Depremin sanatçıları! 6 Şubat felaketini yaşayan ressam sanatla hayata tutundu!

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ Türkiye’yi sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından dile kolay, afetzedelere zor koca bir seneyi geride bıraktık. Ölümlere ve büyük yıkımlara sahne olan deprem felaketini sanatçılar da yaşadı. Kimi enkaz altında kaldı, kimi ölümden döndü, kiminin ise atölyesi yıkıldı… Ancak hayatta kalanlar depremden güçlenerek çıktı. Çoğu şimdilerde deprem bölgesinde hayata tutunuyor. Yaşadıkları dramlar ise yeni eser ve sergilerine ilham kaynağı oluyor. Biz de o sanatçılara kulak verdik… 

RÖNESANS SİTESİ’NDEN SAĞ ÇIKTI

Ressam Ünal Kuş, 6 Şubat gecesinde depremi en kötü yerlerden biri olan Rönesans Sitesi'nde yaşamış ve saatlerce enkaz altında kurtarılmayı beklemiş. Sanatçı Kuş, o geceki dehşetli zamanları “Yıkılan binadaki bir metrekarelik hayat üçgeni içinde hanımım, oğlum ve ben birbirimize sarılarak hayatla ölüm arasında bir noktada bekledik. Söylemiyordum ama nasıl can vereceğimin endişesi içindeydim ve duramadan dualar ediyordum. Sabah hava aydınlandığında küçük bir delikten gelen bir ışık gördük ve saatler sonra kendi çabalarımızla dışarıya çıkmayı başardık” sözleriyle anlatıyor. 

ANLAMLI YAŞAMAYA ÇALIŞIYORUM

Felaketten sonra bir müddet Mersin’de ikamet eden sanatçı, şimdilerde Antakya’da prefabrik evde yaşıyor ve bir yandan da resim çalışmalarına devam ediyor. Kuş “Bize âdeta yeni bir hayat bahşedildi, hayata bakışım tamamen değişti. Şahsen çok boş işlerle uğraşmışız diye düşünüyorum. Artık daha anlamlı yaşamaya çalışıyorum, çevreye ve insanlara karşı daha müsamahakâr davranıyorum. Ancak depremin etkisinden tamamen kurtulmuş değilim. Yaşadıklarım eserlerimin renklerine ve çizgilerine yansıyor” ifadelerini kullanıyor. Ressam Kuş, memleketi Hatay’ın yeniden ayağa kaldırılması için mücadele edeceğini de sözlerine ilave ediyor. 

ATÖLYESİ YIKILDI, ÖLÜMDEN DÖNDÜ

Ressam Selmani Baki Kocaispir ise depreme Hatay’da yakalanmış ve büyük bir yıkımdan son anda kurtulmuş. Sanatçı “6 Şubat gecesi saat 03.00’e kadar atölyemde açacağım sergim için çalışmıştım. Orada biraz daha kalsam ölecektim. Çünkü atölyemin üzerine iki bina göçtü, tamamen yıkıldı” diyor. Depremden sonra zorzamanlar yaşadığını, günlerce geceleri uyuyamadığını anlatan sanatçı, şimdilerde Adana’da ikamet ediyor. Kocaispir “Burada hayata sil baştan başladım. Resim yaparak acılarımı unuttum. Daha çok zeytin ağacı çizdim. Kur’an’da da geçen bu ağaç ile yeniden doğuşu sembolize ettim. Resimlerimle Türkiye’nin çeşitli yerlerinde de sergiler açıyorum. Hatay’a geri dönüp yeni resimler de yapabilirim” şeklinde konuşuyor.

GÜZEL YAŞAMAYI ÖĞRENDİK

Kahramanmaraşlı dokuma sanatçısı Cavit Polat ise “Depremden sonra Kahramanmaraş âdeta başka bir yere dönüştü, yakınlarımı dostlarımı kaybettim. Bütün bunlar bizi çok üzdü. Ancak toplumun yardım seferberliği acımızı bir nebze olsun azalttı. Nihayetinde burası bizim yurdumuz. Depremin psikolojisi biraz atıldı. Birçok şey kaybettik ama kazandığımız şeyler de oldu. İyiliği, hayata tutunmayı, güzel yaşamayı ve sabrı daha iyi öğrendik” diyor. Sanatın kendisini güçlü tuttuğunu söyleyen Polat “Hayata adapte olma noktasında sanat bana yardımcı oldu. Yeni dokumalar yaparak acılarımı Anadolu motifleriyle eserlerime yansıttım. Eserlerimle Türkiye’nin yanı sıra Avusturya ve Almanya’da da sergilere katıldım” diye konuşuyor. 

GÜÇLÜ DURMAYA İHTİYACIMIZ VAR

Yaptığı metal eserlerle tanınan heykeltıraş Mervan Altınorak da depremi Hatay’da yaşamış ve o gece “Herhâlde son anlarım” diye düşünmüş. Sanatçı Altınorak “Çok şükür göçük altından kalmadım ama dostlarımı kaybettim. Depremden sonra hayata tutunmamız da kolay olmadı. Artçı sarsıntılar yüzünden üç ay atölyemi kullanamadım. Fakat bir müddet farklı şehirlerde yaşadıktan sonra Hatay’a geri döndüm. Artık burada eser üretiyorum. Depremden sonra güçlü durmaya ihtiyacımız vardı. Ben de bunu göstermek için insan vücutlu bir at heykeli meydana getirdim. Hatay yıkıldı ama ruhlarımız ayakta” ifadelerini kullanıyor.