Buyurun sofraya!..

A -
A +

Türk-İş Başkanı, "biz asgari ücret 18 bin lira olsun dedik kabul etmediler, yılda iki zam istedik vermediler..." diyerek görevi gereği işçi kesimine sahip çıkıyor. Ama işverenin yüksek maliyet karşısında işçi çıkarabileceğini hiç düşünmüyor!.. Aslında asgari ücret yılda 1 defa belirlenir. Geçen sene enflasyon tahminleri aşınca yıl ortasında ikinci bir artış yapılmaya mecbur kalındı. 2024’te fiyat artışlarının frenlenmesi için yeniden tek maaş artışına dönüldü.

 

Piyasada maaş artınca zamlar birbirini kovalıyor, nasılsa fazla para aldılar öderler deniyor. O zaman da enflasyon alıp başını gidiyor. Buna mutlaka bir dur demek lazımdı. İlk adım atıldı. 2010 yılında 364 dolar olan asgari ücret, 2024 yılında 29,40 TL’lik kur üzerinden 578 dolara çıktı. Ama insanları memnun etmek zor. Zira istiyorlar ki, asgari ücretle ideal geçim olsun. Olur mu? Olmaz... 

 

Asgari ücret tabandır, en vasıfsız işçiye verilen paradır, çalışan kıdem kazanınca maaşı da otomatikman artar. Asgari ücrete zam, sadece asgari ücret alanların ücretlerinde artış sağlamaz. Ekonomide genel olarak tüm ücretlerde aynı ölçüde olmasa da iyileşmenin kapısını açar. Emeğin payı ücrettir. Sermayenin payı faizdir. Girişimcinin payı kârdır. Eğer faiz (paranın getirisi) yüksekse, üretime para gitmez, bankada birikir. Bu durumda ülke küçülür, dengeler bozulur.

 

Merkez Bankası politika faizini %42,5’a çıkarınca, bankalar yıllık mevduat faizini %52’ye, kredi faizini %60’a yükseltti. Asıl önemli olan soru Merkez Bankası’nın faizleri nereye kadar artıracağı değil, ne zaman indireceği.

 

Enflasyonda düşüşün 2024'ün son çeyreğinde belirginleşeceği tahmini nedeniyle Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin yılın son çeyreğinde başlayacağını ve 500 baz puanla sınırlı olacağını tahmin ediyorum. 

 

Ancak son dönemde görmeye başladığımız iki temel gelişme; emtia fiyatlarında gerileme ve Türk lirasının reel olarak değer kazanması bu takvimi bir çeyrek geriye çekebilir ve faiz indiriminin boyutunu artırabilir. Bu durumda enflasyon öngörülen %42’nin altında kalır o zaman ikinci çeyrekte faiz indirimleri başlar, bankalar da oranları aşağı çeker. Yatırımlarla birlikte üretim artar.

 

Faiz artırımının en büyük nedenlerinden biri, ödemeler dengesindeki açığı kapatmaktır. Faiz arttığında ulusal para biriminin döviz karşısında değeri yükselir. Bu sayede ihracat yapmak, ithalata kıyasla daha cazip hâle gelir...

 

Sonuç alındı mı? Evet, Merkez Bankasının toplam rezervleri, 1 haftada 2 milyar 925 milyon dolar arttı, 145 milyar 453 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Toplam rezervlerde mayıs sonundan 22 Aralık ile biten haftaya kadar geçen sürede artış 47 milyar doları buldu...

 

Yüksek faiz ekonomiyi rahatlattı, dengeler yeniden kuruldu. Şimdi pastayı yemek var. Buyurun sofraya...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.