Tartışmalı fikirleriyle bir Alev Alatlı portresi: "Son tahlilde, siz de, ben de hesabımızı yüce Allah’a vereceğiz"

Düzenleyen: / Kaynak: Anadolu Ajansı, Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Tartışmalı fikirleriyle bir Alev Alatlı portresi: "Son tahlilde, siz de, ben de hesabımızı yüce Allah’a vereceğiz"

Kültür - Sanat Haberleri  / Anadolu Ajansı, Türkiye Gazetesi

Çarpıcı sözleriyle gündem olan Alev Alatlı, yakın tarihin önemli portrelerinden biriydi. Bazen liberal bazen milliyetçi bazen de feminist bulunan görüşleri çeşitli tartışmaları beraberinde getirse de eserleriyle Türkiye'nin düşünce hayatını hareketlendirdi.

İzmir'de 1944'te doğan Alatlı, liseyi Japonya'nın başkenti Tokyo'da okudu.

Ekonomi ve istatistik üzerine lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesinde, yüksek lisansını ise ekonomi ve ekonometri alanında bursla gittiği ABD'deki Vanderbilt Üniversitesinde yaptı.

Felsefe üzerine de eğitim alan Alatlı, doktora çalışmalarını New Hampshire, Dartmouth College'de sürdürdü. İlahiyat, düşünce ve medeniyet tarihi üzerinde yoğunlaştı.

Alev Alatlı, 1974'te Türkiye'ye döndü ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğretim görevlisi, Ankara Devlet Planlama Teşkilatında kıdemli ekonomist olarak çalıştı. California Üniversitesi ile de ortak psiko-dilbilim çalışmaları yürüttü.

YASER ARAFAT’TAN "ÖZGÜRLÜK MADALYASI"

Cumhuriyet Gazetesi ile "Bizim English" adında bir dergi çıkaran Alatlı, daha sonra Türk Yazarlar Kooperatifinde (YAZKO) başkan yardımcısı olarak görev aldı.

Alatlı, 1985 ve 1986'da Edward Said'in "Haberlerin Ağında İslam" ve "Filistin'in Sorunu" kitaplarını çevirdi. Filistin davasını duyurmak üzere yaptığı çalışmalara karşılık Alatlı, 1986'da Tunus'ta sürgünde olan Yaser Arafat tarafından "Özgürlük Madalyası" ile onurlandırıldı.

 TARTIŞMALI FİKİRLER

Tepki çeken çıkışları da olan Alatlı'nın 2008 yılında "İçerden mırıldanmalar" başlıklı türbana dair yazısı da gündem olmuştu. Alatlı bu yazıda türbanı eleştirel bir şekilde ele alıyordu.

Alatlı "Gözlemlediğim odur ki, korkutan tülbent değil, türban. Niye, çünkü, derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı tülbent. Döner yara sarar, döner kırık kol bağlar, döner sancılı başı sıkar... hastanın terini siler, yavukluya armağan olur, hasreti iyileştirir. Nurani yüzleri çevrelerken anılır...Türban öyle değil. Çünkü, türban, İslâmi tesettüre ilişkin en katı (dilerseniz, en erkeksi) yorumun benimsendiğinin ilânı hüviyetindedir; ve dolayısıyla, kadına ilişkin tüm diğer yorum ve kuralların da kabullenildiğini ima eder..." cümleleriyle başlayan yazısı tepki topladı.

Yazı hakkında Ayşe Böhürler'e uzun bir röportaj veren Alatlı, türban hakkındaki eleştirileri için gelen soruya da "Şu son yazıyla aslıma rücu edip etmediğimi soruyorsunuz, doğru mu anlıyorum? Öyleyse hemen düzelteyim: açık olmam, türban yasağını savunuyorum anlamına gelmiyor. Evet, babam askeri ataşeydi ama annem şöyle dursun, benim ne anneannem, ne babannem, ne de ailenin diğer büyükleri örtülüydüler. Yetiştiğimiz ortamlarda böyle bir fark olduğu anlaşılıyor. Buna karşın, ‘Hac mevsimi bu yıl Kurban Bayramı’na denk geldi’ diyenlerden değilim; İslâmı öğrenmek için beş yıldan fazla çalıştım, Türkiye yetmedi, El Ezher’den yardım aldım ama tesettür emrinin sizin örtünmenizle sonuçlanan yorumuna katılmıyorum, Ayşe hanım. Ha, katılmıyorum da ne oluyor? Hiç. Son tahlilde, siz de, ben de hesabımızı yüce Allah’a vereceğiz..." demişti.

