AK Parti teşkilatının sosyal medya karnesinde kara delik

A -
A +
AK Parti’nin resmî üye sayısı Yargıtay’ın 4 Şubat 2020 tarihindeki açıklamasına göre 10 milyon 195 bin 904.
Son seçimde oy kullanan seçmenlerin sayısı 60 milyona çok yakın. Yani her 6 seçmenden biri de AK Parti üyesi.
Dolayısıyla AK Parti teşkilatlarının müthiş bir insan kaynağı var. Teşkilat yönetimleri seçmene ulaşma konusunda bu insan kaynağını son seçimlerde biraz tavsasa da yıllardır çok verimli biçimde değerlendirdiler. Özellikle de kapı kapı dolaşıp seçmenle yüz yüze temasta.
Ama aynı AK Parti sosyal medyada tek kelimeyle ifade edecek olursak YOK.
Eğer, çeşitli muhalif gazetecilerin, siyasetçilerin yazdıklarına aldığı beğeni ve RT (Yeniden paylaşım) sayısı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Twitter üzerinden paylaştığı açıklamalara yapılan beğeni ve RT sayıları ile boy ölçüşüyorsa, AK Parti teşkilatlarının sosyal medya yönetiminde bir kara delik var demektir.
Toplam 15 milyon 728 bin gibi yüksek bir takipçi sayısı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paylaşımlarını sürekli izleyip inceliyorum. Zirve yapan “Sağlık çalışanlarına alkış” ve “Hayırlı Ramazanlar” dileği gibi paylaşımları 150 bin-200 bin arasında beğeni almış. Ama onun dışındaki beğeni ortalaması 5 bin-50 bin arasında değişiyor. Özellikle RT sayısı, yani yeniden paylaşımı (Geniş kitlelere ulaşmada bu çok önemli) Cumhurbaşkanı’nın takipçi sayısı ve AK Parti’nin 10 milyonluk üye sayısı ile değerlendirildiğinde çok düşük ve ortalama 10-15 bin civarında.
Ama AK Parti yöneticilerinin ve hepsi olmasa da bazı bakanların, milletvekillerinin durumu da hiç iyi değil. Hem paylaşımları mırın kırın, hem de AK parti teşkilatlarından bir destek gelmeyince yapılacak bir şey kalmıyor. 
Bu konuda onlarca örnek yazılabilir.
AK Parti yöneticilerinin geç olmadan ellerinin altındaki 10 milyondan fazla seçmeni WhatsApp’tan, SMS’ten mesaj gönderip her konuda mobilize etme imkânları var.
Sadece beğeni ve RT meselesi de değil bu. AK Parti gündem oluşturmak, bilgilendirmek, özellikle genç ve dinamik seçmenle sosyal medya ağları üzerinden iletişim kurmada da yetersiz. Böyle olunca da giderek yaşlanan ve çağı takip edemeyen bir parti konumuna düşüyor.
Sosyal medya, daha çok kişiye ulaşmak, daha çok bilgi paylaşmak anlamına gelir. Bugün 7’den 70’e herkesin elinde bir telefon olduğu ve insanlarımızın her an korkunç bir bilgi kirliliği ile zehirlendiği düşünülürse sosyal medyanın önemi bir kez daha kavranır.
Defalarca dile getirdik, bugün sosyal medya geleceğin seçmeni olan gençlere ulaşmada da en önemli araç. 2023 seçimlerine daha sağlam girebilme konusunda Teşkilat sürekli olarak, her seçimde olduğu gibi Erdoğan’ın televizyon konuşmalarına umudu bağlamasın. Şu kadarını söyleyeyim yeterli:
Ana akım haber bültenlerinin ve haber televizyonlarının reytingi toplam seçmenin yalnızca yüzde 20-30’unu temsil ediyor.
 
Salgınla birlikte tarımda bakanlıklar arası koordinasyon şart
 
Bu salgın günlerinde bizi en çok sıkıştıracak olan sektör tarım. Yani sebze, meyve üretimi ve et.
Bakın ihracat azaldı. Buna rağmen sebze meyve pahalı.
Şimdi ekim dikim zamanı. Bu yıl bolluk olmalı. Tarım işçilerinin iller arası seyahat edebilmelerinin önündeki engel kaldırıldı. İçişleri Bakanlığı tüm il idarelerine bir genelge yayınlayarak yaklaşık 500 bin tarım işçisinin yüzde 80’ine “Seyahat belgesi” verilmesini sağladı ve çoğu gitti. Bu arada her ilde tarım üretiminin sürdürülebilirliği için Valilerin başkanlığında kamu kurumları ve meslek odalarının katılımıyla komisyonlar kurulacak.
Ama en önemlisi tarım işçilerinin konaklayacakları alanlar. Salgın nedeniyle çok önemli. Malum, çoğu ilimizde tarım işçileri son derece sağlıksız şartlarda yaşıyor. Bu arada İçişleri Bakanlığı tarım işçilerinin konakladıkları alanlarda tuvalet, banyo gibi kalıcı seyyar alanların oluşturulması, gerekli temizlik şartlarının sağlanması amacıyla AFAD’ı da görevlendirdi.
Ama AFAD 500 bin tarım işçisine yetişebilir mi? Burada Tarım Bakanlığı Tarım Kredi Kooperatiflerini harekete geçirmeli. Tarım işçisi çalıştıran her çiftçi salgının yeniden atak yapmaması için bu fiziki şartları oluşturmalı, yapamayana Tarım Kredi Kooperatifleri destek verip yol göstermeli.
Sağlık Bakanlığı’nın hijyen şartlarıyla ilgili çalışmaları eminim olacaktır.
Okuyorum. İhracat sınırlı ama domatesler yine sokaklara dökülmeye başladı. Oysa market ve pazarlarda sebze meyve hâlâ ateş pahası oldu.
O hâlde gelecek döneme hazırlanırken Ticaret Bakanlığı müfettişleriyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı binlerce vergi müfettişi de denetimleri artırmalı.
Önümüz yaz, sebze ve meyvede görece bolluk olacak ama fırsatçılar aportta bekliyor. Göz açtırılmamalı.
Bu dönemde tüm bakanlıklar yükü paylaşmalı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.