Komşun Yahudi bile olsa...

Eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Mücahid radıyallahü anh, Abdullah bin Ömer ile alâkalı şahit olduğu bir hâdiseyi şöyle nakleder: nbsp;
- Ben, Hattab oğlu Ömer'in oğlu Abdullah'ın yanında idim. Ömer bin Abdullah oğluna bir koyun kestiriyordu. Koyunun kesilmesi için emir verdikten sonra oğluna: nbsp;
- Oğlum Yahûdi komşumuzu da unutmayasın!, diye emir verdi ve bu emri koyun kesilip hazırlanıncaya kadar üç defa tekrarladı. Babasının aynı sözü tekrarlamasının üzerine oğlu: nbsp;
- Baba, anladım. Yahûdi komşumuza da pay ayır diyorsun. Bunu sıkça tekrarlamanın sebebi hikmeti nedir? Ben bu zamana kadar senin hiçbir emrine itaâtsizlik ettim mi? Bütün mesele, koyun kesildikten sonra komşu Yahûdi'ye bir parça et verilmesi değil mi? deyince, Hazret-i Ömer, oğlu Abdullah'ın elinden tutup, yüzünü kendisine doğru çevirdikten sonra şöyle der: nbsp;
- Oğlum, komşu hakkı hususunda Peygamber Efendimiz öyle çok tekrarda bulunurdu ki, biz nerede ise komşumuzu malımıza ortak kılacak sanırdık. Sen neden bahsediyorsun!..