"Dininizi dünyâya fedâ etmeyiniz"

A -
A +
"Dinini başkalarının dünyâsı için satan ve bu yüzden Allahü teâlânın rahmetinden mahrum kalan kimseden daha câhili yoktur. Böyle kimse, hem dünyâda, hem de âhirette zavallıdır."

Dünyâ ni'metleri geçici ve ömürleri de pek kısadır. Bunları ele geçirmek için dînini vermek, akılsızlık yani ahmaklıktır. İnsanların hepsi âcizdir. Allahü teâlâ dilemedikçe, kimse kimseye fayda ve zarar yapamaz. İnsana Allahü teâlâ kâfîdir.

Seyyid Emîr Hamza hazretleri, talebelerine vasiyetinde şöyle buyurur:

"Ey talebelerim, dâimâ namaz vakti ne zaman girecek de namaz kılacağım diye bekleyin. Abdesti, namaz vakti girmeden alınız. Namazı huşû ile kılınız ve Allahü teâlâdan korkunuz. Namaz vaktinde hiçbir şeyle meşgûl olmayınız.

Resûlullah efendimiz;
(Vakit geçmeden namaza, ölüm gelmeden tövbeye acele edin) buyurmuştur. Dâimâ tövbe ediniz.

Resûlullah efendimiz;
(Günâhına tövbe eden, günâhı olmayan gibidir) buyurdu.

Gaflet uykusundan kendinizi uzak tutunuz. Mümkün mertebe lüzumsuz konuşmayın, sakın boş söz söylemeyin. Dâimâ namaz ve oruçla süslenin.

Elinizden geldiği kadar hiçbir mahlûka hakâret gözü ile bakmayınız. Çünkü o, Alahü teâlânın katında sizden daha makbûl olabilir. Birbirinizi çok seviniz. Sevdiğiniz kimse, Allahü teâlânın dostlarından biri olabilir. Buna çok dikkat ve gayret ediniz. Kimseye dünyâlık için hürmet etmeyiniz ki, dîniniz dünyâ uğruna gitmesin. Zîrâ dünyanın, Allahü teâlâ katında hiç değeri yoktur. Dininizi dünyâya fedâ etmeyiniz. Dînini başkalarının dünyâsı için satan ve bu yüzden Allahü teâlânın rahmetinden mahrum kalan kimseden daha câhili yoktur. Böyle kimse, hem dünyâda, hem de âhirette zavallıdır. Allahü teâlânın râzı olmasını düşünmeyip de insanların rızâsını düşünen, onların râzı olmasını arayan kimse, Allahü teâlânın gadâbını istemiş olur. Allahü teâlâ, insanları da ona karşı gadâblandırır. Allahü teâlânın kendisinden râzı olmasını isteyip, insanların râzı olmasına bakmayan kimseden Allahü teâlâ râzı olur. İnsanları da ondan râzı ve hoşnûd kılar.

Birisi size düşmanlık ederse, onunla meşgûl olmayınız. Çünkü düşmanlığın sonu gelmez. Allah korusun, bu uğurda dîniniz elden çıkabilir! İnsanların sevgisine de aldanmayınız! Zîrâ bu sevgileri devamlı değildir. İnsanların elinde olana tamâh etmeyiniz. Allahü teâlânın size verdiğine kanâat ediniz. Tamâh eden, dâimâ sıkıntı ve üzüntü içinde olur. Kanâat eden de, her zaman neşeli ve rahattır.

Namazı öyle kılınız ki, yalnız ve kalabalıkta iken namazdaki hâliniz değişmesin. İnsanların yanında iken çok yavaş kılmayın ki, bu, kendini insanlar nazarında iyi göstermek olur."
Netice olarak, ibâdetlerin sahih ve kabul olması için, bunları dünyâlık elde etmek için değil, Allahü teâlânın rızâsı için yapmalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.