ABD basını yazdı: Türkiye’nin Beylikova stratejisi Çin’i devre dışı bırakıyor!

ABD merkezli Bloomberg’in haberine göre, Türkiye, Eskişehir-Beylikova’daki dev nadir toprak rezervlerinin geliştirilmesi için ABD ile ortaklık görüşmelerine başladı.
Bloomberg’in haberine göre, Eskişehir-Beylikova’daki geniş rezervlerin geliştirilmesi için Ankara, ABD ile ortaklık görüşmelerine başladı.
Habere göre, daha önce Çin ve Rusya ile yürütülen teknik görüşmelerin istenen sonucu vermemesi üzerine görüşmeler gündeme geldi. Özellikle Çin’in teknoloji transferi konusunda isteksiz davranması ve çıkarılan cevherin Çin'de işlenmesi şartı, Türkiye'nin yerli üretim ısrarıyla çelişti.
ABD İLE YENİ BİR STRATEJİK ORTAKLIK MASADA
İddialara göre, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmenin ardından, iki ülke arasında nadir topraklar alanında stratejik iş birliği olanakları değerlendirilmeye başlandı.
Türkiye, Beylikova’da seryum, praseodim ve neodim gibi yüksek değerli elementlerin bulunduğu rezervin geliştirilmesinde yerli rafinaj ve teknoloji üretimi şartını korumak istiyor. ABD tarafıyla yapılacak muhtemel anlaşma, sadece ham cevher çıkarımını değil, yüksek katma değerli ürünlerin Türkiye’de işlenmesini de kapsayacak şekilde ele alınıyor.
KÜRESEL ÜRETİMDE YENİ DENGE ARAYIŞI
Bugün nadir toprak elementlerinin yaklaşık %70’i Çin tarafından üretilirken, işleme kapasitesinin %90’ı yine bu ülkede bulunuyor. Bu nedenle, Türkiye'nin devreye girmesi, küresel tedarik zincirinde çeşitlilik ve denge arayan ülkeler için yeni bir fırsat anlamına geliyor.
ABD ve Avrupa Birliği, Çin’e bağımlılığı azaltmayı hedeflerken, Türkiye 2024 yılında “Kritik Mineraller Tedarik Zinciri Ortaklığı”na katılarak bu yöndeki işaretleri vermişti. Aynı dönemde BRICS grubu ile de temas kuran Ankara, denge politikası çerçevesinde tüm taraflarla iş birliği olanaklarını değerlendirmeye devam ediyor.
YERLİ ÜRETİM VURGUSU: TÜRKİYE'NİN ÖNCELİĞİ TEKNOLOJİ TRANSFERİ
Türkiye'nin projeye yönelik tutumu ise net: Her türlü uluslararası ortaklıkta, yerli üretim, teknoloji transferi ve rafinaj kapasitesinin Türkiye’de olması ana öncelik olarak korunacak.
Bloomberg'e konuşan Türk yetkililer, söz konusu yaklaşımı Boeing ve Lockheed Martin gibi savunma sanayi iş birliklerinde de benzer şekilde uyguladıklarını hatırlattı.