Gençlerde tiroit kanseri patlaması: 15-39 yaş arasında artış var

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - ABD’deki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Metrikleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nün rakamlarına göre, 1990 ile 2019 arasında tiroit kanseri vakaları da 15 ila 39 yaşları arasında yüzde 81 arttı. İngiltere rakamları ise tiroit kanseri vakalarının 2014 ile 2035 yılları arasında yüzde 74 oranında daha da artacağını öngörüyor.

Tiroit kanserinin sinsi ilerlediğini, birçoğunun tesadüfen yakalandığını söyleyen uzmanlar, özellikle 40 yaşından sonra mutlaka bir boyun ultrasonu çektirilmesi konusunda uyarıda bulunuyor.

YÜZ KANSERDEN BİRİ TİROİT

Her yüz kanser vakasından birinin tiroit kanseri olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Sait Gönen, "Geçtiğimiz yıllarda saygın uluslararası Amerikan tıp dergilerinden JAMA’da yayınlanan yeni bir çalışmada, tiroit kanserinin görülme sıklığının dünyada yüzde 185 arttığı gösterilmiştir. 195 ülkenin bulunduğu çalışmada Türkiye de yer almaktadır" dedi.

ERKEN TEŞHİSTE BAŞARILIYIZ

Son yıllarda tiroit kanseri görülme sıklığında büyük artış yaşandığını ancak bunun en önemli sebebinin teşhis başarısının artması olduğunu anlatan Prof. Dr. Gönen "Bütün dünyada tiroit kanserini artık daha erken ve daha kolay teşhis edebiliyoruz. Eskiden elle muayene yapılırdı. Şimdi görüntüleme yöntemi olarak ultrason ve sintigrafik yöntemler kullanılıyor" dedi.

Gönen, "Elle muayenede kanseri yakalama başarısı yüzde 2.6 iken, ultrasonografide bu yüzde 19-35’e yükseliyor. Görüntülemenin sonucuna göre ince iğne biyopsisi ile kanser teşhisi konulabiliyor" diye açıkladı.

ÖLÜM ORANLARINDA ARTIŞ YOK

Tiroit bezinin boynun ön kısmında yer alan ve tiroit hormonu salgılayan bir iç salgı bezi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gönen, "Tiroit hormonları kan basıncını, kalp hızını, vücut ısısını ve metabolizmayı düzenleyen hormonlardır. Araştırmalar gösteriyor ki, son yıllarda hastalığın görülme sıklığı arttı ama buna bağlı ölümlerde yükselme yok. En yüksek ölüm oranları sosyo ekonomik düzeyi düşük kesimde görülüyor. Çünkü hekime geç başvuruluyor" dedi.

SİNSİ İLERLİYOR

Tiroit kanserinin kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla görülüyor. Ancak nodülü olan erkeklerde kanser riskinin daha yüksek olduğuna işaret eden Prof. Dr. Gönen, hastalığın genellikle sinsi seyrettiğini belirterek şunları söyledi:

“Tiroit kanserli hastaların çoğunda hiçbir belirti veya şikâyet yoktur. Guatr nedeniyle takip edilen hastalarda veya tesadüfen başka bir hastalık için yapılan tetkiklerde ortaya çıkabilir. Nadiren boyunda şişlik, ses kısıklığı, yutkunma güçlüğü; çok nadiren de kemik kırıkları veya hipertiroiti ile ortaya çıkabilir.

Hastaların yüzde 30’unda yüzde kızarma, ishal ve yorgunluk olabilir. Ailede tiroit kanser öyküsü olması, baş boyun bölgesine radyoterapi uygulanmış olması, erkek cinsiyetinde, 20 yaş altı ve 65 yaş üstünde tespit edilen nodüllerde riskin arttığı unutulmamalıdır.”

İlgili Haberler

Tiroit bezi hastalıkları nelerdir ve ne zaman, nasıl tedavi edilir?

Tiroit ilaçları sahurdan yarım saat önce alınmalı

COVID-19 VİRÜSÜ TİROİDE ZARAR VERDİ

Yapılan araştırmalarda, genetik faktörlerin tiroit hastalıkları ve tiroit kanseri için çok önemli bir etken olduğunun gösterildiğini ifade eden Prof. Dr. Gönen, “Tiroit kanseri açısından ikinci önemli faktör ise radyasyon maruziyetidir. Çocukluğunda herhangi bir hastalık sebebiyle boyun bölgesi ışınlanan kişilerde 20–25 yıl sonra tiroit kanser sıklığının arttığı tespit edilmiştir. Rusya’daki Çernobil nükleer santrali kazasından sonra o bölgede yaşayan kişilerde tiroit kanserinde büyük artış olmuştur. Bu etkilenmeye bağlı ülkemizde özellikle doğu Karadeniz bölgesi başta olmak üzere kuzey kesimlerde riskin arttığını söyleyebiliriz. Çevresel faktörler ve sigara kullanımı da tiroit kanser riskini arttıran unsurlar arasında yer almaktadır. Öte yandan Covid-19 enfeksiyonundan sonra subakut tiroidit vakalarında da artış tespit edilmiştir” dedi.

Y KUŞAĞI RİSK ALTINDA

Günümüzde genç yaşlarda kanser vakalarında yaklaşık beşte bir oranında artış görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Sait Gönen, “Bunun sebebi olarak özellikle beslenme biçimindeki değişikliklerin (daha fazla işlenmiş gıda ve rafine şeker tüketilmesi), obezite, sigara, alkol tüketimi ve hava kirliliği suçlanmaktadır. Son rakamlara göre, İngiltere’de son 30 yılda kanser teşhisi konan 25 ila 49 yaş arasındaki gençlerin sayısı yüzde 22 oranında artmıştır. Bu, diğer tüm yaş gruplarından daha büyük bir artış ve 75 yaş üstü nüfustaki yüzde 9’luk artışın iki katından daha fazladır. Uzmanlar âdeta bunu bir salgın olarak adlandırmaktadır. Y kuşağı olarak adlandırılan şu anda 20’li ve 30’lu yaşlarında olan insanlar özellikle risk altında görünmektedir” dedi.