Kaşıkçı kararına farklı tepkiler! Oğlu memnun dünya öfkeli

İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda Ekim 2018’de öldürülen Cemal Kaşıkçı davasında beş sanık hakkında idam, üç sanık için toplam 24 yıl hapis cezası verildiğini duyurulmasının ardından karara yönelik tartışmalar sürüyor. Davada Kaşıkçı cinayetini yöneten isim olarak bilinen Suud el-Kahtani ve Suudi Arabistan’ın eski İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi’ye suçlama yöneltilmemişti. Başsavcılık, cinayette görev alan eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri’nin de serbest bırakıldığını açıklamıştı. Olayı kapatmak için alınan kararlara farklı tepkiler geldi.

BM: KARAR GÜLÜNÇ
BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, uluslararası hukuk kuralları gereği kamuya açık olması gereken duruşmaların kapalı kapılar ardında yapıldığını belirterek, 18 Suud yetkilinin Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda 10 gün boyunca olay yerindeki delilleri ortadan kaldırarak Minnesota Protokolü’ne göre ‘’adaleti engellediklerini’’ ifade etti. Kaşıkçı’nın ölümünün yargısız infaz olduğunu ve Suudi Arabistan devletinin sorumlu tutulması gerektiğini belirten Callamard, Veliaht Prens Muhammed bin Selman gibi cinayete izin veren ve göz yumanlar ile emir komuta zinciri hakkında ise soruşturma yürütülmediğini vurguladı. Callamard, mahkemenin cinayetin kasıtlı değil; kaza olduğuna hükmettiğini ancak katillerin cesedi parçalara ayırdığı ve bunun planlama gerektirdiği göz önünde bulundurulduğunda bu karara varmanın gülünç olduğunu ifade etti. BM Genel Sekreteri Antnio Guterres’in Sözcüsü Stephane Dujarric de dava hakkında bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yapılması talebinde bulundu.

OĞUL KAŞIKÇI “ADİL” DEDİ
Kaşıkçı’nın oğlu Salah Kaşıkçı ise Twitter’dan yaptığı açıklamada kararın “adil” olduğunu savunarak “Bugün bize, yani merhum Cemal Kaşıkçı’nın evlatlarına adalet verildi. Suud yargısına her düzeyde güven duyduğumuzu, bunun bizim için adil olduğunu ve adaletin sağlandığını teyit ediyoruz” dedi. Karara ilk tepki gösteren Ankara olmuştu. Ardından İngiltere de “karar beklentileri karşılamaktan uzaktır” açıklamasında bulundu. Uluslararası Af Örgütü “adaleti ve gerçeği getirmeyen örtbas kararı” açıklamasıyla karara tepki gösterdi. ABD medyası da genel olarak kararı eleştirdi.