"Sakın, dünya için kederlenme!.."

A -
A +
"Bir kimseye dünyâda kendisine yetecek miktar kâfi gelmiyorsa, dünyâda ona kâfi gelecek hiçbir şey yoktur!"
 
Şerîfîzâde Seyyid Mehmed Efendi Anadolu’da yetişen âlimlerin büyüklerindendir. 960 (m. 1553)’de Isparta Eğirdir’de doğdu. 1040 (m. 1630)’da İstanbul’da vefât etti. Bir vaazında şöyle buyurdu:
Ey Müslümanlar! Eğer lüzumsuz olan şeyleri bırakırsanız, Allahü teâlâya kavuşursunuz. Yanî, kim dünyâda ihtiyâcı olmayan şeyler üzerinde durmaz (Allahü teâlânın rızâsını kazanmakla meşgul olursa), bu hâli onu Allahü teâlânın rızâsına kavuşturur. Eğer insan dünyâda kendisine lâzım olacak şeyleri kazanmak için ve muhtaçlara yardım için çalışır ise, bunun için yapacağı gayret ve çalışma kötülenmemiştir
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte buyurdular ki: “Helâl de belli, haram da bellidir. Bu ikisinin arasında şüpheliler vardır. Bunları çok kimse bilmez. Şüpheli şeylerden kim sakınırsa, ırzını (yanî şerefini ve namusunu), dînini muhafaza etmiş olur. Her kim şüpheli şeylere düşerse, harama düştü demektir. Böyle bir kimse, yasaklanmış olan korunun etrâfında sürüsünü otlatan bir çobana benzer ki, o çobanın o koruya girmesi pek yakındır. Dikkat ediniz! Her melîkin böyle bir korusu vardır. Allahü teâlânın yeryüzündeki koruları haram kıldığı şeylerdir.”
Bir kimseye dünyâda kendisine yetecek miktar kâfi gelmiyorsa, dünyâda ona kâfi gelecek hiçbir şey yoktur. Dünyâ için gam ve keder sahibi olan, kimsenin gamı uzun olur.
Bir talebesine nasihatinde buyurdu ki: “Uygun olmayan yerlere gitmekten çok sakın, oralara girip çıkanlara da dikkat et. Müslüman kardeşinden yersiz bir şey görürsen, ona iyi muâmele etmeye gayret et, iyi geçin. Onun durumuna düşmekten pek sakın. Senin en iyi, en yakın dostun; özü, sözü doğru olandır. O böyle kaldığı müddetçe, onu koru.”
Yine talebelerine şöyle buyurdu: “Ey evlâtlarım ömrünüz her geçen gün azalmakta, eceliniz yaklaşmaktadır. Bir gün bu üzerinde yaşadığınız dünyâ dürülecek, kıyâmet kopacaktır. Her gün amel defterinizi hayırlı işlerle doldurmaya bakınız. Böyle yapanlara müjdeler olsun. Amel defterlerini, yasaklardan kaçmayarak günahlarla dolduranlara da yazıklar olsun. Vakitlerinizi isrâf etmeyiniz. Zamanlarınızı boşa geçirmeyip değerlendiriniz. Yoksa pişman olursunuz. Duânızın kabul olmasını istiyorsanız, helâlden yiyiniz ve Müslüman kardeşleriniz hakkında yersiz söz etmekten dilinizi tutunuz.”