John Wick'te kavga büyüdü! | Sinemada bu hafta

Beyazperdenin 9 yıllık “John Wick” serisinin son filmi, seyircisini âdeta aksiyon bombardımanına tutuyor. Eser hem aşırı dövüş sekansları hem de yaklaşık 3 saatlik müddetiyle sınırları zorluyor.
MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - John Wick ne bir çizgi romandan çıktı, ne de bir kitaptan beyazperdeye fırladı. Sinemanın öz evladı olan namıdiğer “Baba Yaga”, Keanu Reeves’in oyunculuğu ile aksiyon janrında kendine has bir hikâyenin kahramanı oldu. 2014’te ilk defa seyirci karşısına gelen eser, buna rağmen giderek çizgi romanlardan çıkan süper kahraman filmlerine benzemeye başladı!
Esasında Wick’inkisi kenara çekilen efsane bir tetikçinin yeniden belaya bulaşma hikâyesiydi. Geride kalan üç filmde mafya dünyasının “Yüksek Şûra”sını karşısına alarak yalnızlaşan efsane tetikçi, hürriyetini kazanmaya çalıştı. Şimdi bu kavga, yine yönetmenliğini Chad Stahelski’nin yaptığı “John Wick 4” ile kaldığı yerden büyüyerek devam ediyor. Eserde Keanu Reeves’in yanı sıra Donnie Yen, Bill Skarsgård, Laurence Fishburne, Hiroyuki Sanada ve Shamier Anderson gibi isimler rol alıyor.
DÜELLO PEŞİNDE
Dünyanın dört bir yanındaki suçluları hâkimiyeti altında tutan Yüksek Şura, üyelerinden birini -üstelik güvenli alan olan New York Continental Otelinde- öldüren Wick’in adını bile akıllardan silmek için harekete geçiyor. ‘Şûra’yı yönlendiren isimse Fransız Marki de Gramont… Otelin idarecisi Winston’a ceza verip mekânı kapatıyor ve “ismi olmayan” kelle avcısı, kör suikastçı Caine gibi tehlikeli karakterleri Wick’in peşine takıyor. Daha çok yalnızlaşan Wick, kendini kurtarıp hürriyetini kazanmak için tek şansının olduğunu öğreniyor: Marki’yi Paris’te bir düelloya davet etmek…
“KANLI ZİYAFET SOFRASI”
“Vurdulu kırdılı” aksiyon janrına estetik katıp âdeta başka bir mertebeye yükselten “John Wick” serisinin dördüncü halkası, kavgayı büyütüp genişletiyor. New York’tan Osaka’ya, Berlin’den Paris’e uzanılan filmde; Uzak Doğu’dan beslenen gösterişli dövüş koreografileri, hareketli sahneler ve yeni kahramanlarla aksiyon janrının seyircisini doyurmak için devasa bir “kanlı ziyafet sofrası” kuruluyor âdeta... Tabancaların ok ve samuray kılıçlarıyla karşı karşı geldiği filmde, arabalar da ölümcül bir silaha dönüşüyor.
O kadar çok şey yaşanıyor ki, 2 saat 50 dakikalık filmin sundukları, kimi seyircinin “tüketim” kabiliyetinin üzerinde çıkabiliyor! Bu hâliyle Hollywood’un süper kahraman filmleriyle yarışıyor gibi duruyor.
Bütün bunlar filmin yer yer hantallaşmasına sebep olsa da öyle güçlü bir sinematografi ile sunuluyor ki, tesir altında kalmamak mümkün değil! Dan Laustsen, güneş ışıkları ve neon renklerle süslediği ustalıklı bir görsellik meydana getiriyor. Aktör Keanu Reeves, kötülerle savaşan “daha az kötü” karakteriyle yine bütünleşerek seyircisinin hissî bağlarını kuvvetlendiriyor.
FARKLI BİR SİNEMA TECRÜBESİ
Evet, “John Wick 4” özünde bir yenilik taşımamasına rağmen karakter ve dövüş sekanslarıyla öncekilerden ayrılıyor. Böylece zayıf yanlarına rağmen kendi hedefleri doğrultusunda başarılı bir eser ortaya çıkıyor. Üç saatlik yapım, farklı bir sinema tecrübesi vadediyor.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
> Özel Bir Hediye
> Gerçek Cinler 2
> Demon Slayer
> Sekiz Dağ
> Kestik Babacım
> Motelde Katliam
EN ÇOK SEYREDİLENLER
> Shazam! 2: 45 bin 9
> Çığlık 6: 42 bin 265
> Kutsal Damacana 4: 22 bin 859
> Çizmeli Kedi: Son Dilek: 22 bin 114
> Karlar Kralı Norm 3: 20 bin 403
*17-19 Mart Box Office Türkiye rakamları