Tükenmişlik sendromu!..

A -
A +

Hocasız, kaptansız ve golcüsüz Galatasaray, Atletico karşısında ne yapabilirdi ki zaten…
Sanılanın aksine Galatasaray ile Mustafa Denizli çok daha önceden söz kesti. Ancak, tecrübeli teknik adam iletişim konusundaki müthiş hünerleriyle bu durumu lehine çevirmeyi bildi. Önce selefi Hamza Hamzaoğlu’nun gönderilmesi sonrası bir süre bekleyerek, “Altını oydu” dedikodularının önüne geçti. Ardından, yorumculuk yaptığı TV’den, “Başkan beni aradı, görüşeceğiz” diyerek kamuoyuna, “Beni istiyorlar” mesajını verdi. Daha sonra yabancı bir teknik adam gibi Başkan Özbek’le Florya’yı gezerek, “Buranın patronu benim” vurgusunu yaptı.
En çarpıcı hamleyi ise, Atletico Madrid maçını Vicente Calderon tribünlerinden izleyerek gerçekleştirdi. Çünkü, Mustafa Hoca şunu iyi biliyordu. Takım mağlup olursa fatura Hamzaoğlu ve yönetime çıkacaktı. Puan ya da puanlar alınırsa da, “Denizli’nin adı yetti” denilecekti…
---
Kulübedeki Taffarel, Mustafa Denizli’den sufle almıştı sanki. Mevcut şartlara göre en iyi kadroyu sahaya sürdü. Ancak hocasız, kaptansız ve golcüsüz Galatasaray, Atletico karşısında zaten ne yapabilirdi ki?..
Sneijder, Podolski ve Muslera’yı çıkarınca tipik bir Anadolu takımından ne farkı vardı Galatasaray’ın?..
Neden transfer edildiği hiç kimse tarafından açıklanamayan Jem Paul Karacan ve futbolunun son baharında Galatasaray forması gibi bir büyük ikramiyeyi tutturan Bilal Kısa, Şampiyonlar Ligi arenasında nasıl boy gösterebilir ki!..
Yenilen ilk golde Semih ve Chedjou’nun ‘göz birliğiyle’ pozisyonu izlemesi büyük bir futbol ayıbıydı.
Sneijder’in iki şutu dışında rakip kaleyi bir daha göremeyen Galatasaraylı futbolcular, Atleticolu meslektaşlarının “Her türlü yeneriz” şeklindeki gayri ciddi tutumu olmasa ağır bir hezimet yaşayabilirdi. 
---
Galatasaray’ın bu duruma düşmesinde suç, ne Hamzaoğlu, ne Özbek, ne de Yarsuvat’ta… Tek suçlu, bugünleri erken görüp “uçaktan atlayan” Ünal Aysal’dan başkası değil…
Mustafa Denizli, bu tükenmişlik sendromu karşısında ne yapabilir, ne kadar dayanabilir, o da muamma…
MAÇIN ADAMI: Antoine Griezmann
KIRILMA ANI: G.Saray'ın yediği ilk gol

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.