İnsan zekâsı mı yoksa yapay zekâ mı? Uzmanlar iki seçenekli sorunun cevabını verdi

Yapay zeka ile insan zekası arsında kızışma sürüyor. Uzmanlar kim kazanacak sorusuna cevap verdi. Uzmanlar, iki seçenekli sorunun cevabını verdi.
ÖMER TEMÜR - Gelecek kapıyı çaldı. İnsan zekâsı mı yoksa yapay zekâ mı kazanacak? Cevabın, ikisinden birini seçmekte değil; birlikte yeniden tanımlamakta saklı olduğunu belirten Uluslararası Sanayici İş Kadınları Derneği (USİKAD) Danışma Kurulu Üyesi Ecehan Ersöz, “Ekonomiler artık kas gücüyle değil, yapay zekâ entegrasyonunun gücüyle büyüyor. Yapay zekâ, veri temelli karar alma yeteneğiyle üretimi, pazarlamayı, finansı ve hizmet sektörlerini baştan aşağı dönüştürüyor. Araştırmalara göre 2025-2030 arasında 170 milyon yeni iş oluşturulacağı tahmin ediliyor. Ancak bu büyümenin, mevcut işlerin yüzde 8’ine (veya 92 milyon işe) eş değer bir yer değiştirme ile dengelenmesi bekleniyor. Sonuç itibarıyla da toplam istihdamda net yüzde 7’lik bir büyümeyle 78 milyon yeni iş öngörülmekte. Rapora göre ortalama olarak, çalışanların mevcut beceri setlerinin yüzde 39’unun 2025-2030 arasında dönüşeceği veya geçerliliğini yitireceği tahmin edilmekte. Türkiye özelinde ise beceri setlerinin yüzde 44’ü dönüşüme uğrayacak” dedi.
Bu yeni çağın kazananlarının yapay zekâ ile insan zekâsını doğru kurulayanların olacağını vurgulayan Ersöz, “Teknoloji alanında büyük veri uzmanlığı, fintech mühendisliği, yapay zekâ, robotik, biyomedikal ve makine öğrenimi gibi alanlar yükselirken dijital becerilerle donatılmış gençlerin şirketlere entegre edilmesi stratejik önem taşıyor” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör de geleceğin meslekleri dijitalleşme ve yapay zekâ ekseninde biçimlendiğini söyledi. Güngör, “Bu süreçte bazı meslekler veya iş biçimleri tümüyle ortadan kalkarken bazı mesleklerin yıldızı parlayacak ve yeni birtakım meslekler ve iş biçimleri ortaya çıkacak. Yapay zekâ odaklı mühendislik alanlarının yıldızının parlayacak. Büyük veri uzmanlığı geleceğin meslekleri arasında başköşeye oturacak. Yazılım, bilgisayar, siber güvenlik gibi alanlar da hızla öne çıkıyor. Ziraat ve gıda mühendisliği alanları yeniden çekici hâle geliyor. Dijital teknolojilerin ve özellikle de yapay zekânın toplum ve iş yaşamının hemen tüm alanlarında etkin kullanılacağı bir geleceğe doğru ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir yandan dünyanın gidişine ayak uydurmak gerektiğini de kaydeden Güngör şunları kaydetti: Teknolojik gelişmelerle birlikte yeni mesleki alanlarda kendimizi yetiştirelim. Eğitim kurumları müfredatlarını yeni gelişmelere ve geleceğin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek zorunda. Ancak diğer yandan bütün bu teknolojik gelişmeler karşısında üstünlüğü makineye kaptırmamak için neler yapmamız gerektiği üzerinde düşünmeliyiz. Kendi üretimimiz olan teknolojinin bizi yönetmemesi için gerekli tedbirleri almalıyız. Mademki içerisinde yaşadığımız bu gezegen insandan oluşuyor, o hâlde her tür inşanın da insan tarafından yapılması gerekir. Dünyanın insana yakışır biçimde inşa edilmesi için de insanın insan kalmayı tercih etmesi şart. Bunun için de teknolojide gelişmeliyiz, ancak sanattan, edebiyattan, felsefeden de vazgeçmemeliyiz.