Tam 12 bin yıllık! Türkiye'nin kalbinden çıkıp dünya mutfaklarını süsleyecek

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
Yaşam Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

Orta Doğu ülkelerinden Türkiye'ye gelen kafile, Kastamonu'nun İhsangazi ilçesinde 12 bin yıllık genetiği değiştirilmeyen günümüze kadar gelen coğrafi işaretli siyezi inceledi.

Orta Doğu ülkelerinden Kastamonu'nun İhsangazi ilçesine gelen turistler, geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan ve "Hitit buğdayı" olarak anılan coğrafi işaretli siyezi inceleme fırsatı buldu.


Tam 12 bin yıllık! Türkiye'nin kalbinden çıkıp dünya mutfaklarını süsleyecek - 1. Resim

MERGÜZE VE ATA İSİMLERİYLE TESCİLLENDİ

Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan'dan, İran, Katar ve Umman'dan Türkiye'ye gelen 12 kişilik kafile, İhsangazi ilçesini ziyaret ederek turistik gezide bulundu. İlçede yetiştirilen siyezle ilgili incelemelerde bulunan kafile, Tarım ve Orman Bakanlığınca "Mergüze" ve "Ata" isimleriyle tescillenen siyez buğdayının tohumunu ve taş değirmende öğütülen siyez hakkında üreticilerden bilgi aldı.


Tam 12 bin yıllık! Türkiye'nin kalbinden çıkıp dünya mutfaklarını süsleyecek - 2. Resim

TADINA BAKTILAR

Siyez unundan yapılan hamurdan ekmek yapan turistler daha sonra siyez hamurundan etli ekmek yapıp tadına baktı. İran'dan gelen ve ülkesinde ünlü bir şef olan Maria Mohamadian, siyezden yapılan ürünleri yakından inceledi. İranlı şef Maria Mohamadian, ülkesine siyezden yapılan ürünlerden götürmek istediğini ifade etti.


Tam 12 bin yıllık! Türkiye'nin kalbinden çıkıp dünya mutfaklarını süsleyecek - 3. Resim

"BU PROJE ÇOK FARKLI YERLERE GELECEK"

İhsangazi ilçesinde siyez yetiştiriciliği yapan genç çiftçi Yasin Ciğerci, "Orta Doğu'dan gelen misafirlerimizi İhsangazi'de ağırladık. Siyez taş değirmenimizde çalışmalarımız oldu. Siyezden ekmeğimizi yaptık. Değirmende ununu yaptık, daha sonra siyez buğday tarlasını incelediler. Siyezin büyüme aşamalarını göstermeye çalışıyorum, inşallah siyezimiz bundan sonraki süreçte de çok farklı bir noktaya ulaşacak. Bunların yanı sıra özellikle yöresel ürünlerimiz olan etli ekmeğimizi tattırdık.

Coğrafi işaretli olan İhsangazi siyezinden yapılan eğşili pilavımızı, siyez helvamızı, siyez eriştemizi, siyez makarnamızı, daha sonra siyez ekmeğimizi gösterdik. Onlara bu ürünlerin yapılışını anlattık. Özellikle çok heyecanlılar, 'biz de yapmak istiyoruz' diyorlar. Hem siyezimizi tanıtıyoruz hem de Orta Doğu'dan gelen misafirlerimizi gezdiriyoruz, inşallah bu proje çok farklı yerlere gelecek" dedi.


Tam 12 bin yıllık! Türkiye'nin kalbinden çıkıp dünya mutfaklarını süsleyecek - 4. Resim

"ORGANİK OLAN HER ŞEYİ KENDİ HALKIMIZA ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ"

Kuveyt'te akademisyen olarak görev yapan ve siyez ürünleri üzerinde araştırmaları bulunan kafile başkanı Meena Kadhimi ise, "Genetiğiyle oynanmamış buğday üzerinde araştırmalar yapıyoruz. Ben yaptığım araştırmalarda bu ürünün Türkiye'de genetiği bozulmamış şekliyle özellikle İhsangazi'de olduğunu bulduk. Bunun için gelip daha detaylı çalışmalar yapıp aynı zamanda kendi ülkemize ve çevredeki ülkelere bunu kazandırmak, organik ve otantik buğday, organik un, ekşimaya yani her şeyin organik ve otantik olanını kendi ülkemize, kendi halkımıza götürmeyi, ulaştırmayı hedefliyoruz. Genetiği değiştirilmemiş otantik buğday olduğu için bunu da Türkiye'de olduğunu keşfettik. O yüzden gelip burada bu incelemeleri yaptık ve bunu ülkemize, vatandaşlarımıza ulaştırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.


"BURADA OLMAKTAN MUTLULUK DUYDULAR"

Siyezin dikkatlerini çektiğini kaydeden Kadhimi, "Ondan sonra siyez buğdayı üzerinde yaptığımız bu çalışmalarla ilgili siyez buğdayı tarladan nasıl çıkıyor, nasıl ekiliyor değirmen aşamasına nasıl geçiyor, değirmen aşamasından sonra un aşamasına, ekmek aşamasına nasıl geçtiğini inceledik ve ekibimle beraber ekibime de buradan bu incelemelerden sonra siyez ürünlerini almasını tavsiye ettim. Özellikle bagaj hacimlerinin yüksek tutulması ve buradan bolca ürün alması yönünde telkinlerde bulundum.

Özellikle yaptığım araştırmada yani bu otantik siyez buğdayının sadece Avrupa'da değil de Türkiye'de de olabileceğini düşünerekten bu araştırmaları yapmıştım. Tabii burada bulduğumuzda bu gelişimde ekibimde özellikle unlu mamuller üzerine çok profesyonel olan bir şef hanımefendiyi de beraber getirdim. Özellikle o kendisine buraya geldiğinde ve buradaki siyez ürünlerinden yapılan tatlı türü ve ekmek türü şeyleri tattığında fevkalade orada olmaktan mutluluk duydu ve o da özellikle bir dahaki seneye İran üzerinden bir grup getirmeyi planlıyoruz. Bu şekilde beraberce İran üzerinden de ve bütün Orta Doğu ülkelerinden karışık bir şekilde karma bir şekilde bir grup oluşturup organizasyonunu yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.


"SİYEZİ KİME TATTIRDIYSAM BÜYÜK BİR BEĞENİYLE YEDİĞİNİ GÖRDÜM"

Bahreyn'de akademisyen olan Mahnaz Kadhimi de, "Siyez ürünleri incelemesinde bulundum. Hatta ülkelerimize gelmesinde de büyük bir katkı sağlamak için bu yola çıktım. Özellikle geçen sene geldiğimde de buradan siyez unu, siyez buğdayı aldım. Bütün ürünlerde kullanıldığını pek düşünmüyordum aslında ama kullandığımızda da çok da güzel olduğunu düşündük. Kime tattırdıysam büyük bir beğeniyle yediğini gördüm. Buradan daha büyük ölçüde ürünler alıp kendi ülkemizde hem tanıtmak hem kendimiz kullanmak üzere faaliyetlerde bulunmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...