İklim Kanunu fırsat mı risk mi? En çok bu sektör etkilenecek

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
İklim Kanunu fırsat mı risk mi? En çok bu sektör etkilenecek
İklim Kanunu, İklim Değişikliği, Sanayi, Tarım, Haber
Ekonomi Haberleri  / Türkiye Gazetesi

İklim Kanunu’nun Meclis’ten geçmesiyle tartışmalar da alevlendi. İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ, esnafın düzenlemeden etkilenmeyeceğine dikkat çekerken Eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefine nasıl ve hangi yollarla ulaşılacağına dair net politikalar bulunmadığını söyledi.

ESMA ALTIN - Geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen İklim Kanunuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Kamuoyunda kanunun getirdiği düzenlemeleri destekleyenlerin aksine karşı çıkarak eleştirenler de bulunuyor. İddialara cevap veren İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Altuğ, İklim Kanunu kapsamında net sıfır emisyona geçiş ile ilgili bir sürü düzenlemenin bulunduğunu, burada esnafı ya da vatandaşı direkt etkileyen bir durum olmadığını söyledi. Etkilenecek en büyük sektörün sanayi olduğunu belirten Altuğ, “Buradaki etkilenme, sanayici bakımından dezavantajlı gibi gözükse de öyle değil. Çünkü sanayicimiz üretmiş olduğu ürünü dünyaya satıyor. Sanayicimiz bu ürünü dünyaya sattığında zaten ihracatta bu tür emisyonun hesaplanması, doğrulanması, emisyonun azaltımı ile ilgili bir faaliyet hissedecek. Ama burada küçük esnafı etkileyecek bir durum yok. İklim kanunundan olmadan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çeşitli mevzuatı, tedbirleri var. Bu tedbirlere göre, belirli tonda emisyona sahip olan işletmelerin 2016’dan beri zaten emisyonları izleniyor ve doğrulanıyor. Belirli bir kapasitede çalışan işletmelerimiz, fabrikalarımız emisyona sebep oluyor. Bu kanunla çözüme gideceğiz. İşletmeler, bu emisyonları azaltıcı ne tür tedbirler alınacağına yönelecek. Üç, beş tane insanın çalıştığı bir işletmeye böyle bir zorunluluk zaten gelmiyor. Burada vatandaşlarımız bir kere rahat olsun” dedi.

‘YAPAY ET YEDİRECEKLER’ GİBİ BİR ŞEY YOK”

Altuğ, sosyal medyadaki ‘Kapımızın önündeki bahçemizi bile ekemeyeceğiz, bize yapay et yedirecekler” iddialarının da gerçeği yansıtmadığını söyledi.  Altuğ, “Kapınızdaki bahçenizi ekemeyeceksiniz ama vahşi bir para kazanma uğruna da tropikal bir meyveyi Türkiye’de ekmeyeceksiniz. Çünkü inanılmaz bir su kaynağını tüketiyor. Türkiye’nin kendi toprağına özgü tarım yapılmak zorunda. Dolayısıyla bu kanun bilakis alt düzenlemelerle toplum için daha faydalı olacak” diye konuştu. 

POLİTİKALAR BELİRSİZ

Eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk kanunda sera gazını azaltmaya yönelik hedeflerin yer almadığını belirtti. Sadece 2053 hedefine yer verildiğini ifade eden Öztürk, “Sanki 2053’te birden sera gazı emisyonu azaltılacak. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefine nasıl ve hangi yollarla ulaşılacağına dair net politikalar bulunmuyor” dedi. Kanunda Enerji Piyasaları İşletme AŞ’nin (EPİAŞ) piyasa işletmecisi olarak belirlenmesinin yanlış olduğunu savunan Öztürk, “EPİAŞ, hâlihazırda elektrik piyasasında faaliyet göstermekte olup, sera gazlarının en büyük kaynağı olan elektrik üretimi sektörüyle doğrudan ilişkili. Bu durum, potansiyel bir menfaat çatışması oluşturabilir ve Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) bağımsız ve tarafsız işleyişini tehlikeye sokabilir” değerlendirmesinde bulundu. AB üye ülkelerinin 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını 1990 seviyelerine göre en az yüzde 55 oranında azaltmalarını öngördüğünü kaydeden Öztürk, “Bu kapsamda, enerji üretiminden sanayiye, ulaşımdan tarıma kadar birçok sektörde köklü değişiklikler yapılması zorunlu hâle getiriliyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...