Ruhlarımız da enkaz altında kaldı... Travma sonrası stres bozukluğuna dikkat

- Güncelleme:
Ruhlarımız da enkaz altında kaldı... Travma sonrası stres bozukluğuna dikkat

Türkiye Cumartesi Haberleri

Kahramanmaraş depremi tüm Türkiye’nin ruhunda derin yaralar açtı. Daha çok kadınlar ve çocuklar olmak üzere depremde yakınlarını ve evlerini kaybedenleri bekleyen tehlike, ruhsal travmanın kalıcı hâle gelmesi.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Önümüzdeki günlerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) sık duymaya başlayacağımız bir ruh sağlığı problemi. Bütün Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş depreminin hem depremi yaşayan hem de deprem bölgesinden uzakta olduğu hâlde yakınlarını kaybeden ya da ekran başında yaşananlara tanık olan kişilerde psikolojik travmaya sebep olacağını belirten uzmanlar, bu durumun 30 günden fazla sürmesi hâlinde Travma Sonrası Stres Bozukluğuna dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.

Travma sonrası stres bozukluğunun deprem, sel ve yangın gibi doğal afetler, işkence, savaş ve tecavüz gibi insan kaynaklı travmalar, kazalar ya da beklenmedik ölümler sonucunda geliştiğini söyleyen Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mert Akcanbaş “Travmatik olaylar sonrası akut stres reaksiyonları görülür ve bunlar olaydan sonra 3 ila 30 gün sürer. Bu tür travmatik olayları yaşayan ya da onlardan etkilenen çoğu insan, geçici olarak şartlara ve çevrelerine uyum sağlamakta ve durumla başa çıkmakta zorluk çekebilir. Kişiler genellikle kendilerine yapılacak iyi bir bakımla bu durumu kendiliğinden atlatabilir. Ancak yaşadıkları psikolojik problemlerin 30 günden uzun sürmesi durumunda stres kronik hâle gelip TSSB’ye dönüşebilir. Bu aşamada tedaviye ihtiyaç duyulur” dedi.

ÇOCUKLAR VE RUHSAL HASTALIKLI KİŞİLER RİSK ALTINDA

Toplumda ruhsal travma yaşayan pek çok kişi olmasına rağmen ancak bir kısmının travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını anlatan Dr. Akcanbaş “Depremlerde en riskli gruplar hamileler, kadınlar, çocuklar, sosyal yardım kurumlarında yaşayan çocuklar, fiziksel ve ruhsal hastalıkları olan kişiler, sevdiklerini kaybeden kişiler, bağımlılık problemi olanlar ve bölgede yardım faaliyetlerinde bulunan personeldir. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan depremler sonrasında depresyon ve intihar vakalarının arttığı biliniyor” dedi. 

BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT

> Hatırlama: Travma yaşayan kişide olaydan sonra olayla ilgili anıların zihnine gelmesi sık görülür. Bu anıların canlanması kişiyi genellikle çok rahatsız eder ve iç sıkıntısı, çarpıntı, terleme, titreme, nefes alamama gibi bunaltı belirtilerine yol açar. Bazen de kişi olayı gerçekten yaşıyor gibi olur. Gerçekte bir sarsıntı olmadığı hâlde yer sallanıyor gibi hissetme, uyanıkken travma anıyla ilgili hayaller görme buna örnektir. Kişi bu durumu öylesine gerçekçi yaşar ki, ona uygun davranabilir: örneğin gördüğü hayallerle konuşabilir, bir tehlike olmadığı hâlde kaçmaya çalışabilir.  
Kaçınma: Kişi olayı hatırlatan yer, durum, konuşma, hatta duygu ve düşüncelerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışır. Olayı hatırlamak büyük bir sıkıntı, acı ve korku hissine yol açtığı için kişi olayı hatırlatan yerlere gitmez, bu konulardan bahsetmez veya konuşulan yerlerden uzak durur. Enkaz altında kalmış bazı kişiler evin enkazının bulunduğu yeri, hatta o şehri ziyaret edemeyebilir, olaydan bahsedemeyebilir.

> Aşırı tepkiler: Ruhsal travmadan etkilenmiş kişiler kendilerini diken üstünde, sürekli tetikte hissedebilir. Her an o olay tekrar olacakmış gibi gelebilir. Davranışlarını bu ihtimali düşünerek şekillendirirler, bu konuda aşırı tedbirli davranırlar. Örneğin istemeden de olsa girdikleri binanın çatlağı var mı, kapısından kolay kaçılabilir mi diye kontrol ederler. Yolda yürürken üstüne devrilmesinden korkup direklere yaklaşmazlar. Özellikle uykuya dalmakta güçlük sık görülür. Travmayla ilgili korkular nedeniyle uykuya dalmak saatler sürebilir, normalde uyandırmayacak seslerle kişi kolayca uyanabilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...