Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz: Çadır satan personelin ilişiği kesildi!

Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz bir araya geldiği, medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerine kurumun faaliyetleri ve projeleri hakkında detaylı bilgi verdi. Yılmaz özetle şunları söyledi:
AKİF BÜLBÜL - Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz bir araya geldiği, medya kuruluşlarının Ankara temsilcilerine kurumun faaliyetleri ve projeleri hakkında detaylı bilgi verdi.
Yılmaz özetle şunları söyledi:
"KURBAN BAĞIŞLARI GEÇEN SENEYE GÖRE İYİ GİDİYOR"
“Gazze'de insani yardım kapıları kapalı. Dönem dönem kısa süreli açılıyor, tekrar kapanıyor. Orada buzdolabı olmadığını biliyoruz. Çünkü elektrik yok. Herhangi bir kurbanın içeriye taze et olarak götürülmesi mümkün değil.
Geçen sene bir karar aldık. ‘Gazze'nin kurbanlarını Türkiye'de toplayalım. Türkiye'de konserveye çevirelim ve açıldığı anda içeriye girdirelim’ diye. Kurban konservelerini geçen sene kurban bayramında konserveye dönüştürmüş olmamıza rağmen bu sene Ramazan'ın başındaki ateşkeste içeriye soktuk.
Ramazan ayının başında 500 binin üzerinde konserve bu şekilde içeriye girdi. Bu sene de aynı şeyi yapacağız. Konservelerin üzerinde ‘Filistin içindir’ yazıyoruz.
Çünkü şartlı bağış bunlar. Kurban konusunda bağışlarımız geçen seneye göre, hedeflerimize göre gayet iyi gidiyor. Hatta özellikle Gazze'yi hedeflediğimizden en az yüzde 25 arttıracağız ve bir yerde de kapatacağız gibi görünüyor. Her sene yüzde 20 ila 30 oranında bağışlarımız artıyor. Nakit bağışın yanında, ayni bağış da çok fazla.
Ayni bağış bizi çok güçlü kılıyor. Suriye'nin kuzeyinde çok ciddi operasyon yürütmeye devam ediyoruz. Orada 4 milyon kişiye katkı vermeye devam ediyoruz. Ramazan ayında topladığımız bağış miktarı 1 milyar iki 200 milyon lira. Beklediğimizden de fazlası geliyor.
"YAKLAŞIK 6 BİN 500 GAYRİMENKULÜMÜZ VAR"
Bizim için önemli olan güven. Bu güveni de şeffaflıkla sağlamak zorundayız. Ben de olsam güvenmediğim hiç kimseye, hiçbir şeyi emanet etmem.
Onun için biz son iki senedir özellikle bağışçılarımızın bağışladıkları şeyi görmelerini sağlayacak iletişim tarafını çok önemsiyoruz.
Yaklaşık 6 bin 500 gayrimenkulümüz var. Gayrimenkul dönüşüm projesi başlattık. Türkiye genelindeki 6 bin 500 gayrimenkulün tamamını Ankara Üniversitesi'yle beraber bir değerlemeye tabi tuttuk.
İlk önce bir hesap açtık ve bu hesabı kendi içinde fon hesabı gibi hiçbir şekilde dokunulmaz ve sadece gayrimenkul dönüşümünde kullanılabilir diyerek kilitledik.
Elden çıkarmamız gereken, yani işe yaramayacak ya da ekonomik ömrünü tamamlamış gayrimenkullerden her yaptığımız satışı bu fonun içine koymaya başladık ve bir taraftan da yeni gayrimenkul geliştirilmesiyle alakalı projeler yapmaya başladık.
Gayrimenkullerle aldığımız geliri çok daha yukarıya çıkartmaya çalışıyoruz. Bize gayrimenkul olarak emanet edilen bir bağış hayrattır. Kişiler de o amaçla emanet ediyorlar. Oradan gelen kira her seferinde bir iyilik için kullanılsın diye emanet ediyorlar.
Bu ilkeyi bozmadan, herhangi başka bir yere kaydırmadan gayrimenkul geliştirmelerini yapıyor olacağız.
"ÇADIR SATAN PERSONELİN İLİŞİĞİ KESİLDİ"
Herhangi bir şeyin Kızılay dışına çıkmasını dernek kararına bağladık. Bu şu anlama geliyor. Bize sormadan insani yardım malzemelerinden herhangi birini, afet döneminde herhangi bir yere veremezler.
Şu anda o olayla alakalı hiçbir çalışan, yatırım grubunda çalışmıyor. Tamamı artık burada değiller.
Onun dışında da afet döneminde yatırım grubunun kendi kanatlarıyla uçma özelliğini tamamen sınırladık ve dernek yönetimine aldık.
Milletimiz bize bazen kızar. Kızmakta da haklıdır. Kızabilir de, o hakkı vardır. Ama günün sonunda ‘Sen benim yine Kızılay'ımsın’ der ve kucak açar. Ben bugün bunu söyleyebilirim. Bunu neye göre söylüyorum?
Bunu bağış rakamlarınıza bakarak söylüyorum. Kan bağışında rekor kırıyoruz. Koyduğumuz her bağış hedefini ulaşabiliyoruz. Dolayısıyla şu anda iyi olduğumuzu düşünüyorum.”