Son bir hafta kaldı... LGS'de zorlu süreç öncesi uyarılar: Birlikte karar verme, tercihte rotanız olsun!

Öğrenciler liseler için 24 Temmuz’a kadar tercih yapabilecek. Merkezî yerleştirmede sınavla öğrenci alan okulların 201 bin kontenjanı var.
MAHMUT ÖZAY - Millî Eğitim Bakanlığınca 8’inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen LGS kapsamındaki merkezî sınavla öğrenci alacak liseler için 201 bin 405 kontenjan bulunuyor. 1 milyon 10 bin 916 öğrenciden 963 bin 142’sinin katıldığı LGS’de tercihler 24 Temmuz’da sona eriyor. Bu sene LGS tarihinde bir rekor yaşandı ve 719 öğrenci tam puan alarak şampiyon oldu. Bu durumda, aralarında Galatasaray, İstanbul Erkek, Amerikan Robert, Alman gibi en yüksek puandan öğrenci alan okullara girişte büyük rekabet yaşanacağı tahmin ediliyor. Öğrencilerin yalnızca puanlarına değil, yüzdelik dilimlerine ve sıralamalarına göre hareket etmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, geleceği şekillendirecek lise tercihinin doğru bilgilerle yapılması gerektiği konusunda uyarıyor. Bu süreçte yapılması gerekenleri sıralayan İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hakkı Okur şunları söyledi:
▪️Şimdiye kadar öğrencilerimizin sınavı gündemdeydi. Sonuçlar açıklandıktan sonra velilerin imtihanı başladı. Şimdi çocukların psikolojik durumlarını göz ardı etmeden ve onları destekleyerek tercih sürecine yoğunlaşmak gerekiyor. Tercih süreci, öğrencinin yalnızca akademik seviyesine değil; karakterine, ilgi alanlarına ve gelişim yolculuğuna da uygun bir okul ortamı seçme sürecidir.
▪️Burada dikkat edilmesi gereken en temel konu, okulun öğrenciyi sadece sınava değil, hayata nasıl hazırladığıdır. Başarı elbette önemlidir ama tek başına yeterli değildir.
İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLUN
▪️Bu dönemde en sağlıklı yaklaşım ‘birlikte karar verme’ modelidir. Yani öğrenci, veli ve rehber öğretmen iş birliği hâlinde olmalıdır. Özellikle rehber öğretmenler bilimsel analizlerle süreci yönlendirirken öğrencinin yaklaşımı da dikkate alınmalı. Tercihler, öğrencinin potansiyeli ve ilgi alanlarına uygun şekilde, onun içinde olduğu bir karar süreciyle şekillendiğinde çok daha sağlıklı sonuçlar doğar.
▪️Yanlış tercih yapma korkusu, yaşanabilecek duygulardan biri. Bu, çok anlaşılır bir duygu. Ama şunu unutmamak gerekir: Hayatta hiçbir tercih “geri dönüşsüz” değildir. Bu dönemde öğrenciler bir belirsizlik içinde olabilir. ‘Doğru kararı verebilecek miyim?’, ‘Herkes benden bir şey bekliyor’ gibi içsel baskılar yaşanabiliyor. Bu nedenle öncelikle öğrencilerin duygularının fark edilmesi çok önemli. Kaygı normaldir ama bu kaygıyı yalnız yaşamak zorunda değiller. Onlara, ‘Bu senin hayatın, biz senin yanındayız’ mesajı verilmeli. ‘Ben senin iyiliğini istiyorum’ yaklaşımı ‘Senin ne istediğini önemsiyorum’ yaklaşımıyla dengelenmeli. Ayrıca öğrencinin kendi isteklerini ifade etmesine fırsat tanınması, önemli bir nokta diyebiliriz.