Antalya'daki hakem seminerinin en renkli tarafı İtalyan hakem eğitimcisi Roberto Rosetti'nin MHK ve hakemlerle buluşmasıydı. Rosetti ile biz de tanıştık!
Çok karizmatik ve insan üzerinde etki bırakan tarafı var.
Henüz 48 yaşında. Sabah 07.00'de kalkması ve düzenli olarak aksatmadan her gün koşması dikkati çekici! Faal bir hakem kadar fit!
Rusya'da 2 yıl MHK başkanlığı yapmış.
Halen UEFA hakem gözlemcisi.
Türkiye ligini son 1-2 aydır yakından izlediğini söyledi. Hatta Deniz Ateş Bitnel'in son G.Saray-Akhisar maçını seyrettiğini ve hakemi çok beğendiğini söyledi.
Cüneyt Çakır'la geçen yıl birlikte Şampiyonlar Ligi finali öncesi çalıştıklarını hatırlattı.
Futbol Federasyonu'nun hakemlere sunduğu imkânların ve seminer ortamının kendisini çok şaşırttığını ifade ederek, "Türkiye bu konuda Avrupa'da 1 numara diyebilirim. Çok başarılı bir organizasyon var" diyor.
Uilenberg, Rosetti'ye beni şöyle takdim etti; "Hakemler her cuma Ömer Faruk Ünal'ı okur. O Türk hakemlerini en yakından takip eden kişidir" dedi.
Antalya'da bir Rosetti rüzgarı gördük.
Sayın Yıldırım Demirören ve Fatih Terim'in; Jaap Uilenberg, Roberto Rosetti ve Cüneyt Çakır'a özel bir ilgi ve yakınlık göstermesi, onları onore etmesi önemliydi.
Elle oynamalar kafa karıştırdı!
Ligin ilk yarısında hakemlerin en çok tartışıldığı ve yıprandığı konu şüphesiz elle oynamalardı.
Çok fazla pozisyon oldu!
Son yıllarda hiç bu kadar "elle oynama" hatırlamıyorum.
MHK, seminerde bu konuda kolay bir yolu tercih etti. Hakemlere elle oynamalarda "el vücuttan ayrı ise penaltı çalın" talimatını verdi. Uilenberg, MHK'nın bu görüşte olduğunu söyledi.
Bana biraz UEFA dışına çıkıldı gibi geldi.
İkinci yarıda biz daha çok penaltı göreceğiz.
Kamuoyu baskısı MHK'yı buna itti.
Bu da çok doğru bir yaklaşım olmadı!
"Elle oynamayı madem süzemiyoruz, hepsine penaltı çalalım" anlayışı bana "Okullar olmasa Milli Eğitim Bakanlığını çok iyi yönetirim" efsane cümlesini hatırlattı.
Adil ve doğru bir klasman yapılmadı!
1 Ocak sabahı MHK yeni klasman listesini açıkladı.
Süper Lig'e 5 yeni hakem alındı.
18 yardımcı hakem de Süper Lig kadrosuna alınırken 5 tanesi çıkarıldı.
Çok yüksek bir sirkülasyon!
Şimdi birkaç hakem, talimatlar ışığında iyi bir dilekçe yazabilse ve Tahkim Kurulu'na gitse, adil bir yargılama yapılsa bu klasman listesi bozulur.
Bundan adım kadar eminim.
Talimatlar iyi okunursa bu çok net görülüyor.
Ben şimdi buradan TFF, MHK ve Tahkim Kurulu'na soruyorum:
1) Klasman öncesi kurs açtınız mı?
2) Klasman yükselen hakemler atletik testten geçti mi? (Klasman yükselmeden önce)
3) Gözlemci notlarını ve sıralamayı bilen var mı?
4) İngilizce dereceleri ölçüldü mü?
5) Yaşları talimatlara uygun mu?
6) Talimatlarda klasman yapılırken yüzde 10 oranında hakem alınır diye bir ifade var. Siz ocakta yukarıya yüzde 20 oranında Süper Lig yardımcı hakemi aldınız.
Bu iş "seni aldım, seni düşürdüm" şeklinde olmaz ve böyle klasman yapılmaz.
MHK'nın yaptığı aynen budur.
TFF'nin İzmir'den, Adana'dan "Süper Lig'e birer takım çıkarttım" demesi nasıl mümkün değilse; maçların oynanması ve bir puan cetvelinin ortaya çıkması gerekiyorsa hakemlerin de klasmanları için not, performans, atletik test, sınav gibi işlemlerin yapılması ve değerlendirilmesi gerekirdi.
Bir kere bu kadar adamın yukarıya alınması gereken özenin gösterilmediğinin en bariz işaretidir.
Allah ömür verirse hep beraber göreceğiz. Bu yeni listeden hiçbir şey olmayacak.
Klasman konusunda benim son 20 yıllık tecrübem bunu söylüyor.