Cüretkârlıkları ilginç ama yine cami duvarında eşeleniyorlar

A -
A +

 

Sabahleyin güne, sosyal medyada CHP’nin “KHK’lılarla toplantı” adıyla düzenlediği toplantılara katılmak üzere otobüslerle giden bir grubun, DHKP-C’lilerin sık sık söylediği ama bir dönem gece kulüplerinin 10. Yıl Marşı'yla birlikte “hit parçası” hâline gelen Bella Ciao adlı marşı çığırırkenki görüntülerini izleyerek başladım.

Suratları bile âdeta “Ben FETÖ’cüyüm” diye bağıran, parmaklarıyla zafer işareti yapıp sol yumruklarını havaya kaldıran grubun üzerinden akan sahtekârlık, CHP’lilere “Biz de sizdeniz” yalakalığı hâli, hakikaten mide bulandırıcıydı.

Bugün Bella Ciao söylemeye çalışıp avaz avaz sol sloganlarla bağıran tüm kripto FETÖ’cüler, 15 Temmuz’dan birkaç yıl öncesine dek CHP’lileri avaz avaz bağırttırıyorlardı. CHP’lilerin dilinde adları o vakit Cemaat, Fetullahcı, F tipiydi.

Kendilerine “hizmet hareketi” ya da “Cemaat” dedirten ve 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunacak kadar gözü dönen bu şerefsizler ve soysuzlar örgütünün mensupları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz öncesinden başlayarak yürüttüğü 5 yıllık çalışmasıyla “KHK’lı mazlumlar, hakkı yenmiş mağdurlar, fikirleri nedeniyle cezaevlerine girmiş insanlar ve gazeteciler” hâline geldi.

Son olarak “Tüm KHK’lıları görevlerine iade edeceğim” dedi. Sonra çark edip “Hukuken hakkında takipsizlik verilen ve beraat edenler” dedi.

Biz biliriz ki ilk söylenen hep gerçektir bu tür kişilerde.  

CHP’li kitleye, yayınlandığı sürede küfürlerini eksik etmedikleri Taraf gazetesinin ve FETÖ destekçisi yazarların isimlerini salon toplantılarında “Demokrat yazarlara özgürlük” diye tek tek okutan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu başarısını teslim etmek gerek.

Şimdi de “Siyasi cinayetlerden kaygılıyım” diyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açık açık söyledi dün:

“Sen bu sözü 16 Mart 2016 tarihinde de söyledin, birkaç ay sonra 15 Temmuz darbesi oldu. Şimdi yine söylüyorsun. Bu bir şifre midir? FETÖ’nün iğfal ettiği zihinlerinizle bu soğuk savaş manipülasyonlarından vazgeçin. Bu bir FETÖ taktiğidir.”

 

AKŞENER ONDAN AŞAĞI KALMIYOR

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, 15 Temmuz’dan hemen önce, “Tayyip Erdoğan’ın kullandığı sorunlu bir dil. Haşhaşi ve benzeri çok ağır kelimelerle bir grubu itham ediyor şu anda. Bu manada hedef gösterici konuşmalar Allah muhafaza pek çok gerilime neden olur” diyen Meral Akşener’den farkı yok. Meral Akşener’in 15 Temmuz öncesinde yaklaşık 20 şehirdeki meydan konuşmalarında durup dururken neden “Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesini yeni baştan rehber edineceğiz” demeye başladığını acı biçimde o gece TRT-1’de okutulan darbe bildirisinin altındaki imzayı öğrendiğimizde idrak ettik:

Yurtta Sulh-Cihanda Sulh Konseyi!

Bugün aynı Akşener tutuklu FETÖ’cüleri “Garip gureba, çaycı çorbacı zavallılar” olarak ilan edip acındırıyor. Tüm o acımasız, Meclis, Özel Harekât üslerini, birinci köprüyü çatır çatır bombalayıp, tanklarla üzerinden geçip, otomatik silahlarıyla çıplak bedenlerine kurşun sıktıkları halkın, polisleri, askerleri, kadınları ve çocukları şehit eden katiller sürüsüne “Garip gureba, çaycı çorbacı” diyor.

Bir azgınlık hâli, bir akıl tutulması var ki hiç hayra alamet değil.

 

ENGİN ÖZKOÇ VAKASI

 

Bakın Avukat Burak Bekiroğlu, günlerdir CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Özkoç’un 2013 ve özellikle de 17-25 Aralık süreciyle FETÖ ile kıran kırana kavga başladıktan sonra 2014 yılında Amerika’da FETÖ’cüler tarafından düzenlenen tüm organizasyonlarda nasıl boy gösterdiğini, nasıl orada bugün de firari olan FETÖ’cülerle yan yana olduğunu fotoğraflarla paylaşıyor sosyal medya mecralarında. Engin Özkoç “Orada AK Partili milletvekilleri de vardı” diyerek yalan söyledi. Çünkü AK Partili hiçbir vekil 2014 yılında FETÖ’cülerin hiçbir toplantısına katılmamıştı. O toplantılarda yalnızca Engiz Özkoç vardı. Burak Bekiroğlu, en son Engin Özkoç’un azılı FETÖ’cü firari Ahmet Sait Kavurmacı ile birlikte olduğu fotoğrafları yayınladı.

