Cennet gençlerinin efendisi Hazret-i Hasan

A -
A +
Ehl-i beytten olan Hazret-i Hasan için Peygamber efendimiz "Cennet gençlerinin seyyidi, efendisidir" buyurmuştur.
 
Hazret-i Hasan (radıyallahü teâlâ anh) Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) torunu, İslam halifelerinin beşincisidir. Babası Hazret-i Ali, annesi ise Resulullahın kızı Fatıma-tüz-Zehra’dır. İsmini Peygamber efendimiz koydu. Soyundan olanlara "şerif" denir. Resulullah efendimizin soyu, Hazret-i Hasan ve kardeşi Hazret-i Hüseyin'in çocukları ile devam etmiştir...
Her Müslümanın sevmesi lazım gelen ehl-i beytten olan Hazret-i Hasan için Peygamber efendimiz "Cennet gençlerinin seyyidi, efendisidir" buyurmuştur.
Hazret-i Hasan, babası Hazret-i Ali şehit olunca, Kufe’de halife seçildi. Kufe, Basra, Irak, Horasan, Mekke, Medine, Hicaz ve Yemen ahalisine, pederi gibi halife oldu. Diğer memleketler, Hazret-i Muaviye’nin elinde idi. Yedi ay sonra, Bağdat yanında Anbar denilen yerde, ikisinin ordusu harbe hazır iken, Müslüman kanı dökülmemesi için, hilafeti Hazret-i Muaviye’ye bıraktı. Hazret-i Hasan daha küçük yaştayken, Resulullah efendimiz ona işaret ederek, (Bu oğlum seyyiddir. Allahü teâlâ, onun ile, müminlerden, iki büyük fırka arasını bulur, barıştırır) buyurmuştu. Bu hadis-i şerif, Resulullahın bir mucizesi olarak tecelli etti...
Hazret-i Hasan, bol sadaka verirdi. Alışverişlerinde pazarlık eder, ucuz almaya çalışırdı. Kendisine dediler ki:
- Bir günde binlerce dirhem sadaka veriyorsun da bir şey satın alırken niçin uzun uzun pazarlık edip yoruluyorsun?
- Verdiklerimi Allah rızası için veriyorum. Ne kadar versem yine azdır. Fakat alışverişte aldanmak, aklın ve malın noksan olmasıdır.
          ***
Hazret-i Hasan ve Hüseyin bir gün çölde gidiyorlardı. Bir ihtiyarın abdest aldığını gördüler. Abdesti doğru almıyor, şartlarına uymuyordu. Yaşlı olduğu için, “Böyle abdest sahih olmaz” demeye sıkıldılar. Yanına giderek dediler ki:
- Mübarek efendim! Birbirimizden daha iyi abdest aldığımızı söylüyoruz. Birer abdest alalım. Hangimizin haklı olduğunu bize bildirir misiniz?
Önce Hazret-i Hasan, sonra Hazret-i Hüseyin güzel bir abdest aldılar. Aldıkları abdest tamamen birbirinin aynıydı. İhtiyar, dikkatle baktı ve sonra dedi ki:
- Evlatlarım! Aldığınız abdestin birbirinden hiçbir farkı yok. Aslında ben abdest almasını bilmiyormuşum. Abdest almasını şimdi sizden öğrendim.
          ***
Kısas-ı Enbiya, yedinci cüz, 107. sayfada diyor ki:
"Hazret-i Hasan'ın evlendiği kızlar, ona âşık olurdu. Zevcelerinden Cade binti Eşas, kendisini boşayacağını anladı. Çok üzüldü ve Hazret-i Hasan’ı zehirleyerek şehit etti... Cenaze namazını Said bin As kıldırdı. Kardeşi Hazret-i Hüseyin tarafından Medine-i münevveredeki Bakî Kabristanı'na defnedildi."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.