37 ile yayıldı, fındık üreticisini vurdu! Kahverengi kokarca böceğine karşı Samuray arıcıkları sahada

Son yıllarda Türkiye'de tarımsal ürünlere zarar veren kahverengi kokarca böceği, üreticiyi zor durumda bırakıyor. Türkiye Gazetesi’ne konuşan Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İlyas Deligöz; bakanlığın adımlarını, bu türün doğal düşmanı olan Samuray arıcığının üretimini anlattı. Korkulacak bir durumun olmadığını belirten Deligöz, "Koronavirüs salgını gibi düşünmek gerekiyor. Nasıl salgın birden bitmediyse bu böcek de parazitlenmiş yumurta sayısı arttıkça azalacaktır" dedi.
GÖZDE NUR BAYAR - Tarım ve Orman Bakanlığı konuyla ilgili harekete geçerken böceği, zararlarını ve bu çerçevede atılan adımları Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İlyas Deligöz'le konuştuk.
Kahverengi kokarca böceğinin Uzak Doğu kökenli olduğunu belirten İlyas Deligöz, bu türün Afrika, Amerika, Avrupa ve Asya’daki birçok ülkede mevcut olduğunu söyledi. Deligöz, "Bu böcek; bitkisel materyallerle, ülkeler arası ticaretler ve insan hareketleriyle, ülkeler arası ve ülke içinde ulaşım araçlarıyla, ergin böceklerin uçuşu ile yayılabiliyor." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DE İLK KEZ 2017 YILINDA TESPİT EDİLDİ
"Dünyanın sonunu getirecek böcek" olarak lanse edilen bu türün Türkiye’de yayılması nasıl gerçekleşti?" sorusunu cevaplayan Doç. Dr. İlyas Deligöz şöyle konuştu: "Türkiye’ye 2017 yılında Gürcistan üzerinden giriş yaparak ilk olarak İstanbul ve Artvin’de tespit edildi. 2025 yılı itibarıyla, farklı ekolojik şartlara adaptasyonu sayesinde yoğunluk olarak Karadeniz sahil şeridindeki illerde olmak üzere 37 ilde yayılış gösterdi. Ancak Bakanlık tarafından yürütülen entegre mücadele programlarıyla zararlının popülasyon yoğunluğunun ekonomik zarar eşiğinin altına indirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülüyor.

KAHVERENGİ KOKARCANIN DOĞAL DÜŞMANI: SAMURAY ARICIĞI
Dünyanın sonunu getirecek bir zararlı olarak lanse edilmesini doğru bulmuyorum. Bu böcek ortaya yeni çıkmadı. Örneğin Amerika bu böcekle 35 yıldır mücadele ediyor. Bu böceğin de bir doğal düşmanı var. Samuray arıcığı (Trissolcus japonicus). O da kahverengi kokarca gibi Uzak Doğu kökenli. Bazı zararlılar ülkeye ilk giriş yaptıklarında zamanla popülasyonları artar, sonrasında ise doğal düşmanların zararlı popülasyonunu baskılaması ile normale döner. Kahverengi kokarca ülkemize giriş yaptıktan sonra Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ve Gıda Kontrol Genel Müdürlüğümüz gerekli çalışmalara başlamıştır. Bu kapsamda Samsun Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Kahverengi Kokarca İle Entegre Mücadelede “Ülkesel Koordinatör” olarak belirlenmiş ve programlarıyla zararlının popülasyon yoğunluğunun ekonomik zarar eşiğinin altına indirilmesine yönelik çalışmaları başlatmıştır."
