Gastronomik eleştiri bilgisiz olmaz

Sesli Dinle
A -
A +

Umursar görünüp umursamamak en basit hâli ile kendini kandırmak... Günümüzde doğrularla ilgilenen kişi sayısı çok az. Herkes şaşırmak ve şaşırtmak peşinde, hâl böyle olunca soru şu oluyor: Ülkemiz bilenlerin ve emeğe, bilgiye saygı duyanların çoğunlukta olduğu bir ülke mi? Objektif ve gerçeklere dayalı değerlendirme her alanda olduğu gibi gastronomi dünyası için de geçerli. Ölçülebilen yani nicelik yerine nitelikli olma kavramı korkarım biraz sözde kaldı şimdilerde çoğu şeyde sayılar önem kazandı. Bugün sosyal medyanın gastronomi alanında oluşturduğu fenomenlerin hikayesi de aslında bu soru ve cevapların içinde... Şimdi cevap bekleyen ilk aklıma gelen soru; HER ŞEYE RAĞMEN DAHA POPÜLERLİK DAHA FAZLA TAKİPÇİ, peki bu doğru mu? Daha doğruyu aramak gerekmiyor mu? Daha çok takipçi elde edebilmek için her şey mübah mı? Yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca takipçisi olan hesaplar var ortada dolaşan bilgilerin doğruluğu ya da yanlışlığının pek anlamı yok. Ne kadar çok insan inanırsa o kadar doğrudur. Hatta kandırma beceriniz belirleyici dersem ne dersiniz? 
Aslında lezzet arayışlarımız sonu gelmez yolculuktur. Her anın ve lezzetin tadını çıkarıp bulunduğunuz yerin hayat tarzlarına alışkanlıklarına şahit olmak hatta mümkünse deneyimlemek gerekir. 

ŞEHRİ ANLAMAK GEREK

Ülkemiz zenginliği ve çeşitliliği ile bu düşüncenin uygulanabileceği ender coğrafyalardan biri... Bol sürprizli ve şaşırtıcı. O hâlde saçmalamak yerine var olan zenginliği anlamaya ve anlatmaya çalışmak daha değerli değil mi?
İnanın şehirlerimizi ve oluşturdukları kültürleri mutfak penceresinden anlamaya çalışmak çok değerli ve sosyal medya da doğru kullanıldığında çok değerli bir araç. Peki sizce bir şehri anlamak ne demek? Instagram ya da diğer araçlar şehirlerimizi anlamak ya da anlatmak konusunda çok değerli, ülkemiz ya da dünya insanlarına yeni bakış açıları verebilir. Geldiğimiz noktada bütün dünyada iyi yemek ve iyi yemek adresleri de kıymetlilerden. Peki iyi yemek ne demek herkese göre değişir mi? Değişmez kuralları var mı? İyi bir yemeği nasıl tanımlayabiliriz? 

PAYLAŞIMLARIN SONU YOK

Sosyal medya hesapları bilhassa moda ve gastronomi alanında kalabalık gruplar tarafından takip ediliyor ama bu hesapların ne yazık ki çoğu hastalıklı, kandırmaya yönelik ve yanıltıcı. İşte asıl tehlike de bu. Aslında çözüm; bilgi ve birikim… Peki gastronomi özelinde paylaşım yapan fenomenler yeterli bilgi ve birikime sahip mi? Korkarım yüzde sekseni gastronomi bilgisinden çok ama çok uzak. Takipçi çokluğu sebebiyle çok basit BOLCA SAÇMALAYACAKSINIZ, GARİP ANLAŞILAMAZ VE ABARTILI PAYLAŞIMLAR YAPACAKSINIZ. Nereye kadar sorusuna cevap üzücü ama gerçek, gastronomi ya da konu her ne ise tamamen zıvanadan çıkana kadar... Ne yapmak lazım, o da basit; hesap sahibi kim, gastronomik bilgisi ne kadar değerli, yaptığı paylaşımlar ne kadar anlamlı, öğretici, bilgi veriyor? Bu soruların cevabını aramak lazım. Aramaz isek et şamarlayanlar işi ileri götürebilir. Et ile başka şeyler yapabilir, elindeki işe bakmadan sırıtarak yemek yapanlar zırvalamalarını ileriye götürebilir, ürünlerin, yemeklerin boyutu ya da miktarları saçma sapan bir hâl alabilir. En tehlikelisi de çocuklarımız çok yanlış bir içerik anlayışıyla karşı karşıya kalabilir. Bilgi okuryazarlığı ortadan kalkabilir. Zaten okuyan sayısının çok az olmasıyla beraber ülkemizde her konuda olduğu gibi gastronomi konusunda da cahillik tırmanabilir. 

DOĞRU PAYLAŞIM LEZZETE GÖTÜRÜR

Çözüm “MARİFET İLTİFATA TABİDİR” sözünde yatmaktadır. Doğru yapılan uygulamaların tüketiciler ile paylaşılması insanlarımızı daha iyi, daha özel, daha sağlıklı, lezzetli ve estetik hizmetlere kavuşturacaktır. Kontrolsüz, benimsenmemiş, standardı olmayan yanıltıcı reklamlarla güçlendirilmiş hizmet ve üretimlerin tüketici açısından doğuracağı sonuçlar açıktır. Günümüz kent hayatında, doğru bilginin paylaşılması mutfak bilincinin geliştirilmesi, tüketicilerin hak ve hukukunun korunması, çevreye duyarlılık, yerellik ve evrensel davranış kültürünü geliştirme yolunda tüm aktörlerin, kanaat önderlerinin rol almasını sağlamak artık zaruri bir hâl almıştır. Ancak bu düşüncenin yerleşmesi, herkesin karşılıklı, birbirlerine olan saygı ve sevgisinin kural olarak kabul görmesi ve uygulanmasına bağlıdır. YİYECEK VE İÇECEK SEKTÖRÜ HERKESİN KİŞİSEL DÜŞÜNCE VE HAREKETLERİNİ SERBESTÇE UYGULAYACAĞI BİR ARENA DEĞİLDİR.  Bizlere düşen bu esas ve kurallar içinde ortak akıl ve faydalar çerçevesinde bu düşünceleri hâkim kılmak ve geliştirmek olacaktır. Yoksa vay hâlimize...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.