"OSMANLILAR KADAR TÜRKLERİ AŞAĞILAYAN OLMADI"

Osmanlılar hakkındaki ifadelerinden dolayı da bilhassa tarihçilerin tepkisini çekmişti. Haberturk'teki bir programda Osmanlıların Türkleri aşağıladığını söylerken verdiği örnekler çokça tartışıldı. Şöyle diyordu Alatlı:

"Osmanlı kadar Türkler'i kusan, dışlayan bir başka imparatorluk acaba var mıydı? Ta Vahidettin'e varıncaya kadar sürekli Türkler itilmiş kakılmıştır. Sizin en sevdiğiniz Naima Tarihi'nde Türkler için söylenmeyen kalmamıştır. Vahidettin 1923'de 'Türkler cahil bir kitledir' diyor. Koyun kendinizi Mustafa Kemal'in yerine. Çulsuz bir Rumeli muhaciridir kendisi etrafındakilerin hepsi ondan daha zengin."

DİĞER ÖDÜLLER

Hayatı boyunca birçok ödüle değer görülen usta yazar, 2006'da Rusya'da Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü'nü, 2014'te edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü aldı.

Ayrıca 2012'de Bülent Ecevit Üniversitesi, 2017'de ise Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından fahri doktora payesi verildi.

Alatlı, 2005-2017 arasında Kapadokya Meslek Yüksekokulu mütevelli heyet başkanı olarak görev yaptı. 2017 yılı itibarıyla da Kapadokya Üniversitesi mütevelli heyet başkanı olarak görevini sürdürdü.

YÖN VEREN METİNLER

Usta yazar, ilk telif eseri "Aydın Despotizmi" ardından 1985'te "Yaseminler Tüter mi Hâlâ?"yı okurların beğenisine sundu. Eser, Türkiye Yazarlar Birliğinin 1987'de "Yılın En İyi Romanı" ödülünü kazandı.

Kapadokya Meslek Yüksekokulu Yayınlarından çıkan dört ciltlik "Batıya Yön Veren Metinler" ve iki ciltlik "Bize Yön Veren Metinler" başlıklı eserlerin derlenmesinde önemli rol üstlenen Alatlı, Türkiye'de ilk defa yapılan bu çalışma ile hem Batı'da hem de İslam dünyasında yaklaşık üç bin yıllık bir düşünce serüvenine ışık tuttu.

Alatlı, 2018'de yayımladığı "Ben Böyle Düşünüyorum Demekle Olmuyor!" eserinde de akıl yürütmenin ve muhakemenin kurallarına dikkat çekti.

Usta yazarın röportajlarından oluşan "Alev Alatlı ile Türkiye ve Dünya", gazete makalelerinin derlendiği "Şimdi Değilse, Ne Zaman?", "Hayır Diyebilmeli İnsan!", "Hatırla! Geçmişin Geleceğindir", "Yorumsuz" ve "Aklın Yolu da Bir Değildir" kitapları da bulunuyor.

Tartışmalı fikirleriyle bir Alev Alatlı portresi: "Son tahlilde, siz de, ben de hesabımızı yüce Allah’a vereceğiz"

VASİYETNAME

Alatlı'nın vefatının ardından vasiyeti sosyal medya hesabından paylaşıldı. Şöyle diyordu Alatlı;

"Nasihatimdir, vasiyetimdir.

Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e “zıpçıktı astrolog” diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun. Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar. Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek “gerçek”, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı."

ALEV ALATLI 1942 - 2024

ALEV ALATLI'NIN İMZA ATTIĞI ESERLER

Roman: "Yaseminler Tüter mi Hâlâ", "İşkenceci", "Viva La Muerte / Yaşasın Ölüm", "Nuke Türkiye", "Valla Kurda Yedirdin Beni", "O.K. Musti Türkiye Tamamdır", "Kadere Karşı Koy A.Ş", "Schrödinger'in Kedisi Kabus", "Schrödinger'in Kedisi Rüya", "Aydınlanma Değil Merhamet", "Dünya Nöbeti", "Eyy Uhnem Eyy Uhnem", "Beyaz Türkler Küstüler"

Makale: "Şimdi Değilse Ne Zaman", "Hayır Diyebilmeli İnsan", "Hatırla Geçmişin Geleceğindir", "Yorumsuz", "Aklın Yolu da Bir Değildir", "Ben Böyle Düşünüyorum! Demekle Olmuyor"

Sohbet: "Safsata Kılavuzu Laf Ola Beri Gele", "Fesüphanallah!-Nasihatname 1", "Hafazanallah!-Nasihatname 2"

Eleştiri: "Aydın Despotizmi"

İnceleme: "Hollywood'u Kapattığım Gün", "Batı'ya Yön Veren Metinler", "Batı'ya Yön Veren Metinler II Rönesans", "Batı'ya Yön Veren Metinler 3", "Batı'ya Yön Veren Metinler 4", "Funda'nın Mutfak Rehberi"

Tercüme: Edward W. Said'in "Haberlerin Ağında İslam", "Filistin'in Sorunu", Tunuslu Hayreddin Paşa'nın "En Emin Yol 'Akvam ül-Mesalik'li Marifat Ahval el-Memalik"

Şiir: "Eylül 1998"

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Anadolu Ajansı, Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...