TARIM ÜRÜNLERİNE VERDİĞİ ZARAR, GEÇEN SENEYE ORANLA AZALDI
Kahverengi kokarca böceğinin fındık başta olmak üzere bölgedeki tarım ürünlerine verdiği zararın ekonomik boyutunu değerlendiren Deligöz, "Zarar oranları böcek ile mücadelenin yapıldığı ve yapılmadığı yerlere göre değişiklik gösteriyor. Fındık özelinde, üreticilerimizin önemli bir bölümü maalesef farklı illerde ikamet etmekte ve zararlı ile mücadele yapmamaktadır. Buna karşın bilinçli üreticilerimiz disiplinli bir şekilde mücadele yapmış ve Bakanlığımızın talimatlarını uygulamıştır. Enstitü uzmanlarımızın bu seneki gözlemleri; zararın geçen seneye oranla azaldığını, Bakanlığımızın birimlerinin yaptığı bilgilendirme ve uygulamaların sahada karşılığının alındığını gösteriyor.
Mücadele yapılmayan bahçelerde hasar oranı yüksek olmaktadır. Buna karşın erken dönem mücadelede yüksek başarı sağlandığını gördük. Bu durum bize Samuray arıcığı başta olmak üzere zararlı üzerindeki doğal düşman etkinliğinin yeterli düzeye ulaşana kadar bahçelerdeki popülasyon yoğunluğuna göre kimyasal mücadelenin önemini gösterdi." dedi.
KAHVERENGİ KOKARCA BÖCEĞİ NASIL YOK EDİLİR?
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın konu üzerindeki çalışmalarını anlatan Deligöz, şunları söyledi:
"Bakanlığımız bu böcekle mücadeleyi mekanik, kimyasal, biyoteknik ve biyolojik olmak üzere 4 ayrı başlıkta ele almıştır. Böcek, sonbaharda kışı geçirmek için yerleşim yerlerine yönelmektedir. Bunların toplanması veya gerekli durumlarda ruhsatlı çevre sağlığı ilaçları ile mücadelesi önem arz etmektedir. Zararlı kışlaklardan çıktığı ve beslenmeye başladığı dönemlerde kimyasal kullanımı önerilmektedir. Uygulamaların üretim sezonu boyunca ve gerekli olduğu durumlarda önerilen şekilde devam ettirilmesi gerekir. Ayrıca, İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri aracılığıyla dağıtılan feromon ve tuzaklarla toplama ve cezbet öldür yöntemiyle böceklerin imhası sağlanmaktadır.
"BAKANLIĞIMIZ TÜM DÜNYADA OLDUĞU GİBİ, BİYOLOJİK MÜCADELEYE ÇOK ÖNEM VERİYOR"
Bakanlığımızın en çok önem verdiği yöntem, kimyasal kullanımı azaltması ve çevre dostu olması nedeniyle biyolojik mücadeledir. Bu amaçla, biyolojik mücadele çalışmalarımız 2021 yılında başlamış olup, hala devam etmektedir ve devlet desteği ile yürütülmektedir. Bugün itibarı ile Enstitümüzde 23 kişi yalnızca Kahverengi Kokarca ile mücadele çalışmalarında görev alıyor. Bu çalışmalarımızda, çalıştırdığı 8 personel ile Samsun Büyükşehir Belediyemiz de bizlere önemli bir destek sağlıyor.
"İTALYA'DAN KAHVERENGİ KOKARCANIN DOĞAL DÜŞMANI SAMURAY ARICIĞI TEMİN EDİLDİ"
Bugün, Bakanlığımıza bağlı tüm birimlerle koordineli bir şekilde çalışmakta ve mücadele çalışmalarını yürütmekteyiz. İlk olarak, zararlının ülkemizdeki biyolojisi üzerine çalışmalar yürüttük. Böceğin biyolojisini ve davranışlarını bilmek mücadele açısından son derece önemlidir. 2021 yılında Enstitümüz bünyesinde Biyolojik Mücadele Laboratuvarı kurulduktan sonra, 2022 yılında İtalya’dan bu böceğin doğal düşmanı olan Samuray Arıcığı temin edilerek üretimine başlandı. Biyolojik mücadele kapsamında, böceğin yumurta parazitoitlerinden biri olan ve büyük oranda kahverengi kokarca yumurtaları ile beslenen Samuray Arıcığı üretilmekte ve doğaya salınmaktadır.
