Türkiye'nin ilk sanat okulu MSGSÜ'nün hikayesi sanatseverlerle buluşuyor

Türkiye'nin ilk güzel sanatlar okulu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin hikayesinin ikinci bölümü "Akademi Zamanı" adlı sergide ele alındı.
Geçen yıl İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde "Temsil ve Hafıza: 1882-1948" başlığıyla sanatseverlerle buluşan ilk serginin ardından "Akademi Zamanı" adlı ikinci bölüm, yine İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde açıldı.
Sergi projesi, 1882'de "Sanayi-i Nefise Mektebi" adıyla kurulan, uzun süre "İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi" olarak anılan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinin 143 yıllık tarihini sergileme amacıyla gerçekleştiriliyor.
MÜZE KOLEKSİYONUNDAN ESERLER DE SERGİDE İZLEYİCİYLE BULUŞUYOR
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdürü Doç. Dr. İlona Baytar, "Akademi Zamanı" sergisinin akademinin belleğini, üretimlerini ve sanat tarihindeki rolünü gün ışığına çıkarttığına işaret ederek, sergiyle uzun yıllar müze depolarında kalan eserlerin de izleyicilerin karşısına çıktığını aktardı.
Sergi küratörlerinden Emre Zeytinoğlu, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde 1948-1982 yılları arasında birçok olay yaşandığını söyleyerek, "1975'te okula öğrenci olarak girdim, bir sürü şey yaşadım ve gördüm. Ama sergiyi yaparken tekrar o metinleri, o olayları toplayıp birleştirmeye başladığım zaman o dönemin ne kadar hareketli, ne kadar karmaşık bir dönem olduğunu, karmaşıklığı iyi anlamda söylüyorum, yeniden teşhis ettim ve pek çok şeyi aynı ağırlıkta bir arada sergilemeyi düşündük." dedi.
Açılışta ayrıca küratör Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Osman Erden bir konuşma yaptı.
Serginin küratöryel ekibinde Zeytinoğlu ve Erden'in yanı sıra Can Aytekin yer alıyor. Tasarımını ise Savaş Çekiç'in yaptığı sergi, kurum hafızasına büyük darbe vuran yangından sonra akademinin üniversite kimliğine kavuştuğu süreci ele alıyor.
Sergi, ayrıca akademinin tarihini, modernleşme hamlelerini, sanatsal yönelimleri, idari biçimlerin ve eğitim yöntemlerinin birbiriyle çatışan ve uzlaşan kronolojisini dokümanter bir yaklaşımla sunuyor.