Üç trilyon dolarlık koz: Körfez, İsrail'in zulmüne 'sermaye' silahını çeker mi?

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Üç trilyon dolarlık koz: Körfez, İsrail'in zulmüne 'sermaye' silahını çeker mi?

Ekonomi Haberleri  / HABER MERKEZİ

İsrail-Filistin savaşı sürerken, Körfez ülkeleri Avrupa ve ABD’deki 3 trilyon doları bulan dev yatırımlarını bir koz olarak kullanabilir mi sorusu gündeme geldi. Avrupa basını, Körfez’in savaşa tepki olarak yatırımlarını Çin’e kaydırabileceğini yazıyor.

KAAN ZENGİNLİ'NİN HABERİ - Son yıllarda Avrupa ve ABD’ye yaptığı yatırımlarla “Dünyanın ATM’si” adını alan Körfez sermayesi, küresel yatırım liginde en üst sırada yer alıyor. Başta Katar olmak üzere Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emîrlikleri’nin (BAE) Avrupa ve ABD’de 2 trilyon dolarlık doğrudan yatırımı mevcut. Sıcak para ve devlet tahvilleriyle birlikte rakamın 3 trilyon doları bulduğu ifade ediliyor.

YA SAHİPLER YA ORTAK

Öte yandan, dünyanın en büyük şirketlerinde Körfez sermayesi ortaklıkları ya da sahipliği bulunuyor. Airbus Group, Total, Shell, Londra Menkul Kıymetler Borsası, Volkswagen AG- Porsche, Credit Suisse ve HSBC bunlardan bazıları. Ayrıca bu sermaye küresel futbol liginde de öne çıkıyor. Birçok önemli futbol kulübünün ortağı veya sahibinin yine Körfez sermayesi olduğu görülüyor. İsrail ve Filistin savaşı sürerken Batı basınında Körfez ülkelerinin sermaye gücünü koz olarak kullanabileceğini yazıyor.

KATAR ÖN PLANDA

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB) verilerine göre; Katar Yatırım Otoritesinin (QIA) 40’tan fazla ülkede yatırımı var. Al-Thani ailesinin kontrolünde olan bu dev fonun en büyük yatırım destinasyonu Avrupa ve Amerika...

QIA her iki kıtada otomobil, gayrimenkul, teknoloji, finans, sağlık ve moda şirketleri ile futbol kulüplerine milyarlarca avroluk yatırım gerçekleştirdi. Katar, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’da son 30 yılda Volkswagen, Deutsche Bank, Siemens, Hochtief ve SolarWorld gibi şirketlere ciddi yatırımlar yaptı. 2008 finansal krizi sırasında Barclays Plc ve Credit Suisse Group AG’ye milyarlarca dolarlık yatırım yapan QIA, Deutsche Bank AG’nin sermayesini desteklemek için de Alman bankasının hissedarı oldu.

DÜNYA DEVLER LİGİNDELER

Daha çok Batı Avrupa ülkelerine yönelen Katar’ın İngiltere’de de 60 milyar sterlinden fazla yatırımı olduğu hesaplanıyor. Bunların arasında Londra’nın en ünlü yerlerinden HSBC Kulesi, Shard Gökdeleni, Olimpiyat Köyü, Harrods mağazası, Savoy Oteli ve finans sektörünün bulunduğu Canary Wharf bölgesinde hisseleri bulunuyor. Katar’ın İngiltere’de yatırımları sadece gayrimenkulle sınırlı değil. Ülkenin büyük süpermarket zincirlerinden Sainsbury’nin %22 hissesi ve Londra Heathrow Havaalanı’nın %20 hissesi de QIA’da. Katar Havayolları da British Airways’in sahibi IAG SA’nın %20’sini elinde bulunduruyor. Londra Borsasında %10,3 ile en büyük hissedarlar arasında QAI dikkat çekiyor. LSE, son olarak New York merkezli finansal piyasa verileri sağlayıcısı Refinitiv’i 27 milyar dolara satın almıştı.

PARA POMPALIYORLAR

Global araştırma şirketi Bain&Co, “Körfez Sermayesinin Küresel Finans Sektöründeki Etkisi” araştırmasında Suudi Arabistan’ın Avrupa’daki yatırımlarla ilgilendiğini belirterek “Suudi Prens Muhammed ve BAE’deki üst düzey yetkililer jeopolitik, finans ve spor gibi alanlarda dünya sahnesinde daha fazla söz sahibi olmak için çabalıyor. Yabancı şirketlerle ortalık yapmak ve finans güçlerini büyütmek için sahip oldukları varlık fonlarıyla dünyaya para pompalıyor” açıklamasını yaptı.

