Gastronomi Türkiye’de hak ettiği yerde değil

Sesli Dinle
A -
A +

vrupa Birliği; “2018 yılı, Avrupa Kültürel Miras Yılı seçilmiş ve İtalya Milan’da 7 Aralık 2017’de düzenlenen Avrupa Kültür Forumu’nda resmî olarak başlatılmıştır. Kültürel miras günlük hayatımızı şekillendirir. Bizi Avrupa’nın en güzel kasaba ve şehirleri, doğal güzellikleri ve arkeolojik alanlarıyla çevreler. Kültürel miras yalnız edebiyat, sanat ve mimari yapılarda değil, aynı zamanda ATALARIMIZDAN ÖĞRENDİĞİMİZ ZANAAT VE BECERİLERDE, ÇOCUKLARIMIZA ANLATTIĞIMIZ ÖYKÜLERDE, KEYİF ALDIĞIMIZ YEMEKLERDE, İZLEDİĞİMİZ FİLMLERDE VE ÖZÜMÜZÜ BULDUĞUMUZ her şeyde bulunur. Kültürel miras, ortak tarih ve değerlerimiz aracılığıyla Avrupa’yı birbirine bağlar. Aynı zamanda kültürel geleneklerimizin zenginliği ve çeşitliliğini de temsil eder. ORTAK KÜLTÜREL MİRASIMIZI ANLAMALI, KUTLAMALI VE ONA DEĞER VERMELİYİZ. Fakat, kültürel mirası yalnızca geçmişten kalan bir miras olarak düşünmemek gerek. Çünkü kültürel mirasımız ilerlememize ve geleceğimizi tasarlamamıza destek olur. Kültürel miras insanları bir araya getirir ve toplumların daha uyumlu hâle gelmesine katkı sağlar. ŞEHİR VE BÖLGELERDE BÜYÜME VE İSTİHDAM OLUŞTURUR VE AVRUPA’NIN DÜNYANIN GERİ KALANIYLA OLAN ALIŞVERİŞİ İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR. Bu, iyi faydalanılabildiği takdirde Avrupa için çok büyük bir potansiyel demektir” sözleriyle aslında KÜLTÜR içinde yer alan gastronomi hadisesine de göndermede bulunurken KİMLİK düşüncesini de işaret ediyor. 

SEYAHAT MOTİVASYONU OLUŞTURUYOR

Gastronomi kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen bir disiplin. Ürünlerin tarladan, yayladan, ovadan, bahçeden, azami damak ve göz zevkini amaçlayarak sofraya, yenmeye hazır hâle getirilmesine kadar olan bütün süreç GASTRONOMİ dünyasının çalışma konusudur. Gastronomi turizmi yeni bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu oluşturan ve seyahat davranışlarının güdülenmesine önemli ölçüde yardımcı olan turizm şekli olarak tanımlanıyor. Diğer taraftan gastronomi turizmi, bölgeye özgü yemeklerin sunulmasıyla o bölgeye ait kültürel kimliği ve mirası yansıtmakta ve böylece yerel destinasyonlar için rekabet avantajı sağlamada etkili bir araç. Son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin ülkemizde tatil yapma motivasyonlarının başında ülkemizin tarihî ve kültürel zenginlikleri ile binlerce yıllık geleneklerden beslenen mutfak kültürü ve zenginliği geliyor.  Gastronomi turistleri tatilleri boyunca harcadıkları ortalama paranın dörtte birini yeme içmeye ayırıyor. Yani gastronomi turistleri, yeme içmeye, diğer yabancı turistlerin bir buçuk katı daha fazla para harcıyor. Ayrıca AB vatandaşlarının %68’i kültürel mirasın mevcudiyetinin tatil yeri seçiminde etkili olduğunu kabul ediyor. 

ELİMİZDE NE VAR?

Ülkemizin son yıllarda turizm ve gastronomi turizmi konusunda farkındalığı giderek artarken, bu konuda yapılan çalışmalar da yoğunlaşıyor. Tarihî ve arkeolojik değeri olan yerlerin yanı sıra, MUTFAK (GASTRONOMİ), dans, sanat vb. de KÜLTÜREL MİRAS tanımı altında yer alıyor. Ancak ülkemizin birçok yerleşim yerinde hâlâ elimizdeki gastronomi zenginliğini hak ettiği sonuca ulaştıramadık. ISRAR, İSTİKRAR, DÜZENLİ, SİSTEMLİ VE DOĞRU STRATEJİ istenilen sonuca ulaşmada en önemli faktörler. Bunu yılda bir kere GASTRONOMİ FESTİVALİ yapıp konserler ile eğlenerek çözmemiz mümkün değil. Öncelik elimizde ne var sorusunun cevabını bulmaktır. Son otuz yıldır bu mücadeleyi verenlerden biri olarak ne yazık ki elimizde ne var sorusunun cevabını verebilecek herhangi bir mecra-merci bulamadım. Sonuç olarak turizm avantajları bütünsel bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Çapraz ve paralel kesişmeler turizm hareketlerine ivme kazandırır. Yazılı ve görsel basın yanında yükselen trend olan SOSYAL MEDYA araçları ve KÜLTÜR odaklı sürdürülebilir etkinlikler aracılığıyla istenen hedeflere ulaşmak mümkün olabilir. Kuşkusuz bu bir başlangıç olacaktır, zorlu bir yoldur ama başlamadan sonuçlar üzerinde fikir yürütülemez. Kritik soru TÜRKİYE gastronomi anlamında gerekli potansiyele, altyapıya, birikime ve kaynağa sahip midir; bu sorunun cevabı evet ise hızlıca ama doğru stratejilerle ilk adımlar atılmalıdır. Değil ise sebepleri üzerinde çalışılmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.