Arakanlı Müslümanlar yok olmakla karşı karşıya

Kaynak: AA
Arakanlı Müslümanlar yok olmakla karşı karşıya
DÜNYA Haberleri  / AA

Güney Asya'da çoğunluğunu Arakanlı Müslümanların oluşturduğu göçmenlerin trajedisi, uluslararası topluma yapılan çağrıları artırdı.

Güneydoğu Asya kıyılarında büyük çoğunluğunu Arakanlı Müslümanların (Rohingyalar) oluşturduğu göçmenlerin trajedisi sürerken, uluslararası toplum, sorunu çözme yönünde henüz belirgin bir adım atmadı. Budist çoğunluğun yaşadığı Myanmar'daki şiddet ve ayrımcı politikalardan kaçan 2 binin üzerinde Arakanlı Müslüman, geçen haftalarda Endonezya, Malezya ve Tayland'a sığınmıştı. Tayland hükümetinin 1 Mayıs'tan itibaren ülkenin güneyindeki ormanlık alanlarda kamp kuran insan kaçakçılarına karşı geniş çaplı operasyon başlatmasıyla açık denizdeki göçmenler teknelerde yaşam savaşı veriyor.
Bu üç ülkenin deniz kuvvetleri, son günlerde aç ve çaresiz göçmenlerle dolu tekneleri durdurup, yemek ve su verdikten sonra denize geri göndermeye başlayınca, uluslararası topluma harekete geçmesi için yapılan çağrılar artmaya başladı.
Mülteci haklarını savunan kuruluşlardan Refugees International'ın insan hakları uzmanı Sarnata Reynolds, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler'i (BM) Arakanlı Müslümanların yaşadığı insani trajedi karşısında gerekeni yapmamakla suçladı.
BM Kalkınma Programı'nın Myanmar'daki varlığının, yoksulluk içindeki Arakanlı Müslümanları dışlayarak ülkenin milyonlarca vatandaşına destek ve koruma sağladığını belirten Reynolds, bu durumun Rohingyaların ülke içinde daha da marjinalleşmesine olmalarına neden olduğunu öne sürdü.
Reynolds, "BM'nin, Myanmar'daki varlığının uzun vadede yarar mı yoksa zarar mı getireceğine karar vermesi gerekecek bir dönüm noktasına yaklaşıyoruz" diye konuştu.
- "Arakanlı Müslümanlar yok olmakla karşı karşıya" -
Rohingyaların göçmen değil, Myanmar hükümetinin zulmünden kaçan mülteciler olduğunu söyleyen Reynolds, şunları kaydetti:
"Myanmar'ın ayrımcı politikalarını uygulamasına izin verildiği takdirde, Arakanlı Müslümanlar yok olmakla karşı karşıya. Şu an hükümetin yapmaya çalıştığı gibi, Bengalli dedikleri uydurma bir etnik grup ismiyle sınıflandırılacaklar. Myanmar'da ölecekler, denizde veya insan kaçakçılarının elinde yaşamlarını yitirecekler ya da dünyanın çeşitli yerlerine yasal veya yasa dışı şekilde sığınacaklar. Hangi yola çıkarsa çıksın, bunun neticesi bir etnik grubun ve vatanın yok olması anlamına gelecek."
Bölge ülkeleri krize çözüm bulmak için son günlerde diplomasiyi devreye sokarak, bir dizi toplantı gerçekleştirdi. Bunların en büyüğünün ise Tayland'ın başkenti Bangkok'ta 29 Mayıs'ta düzenlenmesi bekleniyor.
Fakat Myanmar, vatandaşlık hakkı vermediği ve Bangladeşli mülteciler olarak gördüğü Arakanlı Müslümanların yaşadığı trajediden sorumlu olmadığını öne sürerek, Bangkok'taki zirveye katılmayacağını açıkladı.
Myanmar'ın diplomasi çabaları içinde yer almamasının "affedilemez" olduğunu vurgulayan Reynolds, ülkenin bu tavrının şaşırtıcı olmadığını dile getirdi.
"Ölsün veya yaşasın, ne kadar çok Rohingya ülkeyi terk ederse, hükümet Rohingyasız bir Myanmar'a bir o kadar yaklaşacak" diyen Reynolds, Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlar nedeniyle hiçbir bedel ödememesinin sorunu körüklediğini kaydetti.
Reynolds, "Rohingyalar kaçmaya devam edecek ve bu durum Myanmar'a ülkeyi onlardan arındırma hedefine ulaşması için yardımcı olacak. Komşu ülkelerin bu yaşananların devlet eliyle etnik temizlik olduğunu kabul edip hükümete baskı yapma yükümlülüğü var" diye konuştu.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor.
- "Tek umut uluslararası toplum" -
Birleşmiş Milletler'in "dünyanın en fazla eziyet gören azınlık gruplarından biri" olarak kabul ettiği Rohingyalar, sadece kendileri için uygulanan bazı kısıtlamalara maruz kalıyor. Resmen evlenmelerine olanak tanınmayan Rohingya çiftlerine sadece iki çocuk için izin veriliyor. Doğan çocuklar için de doğum belgesi düzenlenmiyor.
İnsan hakları örgütleri, Rohingyaların, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kaldığına dikkati çekiyor. 2012'de eyalette Budistlerin düzenlediği saldırılarda çoğu Müslüman yaklaşık 280 kişi yaşamını yitirmişti. Yüzlerce ev ve iş yerinin ateşe verildiği çatışmalar yüzünden binlerce kişi, bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Her yıl binlerce Arakanlı bölgeden kaçıp teknelerle diğer ülkelere gitmeye çalışıyor.
AA muhabirine konuşan Londra merkezli Arakan Rohingya Milli Teşkilatı (ARNO) Başkanı Nurul İslam, Arakan Müslümanlarının yaşadığı insani krizin yalnızca uluslararası alanda atılacak ortak ve kararlı çabalarla çözülebileceğini söyledi.
"Şu an tam zamanı, çünkü bu insanlar için ülke içinde bir çözüm yok" diyen İslam, Myanmar'ı içine alan diplomatik çabaların bugüne kadar hep boşa çıktığını, zira ülkenin BM dahil uluslararası kurumların çağrılarını dinlemeye her zaman isteksiz olduğunu belirtti.
İslam, "Bu insanlar için tek umut uluslararası toplumdur. Uluslararası toplum Myanmar'a baskı yapmalı ve güçlü bir mesaj vermeli" ifadelerini kullandı.
Kanada Birmanya Rohingya Teşkilatı başkanı Nur Hişam da BM, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kurumlar ile ABD'nin aktif bir şekilde Arakanlı Müslümanların yaşadığı zulme karşı harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Hişam, Myanmar'ın bu kurumlarla hiçbir zaman işbirliği yapmayacağını, çünkü yaparsa işlediği insanlık suçlarının gün yüzüne çıkacağını öne sürdü.


Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...