Köpeklere yem edilen Selçuklu sultanlarının kemikleri şimdi ziyarete açılıyor

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi, İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
Köpeklere yem edilen Selçuklu sultanlarının kemikleri şimdi ziyarete açılıyor

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi, İhlas Haber Ajansı

2017 yılından beri devam eden "Selçuklu Sultanlarının Kemiklendirilmesi Projesi" tamamlandı. Konya'da düzenlenen bir panelde projenin detayları kamuoyuyla paylaşıldı. Vaktiyle sultanların mezarları açılmış, kemikleri çuvallara doldurulmuş, bakımsızlıktan köpeklere adeta yem edilircesine ortada bırakılmıştı. 6 yıllık titiz çalışmayla kabirler, türbeler yenilendi.

Selçuklu Hanedan türbeleri 80 yıl önce sahipsiz halde bırakıldığı için köpeklere yem edilmiş, birilerinin şahsi gayretiyle çuvallanıp kurtarılmıştı.

Aradan geçen uzun yılların ardından "Selçuklu Sultanlarının Kemiklendirilmesi Projesi" kapsamında bu türbelerde bulunan ve dikkatsizce yerleştirilen kemikler, titiz çalışmalarla yeniden düzgün bir şekilde yerleştirildi.

Konya Büyükşehir Belediyesi Taşbina'da düzenlenen programda hanedan türbelerinde yapılan çalışmalara dair panel düzenlendi. “Türkiye Selçukluları Hanedan Türbesindeki Naaşların Tanzim Projesi” kapsamında düzenlenen panelde sultanların aziz hatırası yâd edildi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Demirci'nin  "Selçuklu Sultanlarının Kemiklendirilmesi" çalışmasını tafsilatını anlattı.

SELÇUKLU SULTANLARININ KÖPEKLERE YEM OLMASI

Konya’daki Selçuklu Hanedan türbelerinin feci akıbeti hakkında yaşananları meşhur sanat tarihçisi, müze müdürü, kitabet uzmanı İbrahim Hakkı Konyalı anlatır. 1964 tarihli Konya Tarihi kitabında yazanları esasında 1940’lı yıllarda şahitleriyle birlikte basına servis etmiş, kitabında yayınlamış ve çeşitlik dergilerde de bu konu zaman zaman işlenmiştir.

Konyalı'nın yazdıkları sonradan reddedilse de hem türbenin ve naaşların tahrip edildiğine dair haberlerin gerçekliğini araştırmak hem de gerektiği şekilde restore edip ziyarete açmak gerekiyordu. 

2017 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni, valiliğin kontrolü ve Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde proje harekete geçirildi.

Köpeklere yem edilen Selçuklu sultanlarının kemikleri şimdi ziyarete açılıyor

Konyalı'nın anlattıklarının benzeri 1990'larda da yaşanmıştı. O gün yaşananları da 2019'da Gazeteci M.Bardakçı şöyle nakletti:

"...(Konyalı'nın anlattığı) Aynı rezalet, 1990’ların sonunda yeniden yaşandı! Türbenin restorasyonu sırasında mezar odasındaki sandukalar açılarak kemikler çıkartıldı, altmış sene önceki gibi çuvallara konuldular ama gece havalandırma deliğinden mezar odasına giren köpekler yine çuvalların başına üşüştüler.

Kimi köpek Alâeddin Keykubad’ın uyluğunu kapmış, bir diğeri Kılıçarslan’ın kaval kemiğini almıştı; Gıyaseddin Keyhüsrev’in kaburgası, Mesud’un leğen kemiğinin parçası yahut Rükneddin Süleyman’ın çenesi hayvanların ağzındaydı! Hemen her taşın yahut ağacın altında bir hükümdara ait iskelet parçası duruyordu!

Alâeddin Tepesi’nin dört bir tarafından toplanan kemikler çuvallarda kalanlarla beraber ertesi gün ortaya yığıldı; bacaklar, kollar, kaburgalar ve diğer kemikler basit şekilde tasnif edildi, Diyanet’in de görüşü alınarak sekiz ayrı mezara paylaştırıldı!

Ama hangi kemiğin kime ait olduğu bilinmiyordu, dolayısıyla her şey karmakarışık oldu, meselâ Alâeddin Keykubad’a Rükneddin Kılıçarslan’ın bacağı düştü; Kılıçarslan, Mesud’un kaburgalarından nasibini aldı.

