El ayak ağız hastalığı hava ve temasla bulaşıyor | Türkiye Kliniği

Çocuklarda el ayak ağız hastalığını yaygın olarak görüyoruz. Özellikle mevsimsel geçiş dönemleri ve yaz aylarında artışlar daha çok gözlemlenebiliyor.

Çocuklar arasında kolayca yayılabilen bulaşıcı viral bir hastalık. Ciltte kaşıntılı döküntü ve yüksek ateşle seyrediyor. Hastalığın kuluçka süresi 3-5 gün. Bu, başka bir kişiden virüsü aldıktan sonra belirtilerin gelişmesi için 3-5 gün geçmesi gerektiği anlamına gelir. Çoğunlukla bulaşma öksürük veya hapşırık aracılığıyla havaya saçılan virüslerin solunmasıyla gerçekleşir. Ayrıca, cilt döküntülerindeki sıvıyla direkt temas sonucu da bulaşabiliyor.

Diğer birçok viral enfeksiyon tablosunda da görüldüğü gibi hastalık birkaç gün süren kendini iyi hissetmeme haliyle başlar. Bu dönemde yüksek ateş de gözlemlenebilir. Sonrasında sıklıkla boğaz ağrısı gelişir ve hemen akabinde ağız içinde küçük sivilce benzeri ağız yaraları gözlenir. Bu sivilceler daha sonra küçük ağız ülserlerine dönüşür.

Birçok hastada kırmızı sivilce benzeri döküntüler ciltte de görülür. Bu tipik olarak ağız yaraları geliştikten yaklaşık bir gün sonra ortaya çıkar. Döküntüler birkaç milimetre çapında küçük içi sıvı dolu şişlikler olup genellikle el ayasında ve ayak tabanında gözlemlenir. Bazen de el ve ayaklardakine ek olarak kalçada, bacaklarda da görülebilir. Çok nadiren vücudun diğer bölgelerinde de görülmektedir. Döküntüler su çiçeğine benzer ancak daha küçük boyuttadır. Suçiçeğinin aksine genellikle kaşıntı hissi azdır ve döküntüler daha ziyade vücudun merkezinde değil uç kısımlarında görülür.

ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ RAHATLATIR

El ayak ağız hastalığının herhangi özel bir tedavisi ve koruyucu aşısı yoktur. Amaç, semptomları hafifletmek ve kişiyi mümkün olduğunca rahatlatarak hastalığın kendiliğinden iyileşmesini sağlamaktır. Yüksek ateş, kişinin kendini rahatsız ve huzursuz hissetmesine sebep olabilir. O nedenle ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar aynı zamanda ağrı kesici olduğu için ağız yaralarının ağrısına da yardımcı olacaktır. Her yaş ve kilo için ağrı kesici doz değişkendir. Kişi rahat hissediyorsa veya ateşi yoksa bu ilaçların kullanılması gerekmez.

Hasta olan kişinin günlük sıvı alımı da artırılmalıdır. Ağız çok ağrımıyorsa veya ateş düştüyse, sıvı tüketilmesi daha kolay olabilir. Çocuklar ağız yaralarından dolayı içecekleri içmek ve yemek yemek istemezlerse ağrı kesici şurup ve ağız boğaz spreyleri kullanılabilir. Ağız ağrısı olan kişiler için yumuşak yiyecekler daha doğru bir seçimdir. Bu nedenle çorbalar, meyve ve sebze püreleri gibi yiyecekler tüketilmelidir. Çocuk, ağız ağrısı nedeniyle sıvı alımını keserse, nadiren de olsa vücutta sıvı eksikliği gelişebileceğinden hekiminize başvurmanızı öneririz. Beslenme konusunda kayıp durumuna göre serum tedavisi uygulanabilir.

ÖNLEM ALMAK ŞART

El ayak ağız hastalığı seyrinde bazı koruyucu önlemler alınabilir. Bunlar hem hastalığın daha kolay iyileşmesi açısından hem de başkalarına bulaşma ihtimalini azaltmak açısından çok önemlidir. Çocukların tuvaleti kullandıktan sonra ellerini sabun ve suyla iyice yıkamalarını sağlayın. El hijyeni, hastalıkların yayılmasını önleme konusunda çok önemli. Öksürürken ve hapşırırken ağız ile burnunu kapatmayı çocuğunuzun yaşına uygun şekilde öğretmeye çalışın. Tek kullanımlık mendillerle burnunu ve ağzınızı silmeyi gösterin. Yetişkinler, bebek bezlerini ve mendilleri taşırken özellikle dikkatli olmalıdır. Bezleri ve mendilleri taşıdıktan sonra ellerini iyice yıkamalıdır. Kirli kıyafetler, çarşaflar ve havlular, çamaşır makinesinde uygun sıcaklıkta yıkanmalıdır. Hastalık sırasında ve iyileştikten sonraki bir hafta boyunca bardak, yemek takımı, havlu gibi eşyaları paylaşmaktan kaçınmak en iyisidir. Cilt döküntülerinin kuruyuncaya kadar bulaşıcılığının sürdüğü unutulmamalıdır.