Mideyi haram ile dolduranların hâli!

A -
A +
"Helâlden bir lokma az yemeyi, akşamdan sabaha kadar namaz kılmaktan daha çok severim. Çünkü, mide dolu olunca, kalbe gaflet basar. İnsan Rabbini unutur..."
 
Müslüman, her aldığını, helal mi, haram mı düşünmeli, haram ise almamalıdır. Aldığı şeyde hakkı olanlara, hakkını vermeyi, fakirlere, gariplere yardım etmeyi düşünmelidir. Çünkü, insanların iyisi, insanlara iyilik edendir. İnsanların kötüsü, insanlara kötülük edendir. İnsan, kazandığına kanaat etmeli, Allahü teâlânın taksimine razı olmalıdır. (Kanaat eden doyar) buyuruldu.

Allahü teâlâ, beş şeyi, beş şeyin içine yerleştirmiştir. Bu beş şeyi alan, içindekine kavuşur:

İzzeti, şerefi, ibadete... Zilleti, sefaleti, günaha... İlmi, hikmeti, çok yememeye... Heybeti, itibarı, gece namaz kılmaya... Zenginliği, kimseye muhtaç olmamayı da, kanaate tâbi kılmıştır...

Bir hadis-i şerifte, (İnsanın yediklerinin en hayırlısı, iyisi, bileği ile kazanıp yediğidir. Allahü teâlânın peygamberi Davud aleyhisselâm elinin emeği ile kazanıp yerdi) buyuruldu...

Haram yemek, kalbi karartır, hasta eder. Zünnûn-i Mısrî hazretleri buyuruyor ki:

"Kalbi kararan kişide dört alâmet bulunur: 1- İbadetin tadını duymaz. 2- Allah korkusu, hâtırına gelmez. 3- Gördüklerinden ibret almaz. 4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlamaz, kavrayamaz."

Ebû Süleymân-ı Dârânî hazretleri buyurdu ki:

"Helâlden bir lokma az yemeyi, akşamdan sabaha kadar namaz kılmaktan daha çok severim. Çünkü, mide dolu olunca, kalbe gaflet basar. İnsan Rabbini unutur..."

Helalin fazlası böyle yaparsa, mideyi haram ile dolduranların hâli acaba nasıl olur?

Sehl bin Abdullah-i Tüsterî hazretleri buyurdu ki:

"Yolumuzun esası üç şeydir:

Helâl yemek, ahlâk ve amelde Resûl aleyhisselâma tâbi olmak ve ihlâs yâni her işi, yalnız Allah rızası için yapmaktır."

İbrâhîm Ethem hazretleri buyurdu ki:

"Temiz ve helâl ye de, ister sabaha kadar ibadet et, ister uyu ve ister, her gün oruç tut, ister tutma!"

İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:

"Bu dünya, âhiret yolcularının bir konak yeridir. İnsana burada yiyecek ve giyecek lâzımdır. Bunlar ise çalışmadan ele geçmez. Her an mal kazanmak için uğraşan aldanmıştır. Hem âhiret için hazırlanmalı, hem de dünya ihtiyaçlarını kazanmalıdır. Fakat, bunları da, âhiret yolculuğunda lâzım olduğunu düşünerek kazanmalıdır."

Kısaca; Müslümanın kendinin ve çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını helâlden kazanması, kimseye muhtaç bırakmaması, cihattır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.