Rükneddin’in sandukasına da bir ihtimal Birinci yahud İkinci Gıyaseddin Keyhüsrev’in yahut bir başka hükümdarın kolu ve kalça kemiği kondu, kafatasları da hak getire şekilde dağıtıldı ve bu son rezaleti haber alıp yazmak, 2004 Mart’ında bana düştü!" 

"RASTGELE POŞETLERİN İÇİNDE"

Panelde konuşan Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar projenin başlayışını şöyle anlattı: 

"Sultanlar Türbesini ve içerisindeki sandukaları açtığımızda karşılaştığımız manzara bizi bu zamana kadar devam eden çalışmayı yapmaya mecbur kılmıştır.

Sultanlar Türbesinin alt katındaki Cenazelik kısmında bulunan 8 sanduka açıldığında sadece 2'si içerisindeki poşetlere rastgele doldurulmuş iskeletler, kafatasları, naaş kalıntıları ile karşılaşılmıştır.

Köpeklere yem edilen Selçuklu sultanlarının kemikleri şimdi ziyarete açılıyor

Bu yüzden zorunlu hale gelen bu çalışma 7 yıl boyunca Türkiye Selçukluları Konya Haneden Türbesindeki Naaş Tanzimi Projesi adıyla 6 aşamada tamamlanmıştır.”

"1800 KEMİK İSKELETİ ÇIKARILDI"

Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Demirci proje safhalarını paylaştı. Demirci, "Bu iskeletleri yazılan yazılar nedeni ile biliyordum. Yapabileceğimizi, teknik donanıma büründüğümüzü ifade ettim. Ekibimizle ilk etabı başlattık, kemik iskeleti çıkardık." diyerek detayları şu cümlelerle paylaştı: 

"8 sanduka içeresinde 1'inde 70 kadar omurga, diğer sandukada ise karmaşık şekilde kafataslarından oluşan 24 veya 32 cesede ait olduğu düşünülen bin 800 kadar kemik iskeleti çıkardık. Yaklaşık 4 gün süren bir çalışma, andropetrik çalışmalar sonucunda hangi kemiğin hangi iskelete ait olduğu tespit edildi.

7 ceset kalıtıcı özellikleri ile karşımıza çıktı. Bunlardan 2 tanesi 1. Mesut ve 2. Kılıçarslan Sultanlarının rahatsızlıklarıydı. Böylelikle kolayca tanıları konuldu.

2. etapta cesetlerin her birinin tomografileri çekilmiştir. Alınan numuneler İstanbul Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Multidisipliner bir çalışma, birçok kişinin emeği oldu. Bu çalışmayı önemli kılan sultanlara ait kemik iskeletleri olmasıdır”

6 AŞAMA 6 YILDA TAMAMLANDI

Elde edilen kemiklerle DNA ve anatomi tahlili yapılıp, 12'si sultan, 17 hanedan üyesinin yüzleri ve bedenleri ortaya çıkarıldı. Gerçeğe en yakın şekilde mumyaları hazırlanarak "Türkiye Selçuklu Hanedan Sergisi" olarak şehir merkezindeki Dar-ül Mülk Sergi Sarayı`nda ziyarete açıldı.

Köpeklere yem edilen Selçuklu sultanlarının kemikleri şimdi ziyarete açılıyor

Projede emeği geçenlere teşekkür eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan da projeyi tamamlamaktan duydukları memnuniyeti ifade ederek konunun önemini anlattı.

Alpaslan "Biz Türkler, Anadolu'daki maceramız bin yıla yaklaştı. Burada büyük bir medeniyet oluşturduk. Dünyanın en büyük imparatorluklarından birini kurduk. Tabii içinde bulunduğumuz dünyada değerlere ne kadar çok ihtiyaç duyduğumuzu büyük bir ihtiyaç ve inançla bu tarihi gerçekleştiren ecdadın torunları olarak ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun da altını çizerek ecdadımıza Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Bilimsel anlamda ecdadımıza saygı açısından önemli bir projeyi burada çok katılımlı, çok taraflı, Türkiye Devleti'nin ve Türk Milleti'nin bir bileşimi olarak 6 yıla yakın bir sürede birleştirdik” dedi.

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi, İhlas Haber Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...