Medine’de yetişen velilerden
Muhammed bin Münkedir hazretleri kumaş ticareti yapıyordu. Bir gün dükkânı çırağına bırakıp kendisi bir işe gitti.
Döndüğünde çırağın, ucuz bir kumaşı pahalıya sattığını öğrendi.
Çok üzüldü tabii!
O kimseyi aradı.
Nihayet bulup “Ya bu satıştan vazgeç, ya paranın üstünü al, ya da gel, sana pahalı kumaştan vereyim” buyurdu.
Adam şaşırdı:
“Mühim değil arkadaş.”
“Hayır çok mühim.”
“Neden?”
“Çünkü dinimizde, haram, ateştir. Boğazımızdan haram lokma girsin istemiyorum” dedi.
Adam sordu:
Az bir fiyat farkı için, ne bu hassasiyet arkadaş?”
“Kardeşim! Hesap var ahirette... Bu dünyada ‘kul hakkı’ndan kurtulmak kolaydır. Ama ahirette zordur, çaresi olmaz” dedi.
Ve ilâve etti:
“Orada altın gümüş geçmez. Az bir kul hakkı için nice sevaplar verilip günahlar yükleniliyor, değer mi?”
● ● ●
Bu zat bir gün sevdiği bir gence “Sevinçli hâllerinde İslâmiyet’ten ayrılma. Sıkıntılı zamanlarında Allah’tan ümidini kesme ve hiç üzülme” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“Allahü teâlâ bir âyet-i kerimede mealen ‘Her sıkıntıdan sonra bir ferahlık ve kolaylık vardır’ buyuruyor.”