KAAN'ın üretim sürecinde teslim tarihi netleşti! "Türkiye artık savaş uçağı üretiyor"
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Milli Muharip Uçak KAAN’ın iki başarılı uçuş gerçekleştirdiğini ve altı yeni prototipin üretildiğini açıkladı. 2028 sonunda teslim edilecek Türkiye'nin gururu savaş uçağı, 2030’a kadar tam muharebe kabiliyetine ulaşacak şekilde geliştiriliyor.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, HaberTürk canlı yayınında Milli Muharip Uçak Kaan’a dair son gelişmeleri paylaştı.
Görgün, Kaan’ın ilk prototipinin üretildiğini ve iki başarılı uçuş gerçekleştirdiğini belirterek, “Artık savaş uçağı üreten bir ülkeyiz” dedi.
Kaan’ın sadece havalanmasının yeterli olmadığını vurgulayan Görgün, entegre radarlar, elektro-optik sistemler, görev bilgisayarları ve çeşitli mühimmatlarla tam donanımlı bir savaş platformu üzerinde çalışıldığını anlattı.
2030'A KADAR TAM MUHAREBE KABİLİYETİ
Bu kapsamda altı yeni prototipin üretildiğini açıklayan Görgün, her birinin farklı test süreçlerinden geçeceğini belirtti. Kaan’ın hedeflenen teslim tarihi 2028 sonu olarak açıklanırken, 2030 yılına kadar uçağın tam muharebe kabiliyetine sahip hale gelmesi planlanıyor. İlk etapta 20 uçaklık bir blok üretim süreci başlatıldı.
Projede yaklaşık 600 firmanın yer aldığını dile getiren Görgün, test pilotlarının da ayrı birer kahraman olduğunu vurguladı: “İki pilotumuz gönüllü olarak bu riski aldı. Gerçekten büyük bir cesaret örneği sergilediler.” Milli Muharip Uçak Kaan’ın yerli motorla uçacağı blok üretim aşamalarının da planlandığını belirten Görgün, “Kaan planlandığı şekilde ilerliyor, Türkiye artık savaş uçağında çağ atlıyor” ifadesini kullandı.
SERİ ÜRETİM ÖNCESİ KRİTİK HAZIRLIK SÜRECİ
Ulusavunma’nın haberine göre, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından üretilecek yeni prototip; rüzgâr tüneli testleri, çevresel dayanıklılık deneyleri, aviyonik doğrulama, yüksek hızlı taksi testleri ve pist koşuları gibi çok sayıda önemli test aşamasında kullanılacak. Bu faaliyetler, KAAN’ın seri üretim öncesi hazırlık sürecinde kilit rol oynayacak.
SSB tarafından yapılan açıklamada, KAAN savaş uçağının Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslimatlarının ilk prototiplerin ardından kademeli olarak başlayacağı ve her üretim bloğunun giderek daha gelişmiş yetenekler içereceği belirtildi.
Programın en kritik aşamalarından biri ise tamamen yerli motor entegrasyonu olacak. Türk savunma yetkililerine göre, bu entegrasyon planlandığı şekilde ilerliyor. Blok 30 ve Blok 40 versiyonlarının yerli motorla uçması ve bu motorların test uçuşları ile doğrulama faaliyetlerinin teknoloji olgunlaştıkça hayata geçirilmesi hedefleniyor.
DIŞ BAĞIMLILIĞI AZALTACAK
2010 yılında başlatılan KAAN projesi, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltma hedefinin temel taşlarından biri olarak görülüyor. Çift motorlu, süpersonik hızlara ulaşabilen ve gelişmiş manevra kabiliyetine sahip olacak şekilde tasarlanan KAAN, düşük radar görünürlüğü, dahili silah yuvaları ve ileri seviye aviyonik sistemleri ile dikkat çekiyor.
Dünya genelinde yalnızca birkaç ülke beşinci nesil savaş uçağına sahip bulunuyor. ABD, F-22 Raptor ve F-35 Lightning II uçaklarıyla bu alanda öncü konumda yer alırken; Çin J-20 ve J-35, Rusya ise Su-57 ile beşinci nesil savaş uçağı sınıfında yer alıyor. NATO üyesi Türkiye’nin geliştirdiği KAAN, uzmanlar tarafından bu alandaki önemli ve iddialı girişimlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Uçağın azami hızının Mach 2’ye yaklaşması, menzilinin ise 1.000 kilometrenin üzerinde olması bekleniyor. KAAN, hem hava üstünlüğü hem de taarruz görevlerinde kullanılabilecek çok rollü bir platform olarak geliştiriliyor.
TÜRKİYE'NİN ANA MUHARİP UÇAĞI OLACAK
Türkiye’nin KAAN’ı hızla geliştirmesi, 2019 yılında Rus yapımı S-400 hava savunma sistemini satın alması nedeniyle ABD’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından ivme kazandı. Başlangıçta F-35’e tamamlayıcı bir sistem olarak planlanan KAAN, bu gelişme sonrası Türkiye’nin ana muharip uçağı olma hedefiyle ilerliyor.
2024 yılında ilk KAAN prototipi, planlanandan iki yıl önce ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Ankara semalarında 13 dakikalık bir uçuş gerçekleştiren prototip, Türk havacılık tarihinde önemli bir kilometre taşı olarak kayıtlara geçti.
Uçağın ilerleyen üretim bloklarında, halihazırda kullanılan ABD menşeli General Electric F110 motorlarının yerini yerli geliştirme motorlar alacak. Projenin ilk tasarım aşamasında mühendislik desteği sağlamak üzere İngiliz BAE Systems ile iş birliği yapılmış olsa da KAAN programı büyük ölçüde milli imkanlarla yürütülüyor.
Türkiye, KAAN’ı yalnızca kendi ihtiyaçları için değil, aynı zamanda gelişmiş savaş uçağı teknolojisi arayan ülkelere yönelik bir ihracat platformu olarak da konumlandırmak istiyor. Azerbaycan, Endonezya ve Ukrayna gibi ülkelerin projeye ilgi gösterdiği yönünde çeşitli raporlar bulunuyor.
KAAN, Türkiye için yalnızca teknolojik bir başarı değil; aynı zamanda Ankara’nın Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’da artan etkisini destekleyen stratejik bir unsur olarak değerlendiriliyor. Uçağın kademeli geliştirme ve entegrasyon sürecinin 2030’ların başına kadar devam etmesi, tam operasyonel kabiliyete ise 2035 yılı itibarıyla ulaşması hedefleniyor.