Samuray arıcığı, 1-2 mm boyutunda bir arı türüdür, bal arılarına veya diğer canlılar üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur. Doğada kahverengi kokarca yumurtası arar. Kendi yumurtasını kahverengi kokarca yumurtalarının içine bırakır. Daha sonra kahverengi kokarca yumurtaları ile beslenerek bu yumurtalardan kokarca yerine Samuray Arıcığı çıkar. Aslında onun da derdi hayatını devam ettirmek. İşte biz bu durumdan yararlanıyoruz. Samuray arıcığı üretiyor ve doğaya salıyoruz.
"DÜNYADA EN ÇOK SAMURAY ARICIĞI ÜRETİM SALIM YAPAN ÜLKEYİZ"
Son olarak 2025 yılında Enstitümüz ve TAGEM’e bağlı diğer kurumların da desteği ile birlikte toplam 1.156.000 samuray arıcığı üretildi. Bu rakam ile dünyada en çok üretim ve salım yapan ülke konumundayız. Parazitoit üretimi ve salımı yapmak amacıyla, önce kahverengi kokarcaları üretim sezonunda astığımız feromon tuzaklardan ve sonbahar ve kış döneminde kışlak alanlardan topluyoruz, kendi laboratuvarlarımızdaki iklim odalarında beslenme alanlarında yumurta bıraktıktan sonra, bu yumurtaları toplayıp -80℃’de muhafaza ediyoruz.
SAMURAY ARICIĞI NASIL ÜRETİLİYOR?
Bu yumurtaları samuray arısı üretimi için kullanıyoruz. Samuray arıcıkları bu yumurtaları parazitleyerek kendi yumurtasını koyuyor. Sonra her yumurtadan kahverengi kokarca yerine Samuray arıcıkları çıkıyor. Nisan- Mayıs ayı gibi kışlaklardan çıkış yapan kahverengi kokarcanın yaklaşık olarak 1 ay beslenmesi sonrasında yumurta bıraktıktan sonra Haziran ayından itibaren samuray arıcıklarını farklı zamanlarda ve farklı illerde doğaya salıyoruz. Bu sayede kahverengi kokarca ile daha az kimyasal kullanarak çevre dostu yöntemlerle mücadele etmiş oluyoruz.
Mücadele çalışmaları devam ederken bir yandan da bu böcekle farklı mücadele yöntemlerini de deniyoruz. Kahverengi kokarcaya karşı biyolojik mücadele amaçlı bakteri ve fungusları deniyoruz. Önce laboratuvarda bakteri ve fungusların bu böceğe etkisini araştırıyor, sonra etkili bulduklarımızı arazi koşullarında deniyoruz. Bu çalışmalarımız halen devam etmekte. Ayrıca, böceğe karşı farklı tip yakalama tuzakları geliştirme çalışmalarımız da bir yandan devam ediyor."
"BİYOLOJİK SİLAH OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bölge halkının 'biyolojik silah' olarak değerlendirmesini yorumlayan Doç. Dr. İlyas Deligöz, "Zararlı, ülkeler arası ticaretler ve insan hareketleriyle bir ülkeden diğer bir ülkeye taşınabilmektedir. Yüksek üreme gücü ve uçuş kabiliyeti nedeni ile de hızlı bir şekilde yayılabilmektedir. Böcek Afrika, Amerika, Avrupa ve Asya’daki birçok ülkede bulunmakta ve önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Bu böcek 1990’lı yıllarda Amerika’ya 2000’li yıllarda Avrupa’ya bulaşmıştır. İstilacı bir tür olması nedeni ile birçok ülkede bu böcek ile mücadele edilmektedir. Bu nedenle kahverengi kokarcanın biyolojik silah olarak değerlendirilmesi söz konusu değildir" dedi.