Suudi Arabistan haber ajansı SPA, geçen yıl ABD ile Suudi Arabistan arasında enerji, yatırım, iletişim, uzay ve sağlık alanlarında 18 antlaşmaya imza atıldığını duyurmuştu.

Üç trilyon dolarlık koz: Körfez, İsrail'in zulmüne 'sermaye' silahını çeker mi?

FONLAR İÇİN ÇİN DEVREDE

Abu Dhabi otoritelerine bağlı Mübadele Yatırım Fonu da Avrupa ve ABD’de yatırım rüzgârına tepkisiz kalmadı. Dev fon, ABD’ye enerji alanında 100 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını, bunun 240 milyar dolarlık portföylerinin %40’ını oluşturduğunu açıklamıştı. Öte yandan, Financial Times geçen hafta yayımladığı haberinde Körfez yatırımcılarının Filistin’deki savaş nedeniyle yönünü başka ülkelere çevireceğini, en iyi alternatifin ise Çin olabileceğini yazdı.

KRAL FAYSAL BİR KERE YAPMIŞTI

Bahreyn, Birleşik Arap Emîrlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt’in yer aldığı 6 Körfez İş birliği Konseyi, Avrupa’nın en büyük enerji tedarikçisi konumunda bulunuyor. Rusya’ya karşı devreye alınan ambargolar nedeniyle Körfez ülkeleri Avrupa’nın en büyük müşterisi hâline geldi. Bu nedenle enerji gücü Avrupa ve ABD için ciddi bir risk oluşturuyor. Filistin’e uygulanan soykırımda Körfez ülkeleri bu gücü ne kadar kullanır bilinmez. Ancak 1973 yılında Suudi Arabistan’ın efsane kralı “Faysal bin Abdülaziz” bu cesareti göstermişti. 6 Ekim 1973’te, Mısır-Suriye-İsrail savaşı sırasında İsrail, tarihinde ilk olarak yenilgiye uğradı, Sina yarımadası İsrail işgalinden kurtarılmıştı. Her zaman olduğu gibi “ABD ve Batılı ülkeler, yine İsrail’in yanında” yer aldı. Kral Faysal o dönemde “Biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşadık; yine öyle yaşayacağız” diyerek Batı ülkelerine petrol ve gaz akışını durdurdu. Enerji krizi nedeniyle savaş kısa sürede bitti. Kral Faysal, o dönemde Time dergisine kapak oldu ve aynı dergi tarafından yılın adamı seçildi.

ABD’DEN İSRAİL’E 10 MİLYAR DOLAR 

The New York Times’ın haberine göre; İsrail hükûmeti, ABD’den 10 milyar dolarlık askeri yardım talep etti. Habere göre yardım paketi şu anda Beyaz Saray ile koordineli olarak Kongre tarafından hazırlanıyor. Askerî yardımın, ABD Başkanı Joe Biden’ın ziyareti sonrası gönderileceği belirtiliyor.

İSRAİLLİYE KÜRESEL FUAR KAPALI

İsrail’in asker, sivil, çocuk, kadın gözetmeksizin düzenlediği insanlık dışı saldırıların son halkası olan Gazze’deki hastane baskını sonrası bölgenin en etkili uluslararası fuar şirketi, organizasyonlarının tümünü İsrailli katılımcı ve ziyaretçilere kapattı.

Nobel Şirketler Grubu iştiraki Nobel Expo Uluslararası Fuarcılık AŞ’den yapılan açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Gazze’deki Al-Ehli Baptist Hastanesini hedef alarak açıkça “savaş suçu” işlediği ve bunun aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğu ifade edilerek şöyle denildi:

Yönetim kurulumuzca alınan karar gereği daha önce düzenlediğimiz fuarların İsrailli katılımcı ve ziyaretçileri de dâhil olmak üzere bundan sonra yurt içi ve yurt dışında düzenlediğimiz hiçbir organizasyona İsrail vatandaşı olan kişilerin girişine izin verilmeyecektir.

İRAN'DAN AMBARGO ÇAĞRISI

İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan, Kuveytli mevkidaşı ile yaptığı görüşmede İslam ülkelerini siyonist rejime petrol ambargosu uygulamaya ve İsrail büyükelçilerini sınır dışı etmeye çağırdı. Abdullahiyan “Bölgedeki direniş bağımsızdır, şartların böyle kalacağını kimse garanti edemez” dedi.

FITCH KREDİ NOTUNU DÜŞÜRDÜ

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, jeopolitik riskler nedeniyle İsrail’in “A+” olan kredi notunu negatif izlemeye aldı. Fitch, İsrail-Filistin çatışmasının bölgedeki diğer aktörleri de içerecek şekilde tırmanmasının not indirimiyle sonuçlanabileceği konusunda uyardı.

Düzenleyen:  - Ekonomi
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...