Ondan öncekiler daha da beterdi, hepsi de birbirinden azılı firari FETÖ’cüler:

Emre Uslu, Emre Çelik, Faruk Taban, Furkan Koşar, Hakan Şükür, Kerim Teber, Mahmut Yeter, Kerim Balcı, Özkur Yıldız, Rızanur Meral, Süleyman Turhanoğulları vd...

Engin Özkoç’a bu fotoğrafların ne anlama geldiğini, bu FETÖ’cülerle nasıl ve ne sebeple yan yana bulunduğunu Ulusal Kanal’da yayınlanan Havadis programında tek tek sorduk. Avukat Burak Bekiroğlu da bu bilgileri ve görüntüleri paylaşan kişi olarak konuğumuzdu.

Ama Özkoç, “yayına katılın” çağrımıza uymak yerine ben ve Burak Bekiroğlu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Gerekçesi hakaret ve iftira!

Oysa ortada hakaret de yok iftira da. Soru soran ve cevap isteyen bir gazetecilik var.

Bizi zavallıca susturmak istiyor.

 

ENGİN ÖZKOÇ VE AVUKATI: TENCERE-KAPAK

 

Avukatı da Celal Çelik adlı kişi. Hakkında “FETÖ’ye yardım, silahlı terör örgütü propagandası, zincirleme hakaret, kamu görevlisine alenen hakaret” gibi suçlardan üç ayrı dava açılan ve 11 yıl 11 aydan 40 yıla kadar hapis cezası istenen bir avukat Celal Çelik.

Tencere kapak durumu yani.

Celal Çelik, hakkındaki iddianameye göre bakın nelerle suçlanıyor:

1-FETÖ kontrolüne geçtiği için kapatılan YARSAV adlı derneğe 17 bin liralık bağış yapmak. Verdiği savunmada “Alkolün etkisiyle yardım yapmayı kabul ettim” demiş.

2-ByLock kullanıcısı hâkim ve savcılarla yüzlerce kere görüşmüş olması.

3-MİT kumpası öncesi FETÖ’cü polislerden gazilerimizin adreslerini alarak Erdoğan aleyhine dilekçe imzalatıp tam kumpasın ertesi günü bunun üzerinden suç duyurusunda bulunması.

4- ABD’deki FBI ile birlikte çalıştığını söylediği Edward Primeau adlı “bilirkişi”den FETÖ’cülerin montaj tape'lerinin gerçek olduğuna dair “Bilirkişi raporu” alması. İlginç olan Edward Primeau adlı kişi Fetullah Gülen’in vekaletini alan Hukuk Bürosu ile çalışıyor. Kendisinin firari FETÖ imamı Bilal Ekşili ile pek çok fotoğrafı var.

 

FETÖ’CÜ RUMİ FORUM’UN İNTERNET SİTESİ ENGİN ÖZKOÇ’UN FOTOĞRAFLARINI NEDEN SİLDİ?

 

Engin Özkoç hakkında “Garip ama gerçek” son bir bilgi.

FETÖ’cü Rumi Forum derneğinin internet sitesi Engin Özkoç’a ait fotoğrafları ve videoları önceki gün tamamen silip yok etti.

FETÖ’cüler Av. Burak Bekiroğlu’nun faydalandığı kaynağı ortadan kaldırdıklarını düşünüyorlar ama Bekiroğlu onları çoktan birden fazla kopyaladı ve sakladı.

ŞİMDİ ÜÇ SORU VAR ORTADA:

1-Engin Özkoç, "Onursal başkanı" Fetullah Gülen olan FETÖ’cü Rumi Forum yöneticilerinden “O fotoğraflar yüzünden burada başım derde girdi, silin onları” diye bir talepte bulundu mu?

2-Eğer böyle bir talepte bulunmadıysa FETÖ’cü Rumi Forum yöneticileri Engin Özkoç’u neden korumaya aldı?

3-Dahası var. FETÖ’cüler, neden geçmiş dönemde AK Partililerin kendileriyle birlikte olan fotoğraflarını yayınlarken CHP’lilerle ve bugün İyi Parti’de görev yapan kimi siyasetçilerle olanları gözden kaçırıyor ya da siliyorlar?

Yine cevap vermeyecek biliyorum da soruyorum işte usulen.

Ama siz cevaplarınızı almışsınızdır değil mi sevgili okurlar?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.