dayanıklı ve sağlam altyapıya sahip T10F, her türlü yol koşulunda da güvenli bir sürüş vaat eder nitelikte olacak. 
Otomobilde trafik işareti algılama sistemiyle birlikte çalışan dur-kalk fonksiyonlu akıllı adaptif hız sabitleyici ve akıllı şerit takip sistemi & şeritten ayrılma ikazı gibi özelliklerinin yanı sıra V2 donanım seviyesinde çevre görüş kamerası, kör nokta asistanı, sürücü dikkat asistanı, gelişmiş elektronik denge kontrolü gibi özellikleri standart, otomatik park asistanını ise opsiyon olarak yer alacak. 

#r-1145195#

Ali Çelik
12 Eylül 2025
Ali Çelik
Acının üzerinden vurgun! Trafik kazasından dakikalar sonra arayıp 'vekalet' pazarlığı yapıyorlar

GÜNAY ÇAĞRICI —

Bir sabah işe gitmek için yola çıktığınızı düşünün. Basit bir trafik kazası geçiriyorsunuz; tutanak tutuluyor, hayatınıza devam etmeye çalışıyorsunuz ancak dakikalar sonra telefonunuz çalmaya başlıyor. Ekranda tanımadığınız numaralar… Açtığınızda karşınıza çıkan ses kendini “

hasar danışmanı

” ya da

“arabuluculuk bürosu çalışanı"

olarak tanıtıyorlar. Daha da şaşırtıcı olan,

kazanın detaylarını biliyor olmaları.

Sizden

“değer kaybınızı alalım”

,

“yaralanma tazminatınızı çıkaralım”

gibi vaatlerle vekalet istiyorlar. Reddetseniz de pes etmiyorlar; günlerce, haftalarca farklı numaralardan aramaya devam ediyorlar.

#r-1134538#

Dahası, bu aramalar sadece basit kazalarla sınırlı değil. Ölümlü trafik kazalarında, daha cenaze kaldırılmadan aile yakınları aranıyor, “tazminat hakkınızı alalım” diyerek acılı insanların çaresizliğinden faydalanmaya çalışıyorlar.

Yakınlarını kaybeden bir ailenin acısı daha tazeyken, bu bilgilerin nasıl olup da aracı firmaların eline geçtiği ise büyük bir soru işareti…

HASAR AVCILARI NASIL ÇALIŞIYOR:
Kazanın ardından aracın servise çekilmesiyle birlikte telefonlar çalmaya başlıyor. Kendilerini hukuk bürosu ya da danışmanlık şirketi olarak tanıtan kişiler, kazazedenin bilgilerine ulaşıp yüksek tazminat vaatleriyle vekalet talep ediyor. Çoğu zaman davalar kazanılsa bile, elde edilen paranın büyük bölümü ‘hizmet bedeli’ adı altında bu firmaların kasasına giriyor.

KİŞİSEL VERİLERE NASIL ULAŞIYORLAR?

Peki sadece polis ve hastane kayıtlarında yer alan bu bilgilere, adı sanı duyulmamış hukuk büroları nasıl ulaşıyor? Ya içeriden birileri bu bilgileri satıyor ya da resmi sistemlerde ciddi bir güvenlik açığı var. Her iki ihtimal de kişisel verilerin büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor.

Ortada ciddi bir kişisel veri ihlali şüphesi var. Vatandaşların mağduriyet yaşamaması için hem hukuk hem de sigorta cephesinden uzmanlara kulak verdik.

Avukat Furkan Bilal Yaşar

"204 BİN TL PARA CEZASI VE HAPİS..."

Turkiyegazetesi.com.tr'ye konuşan

KVKK Uyum Danışmanı Avukat Furkan Bilal Yaşar

, trafik kazaları sonrası kişisel verilerin üçüncü kişilerin eline geçmesinin hem anayasal hakların hem de KVKK’nın açık ihlali olduğunu vurguladı. Yaşar,

“Bir vatandaşın adı, soyadı, iletişim bilgisi, araç bilgisi ya da sağlık durumu gibi veriler yalnızca kanunun öngördüğü hallerde ve kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Bu bilgilerin danışmanlık şirketlerine ya da aracı kişilere aktarılması açıkça suçtur”

ifadelerini kullandı.

Vatandaşların bu tür durumlarda haklarını arayabileceğini belirten Yaşar,

“Kişisel verilerinin hukuka aykırı işlendiğini öğrenen kişiler, ilgili kurumlara başvurarak verilerinin silinmesini veya düzeltilmesini isteyebilir. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na şikâyette bulunabilirler. Türk Barolar Birliği’nin sitesinden de hasar danışmanlık ve iş takipçileri hakkında ihbar yapılabiliyor”

diye konuştu.

Yaşar, bu tür ihlallere karşı ciddi yaptırımların olduğunu da hatırlattı:

“KVKK’ya aykırı şekilde veri işleyen kurum ve kişiler hakkında 2025 yılı için 204 bin 285 TL’den başlayan idari para cezaları uygulanıyor. Türk Ceza Kanunu’na göre de kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirenler iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir.”

Vatandaşlara da önemli uyarılarda bulunan Yaşar, “Kimden geldiğini bilmediğiniz hiçbir aramaya itibar etmeyin. Kaza sonrası hakkınızı arayacaksanız, güvendiğiniz bir avukatla ya da doğrudan sigorta şirketiyle görüşün. Bilgilerinizi sorgulamadan paylaşmayın” diye konuştu.

Mehmed Selim İsmet

Gözetmen Sigorta Brokerliği Genel Müdürü Mehmed Selim İsmet ise şu ifadeleri kullandı:

"Maalesef verilerin muhafaza edilmesinde ihlallerin ve ticari kazançların döndüğü gerçeği olduğu anlaşılıyor. Yaşanan bir trafik kazası, iş kazası neticesinde, maddi hasarlar yada bedeni hasarlara dair bilgiler sadece ilgili tarafların nezdinde mahrem bilgi olarak saklanması gerekirken, bir anda hiç tanımadığınız, ama sizin verilerinize sizden daha hakim kişiler tarafından aranılıyor ve tazminat taleplerinde bulunmak için sizden vekalet vs. istenmektedir. Anlaşılan o ki, sağlık kuruluşlarında olsun, oto servislerinde olsun, sistematik olarak ilgili verileri kanundışı bir şekilde dışarıya temin edenler olduğu yönünde. Buna nasıl bir mani konabilir, yetkililerimizin üzerinde durması gereken çok mühim bir mesele…

Bu bilgilere nereden erişim sağladınız dendiğinde ise, muhtelif genel, müşahhas olmayan, ifadeler ile geçiştiriliyor. Çünkü, o veriye sahip olmaması gerekirken, bir şekilde o veri önünde duruyor ve sizin gibi kişileri sırayla arıyor. Elbette bu şekilde sizi arayan kişilere kesinlikle itibar etmemeli, itimat edip vekalet verip hizmet almamalıdır. Poliçenize konu bir durum ise (araçta değer kaybı, iş kazası neticesinde işverenden tazminat talep etme gibi) muhakkak sigortacınız ile istişare ediniz ve onun yönlendireceği şekilde hareket etmelisiniz. Onun yönlendireceği, ilgili konularda uzmanlaşmış, referans verilen hukukçular ile irtibata geçip onların yönlendirmesi doğrultusunda hareket etmelidir."

#r-1134934#

Günay Çağrıcı
11 Eylül 2025
Günay Çağrıcı