"KORONAVİRÜS SALGINI GİBİ DÜŞÜNMEK GEREKİYOR"
Süreci koronavirüs salgınına benzeten Deligöz, "Bazı zararlılar ülkeye ilk giriş yaptıklarında zamanla popülasyonları artar, sonrasında ise doğal düşmanların zararlı popülasyonunu baskılaması ile normale döner. Bu durumu biraz da koronavirüs salgını gibi düşünmek gerekiyor. Nasıl salgın birden bitmediyse, bağışıklık geçiren kişi sayısı artınca; hastalık ta azaldıysa, bu böcek de parazitlenmiş yumurta sayısı arttıkça, azalacaktır. Biraz sabırlı olmak lazım. Samuray arıcıklarının zararlı üzerindeki baskısı yeterli düzeye gelene kadar mekanik, biyoteknik ve kimyasal mücadele yöntemleri ile mücadele etmeye devlet ve millet olarak kararlılıkla devam etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
KAHVERENGİ KOKARCA İNSANLARA ZARAR VERİR Mİ?
Kahverengi kokarca böceğinin insanla teması hakkında uyarılarda bulunan Deligöz, "Her böceğin alerjenler ve diğer tehlikeli durumlar açısından risk durumu farklıdır. Örneğin dünyada alerjik reaksiyon açısından en yüksek riskli böcekler bal arıları, eşek arıları ve bazı karınca türleridir. Kahverengi kokarca bu riskli grup içerisinde önemli bir yer tutmamaktadır. Böceğe dokunulması basında yer aldığı gibi büyük bir risk oluşturmamaktadır. Böceğin korku anında salgıladığı sıvı; elde lekeye, kötü kokuya, gözle teması sonucunda ise bazen yanma gibi bazı olumsuzluklar oluştursa da bu tür vakalarla çok sık karşılaşıldığına dair herhangi bir bilimsel veri bulunmuyor. Ben, bugüne kadar ülkemizde Kahverengi kokarca nedeni ile hastaneye başvuran olduğunu duymadım." şeklinde konuştu.
SAMURAY ARICIKLARININ BAL ARILARINA ZARARLI VAR MI?
Basında çıkan haberlerde Samuray Arıcığı halk arasında Eşek Arısı/Sarıca Arısı olarak lanse edilebilmekte ve haberlerde Samuray Arıcığının resmi yerine bu arılar kullanılabilmektedir. Bal arılarına saldıran eşek arılarıdır. Samuray Arıcıkları 1-2 mm boyutlarındadır ve bal arılarına kesinlikle zararı yoktur.
BU KADAR SAMURAY ARICIĞI SALINMASI İLERİDE TEHLİKE OLUŞTURUR MU?
Hayır. Çünkü, Samuray arıcıkları kahverengi kokarca yumurtası ile beslenmektedir. Kahverengi kokarca sayısı azalınca Samuray arıcıkları daha az besin (yumurta) bulacak ve onun da sayısı azalacaktır.
Bu böcek soğuk havalarda yaşayamıyor. Bu nedenle havalar soğuduğunda kendisine kışı geçirmek için korunaklı yerler arıyor. Tabi bu nedenle evlere ve depolara göç ediyor. Evlere giren kahverengi kokarcanın amacı kışı geçirmek. İnsanlara, evcil hayvanlara ve eşyalara herhangi biz zarar vermezler. Bu böceklerin evlerde ve depolarda öldürülmesi gelecek seneki mücadele çalışmaları açısından çok önemli. Ne kadar az böcek kıştan çıkarsa, önümüzdeki yıl mücadelesi o kadar kolay olacaktır.
Son olarak; Tarım ve Orman Bakanlığımızın tüm birimleri kahverengi kokarca için seferber olmuş durumda. Mücadelemiz kararlılıkla da devam edecek. Vatandaşlarımızdan Bakanlığımızın resmi kaynakları dışında, konunun uzmanı olmayan kişilere ve haberlere itibar etmemelerini rica ediyorum.
Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü hakkında:
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü'ne (TAGEM) bağlı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, 13 ilde tarımsal araştırmalar yapıyor. Doçent ve doktorların da aralarında olduğu 85 personelli kurum, Karadeniz Bölgesi'nin en kapsamlı Tarımsal AR-GE kuruluşu olarak faaliyetlerini yürütüyor.