Türkiye dijital dünyada kuralları koyuyor: Yapay zekâda tarihi adım

Türkiye, yapay zekâ teknolojilerinin yükselen tehditlerini kontrol altına almak için kritik bir adım attı. MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. Halil Öztürk’ün hazırladığı “Yapay Zekâ Kanun Teklifi”, TBMM gündemine sunuldu.

Teklif, deepfake ve yapay zekâ içeriklerinin “Yapay Zekâ Tarafından Üretilmiştir” etiketiyle yayımlanmasını, kişilik haklarına aykırı içeriklerin 6 saat içinde kaldırılmasını ve seçim güvenliğine yönelik acil müdahale yetkilerinin BTK’ya verilmesini öngörüyor.

Bu düzenleme, Türkiye’nin dijital alandaki şeffaflık ve hesap verebilirlik politikasını güçlendirirken, toplumsal güveni ve milli çıkarları da koruma amacı taşıyor. Teklif, sadece teknoloji kullanımını denetlemekle kalmıyor; aynı zamanda Türkiye’nin dijital egemenlik vizyonunu somutlaştırıyor.

“TÜRKİYE KURALLARI KOYAN ÜLKE OLMALI”

Öztürk, teklifin amacını net bir şekilde özetliyor:

“Artık güvenlik yalnızca fizikî sınırlarla ölçülmüyor; dijital ortamda da kontrol sahibi olmak gerekiyor. Deepfake videolar, dezenformasyon ve manipülasyonlar milli iradeye doğrudan tehdit oluşturuyor. Bu teklif ile Türkiye, dijital dünyada sadece izleyen değil, kuralları belirleyen bir aktör hâline gelecek.”

Öztürk, seçim dönemlerinde dijital manipülasyonun demokratik sürece verdiği zarara da dikkat çekiyor ve BTK’ya verilen acil müdahale yetkisinin, Türkiye’nin hızlı ve etkin önlem almasını sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca, düzenlemenin vatandaşların dijital içeriklere güvenle yaklaşmasını sağlayacak toplumsal bir güven altyapısı oluşturacağını ifade ediyor.

DİJİTAL HUKUKTA YENİ EŞİK

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, teklifin teknolojik ve hukuki boyutunu değerlendiriyor:

“Yapay zekâ artık sadece teknoloji meselesi değil; ulusal güvenlik ve toplumsal istikrarla doğrudan bağlantılı. Bu teklif, bireylerin haklarını korurken devletin dijital bağımsızlığını da güçlendiriyor. Deepfake içeriklerin açık şekilde etiketlenmesi, toplumsal güven açısından kritik bir adım.”

Kırık, düzenlemenin Türkiye’yi dijital hukukta öncü bir ülke konumuna taşıyacağını ve etik standartların belirlenmesinde örnek oluşturacağını vurguluyor.

DİJİTAL GELECEĞE YÖN VEREN DÜZENLEME

Yeni yasa teklifi, Türkiye’nin yapay zekâ alanında sadece tüketici değil, aynı zamanda standart belirleyici bir ülke olma vizyonunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu düzenlemenin Türkiye’yi uluslararası arenada dijital güvenlik ve etik standartların belirlenmesinde etkili bir aktör hâline getireceğini belirtiyor.

Teklif, teknolojiyi kontrol etmenin ötesinde, ulusal egemenlik, demokratik süreçler ve toplumsal güven açısından Türkiye’nin dijital geleceğine yön verecek bir adım olarak öne çıkıyor. Böylece Türkiye, hem vatandaşlarının haklarını koruyacak hem de dijital dünyada karar veren, kuralları koyan bir ülke konumuna yükselecek.