Orada ol!..

A -
A +

Sizinle "Sosyal medya" konusunda bazı kararlar alacağınız bir video paylaşacağım...
Daha doğrusu bir videoun metinlerini yazacağım...
Herkesin şikayetçi olduğu, ama kimsenin vazgeçemediği akıllı telefonlarınıza şunları bilerek bakın...
...
"-422 arkadaşım var... Ama yine de yalnızım.
Her gün onlarla konuşuyorum ama hiçbiri beni gerçekten tanımıyor.
Sorun aramızdaki mesafeler. Gözlerine değil ekrandaki isimlerine bakmam.
"Sosyal" dediğimiz bu medya bilgisayarlarımızı açıp kapılarımızı kapatmamızdan ibaret.
Sahip olduğumuz bütün bu teknoloji bir illüzyon.
Topluluk, birliktelik, aidiyet hissi.
Ama bu illüzyon cihazından uzaklaştığımızda bir zihin bulanıklığı dünyasının içinde buluyoruz kendimizi.
Efendisi olduğumuz teknolojinin köleleri olduğumuz bir dünya.
Enformasyonun dibe çöktüğü zengin, aç gözlü bir dünya.
Ego, kibir ve kendini pazarlama dünyası.
En iyi taraflarımızı gösterdiğimiz ama duyguları dışarda bıraktığımız bir dünya.
Abartı ve arzu kültürü içindeyiz.
Toplumdan soyutlanmamızın farkında değilmişiz numarası yapıyoruz.
Hayatlarımızı parlatmak için sıraya dizili kelimelerimiz hazır.
Bizi dinleyen var mı, farkında bile değiliz.
Yalnızlık bir problemdir, açıklayayım;
Bir kitap okuduğunuzda, resim yaptığınızda, egzersiz yaptığınızda üretkensinizdir ve varsınızdır.
Uyanıksınızdır ve zamanınızı da ona ayırıyorsunuzdur.
Kalabalık içindeyken yalnız hissettiğinizde ellerinizi başınızın arkasına koyun telefonunuzdan uzaklaşın.
Adres defterinize ya da telefon menünüze ihtiyacınız yok, biriyle konuşun gitsin.
Birlikte var olmayı öğrenin.
...
Asosyal olmaktayız, artık birine bağlanma ve gözlerinin içine bakma ihtiyacımızı karşılayamıyoruz.
Çocuklar doğduklarından beri robot gibi yaşıyorlar ve bunu olağan zannediyorlar.
Ben çocukken eve hiç girmezdim.
Dışarda arkadaşlarımla bisiklete biner, spor ayakkabılarımla koşturur, dizlerimi yaralar, ağaçlara tırmanırdım.
Şimdi ufaklıklar o kadar uysal ki, beni ürkütüyorlar.
Dışarda hiç çocuk görmüyorum, salıncaklar bomboş.
Açık havada oynanan oyunların hiçbiri artık yok.
Geri zekalı bir nesil olduk, akıllı telefonlar ve aptal insanlar.
...
Telefondan kafanı kaldır, monitörünü kapat.
Etrafındakilere bir bak, gününü en iyi şekilde değerlendir.
Gerçek hayatta tek bir iletişim bile sana farkı gösterecektir.
Sana hayatın boyunca unutamayacağın bakışı baktığı anda orada ol.
Elini ilk tuttuğunda, seni ilk öptüğünde orada ol.
Yüzlerce kişiyle paylaşmana gerek olmayan, çünkü zaten paylaşman gerekenle paylaştığın anlarda orada ol.
Rüyalarındayken gerçeğe dönüşen kıza yüzük alabilmek için bilgisayarını sattığın anda orada ol.
Bir aile kurmaya karar verdiğiniz anda ve kızını ilk kucağına alışında yeniden âşık olduğun anda orada ol.
Geceleri seni uyutmadığında, kızın yuvadan uçarken gözyaşlarını sildiğin anda orada ol.
Kızın kucağında oğluyla geri döndüğünde ve sen torununu kucaklayıp yaşlandığını hissettiğinde;
Hayatına dikkatini verdiğinde elde ettiklerini fark ettiğinde;
O cihazın başında vaktini harcamadığın için ne kadar minnettar olduğunu fark ettiğinde;
Eşinin elini tuttuğunda, yatağının başında oturduğunda, onu sevdiğini söylediğinde ve alnını öptüğünde;
O da sana kalbinin son atışları esnasında, kendisini yolda durduran o çocukla karşılaştığı için ne kadar şanslı olduğunu fısıldarken...
O yüzden telefondan kafanı kaldır, ekranı kapat.
Duyulduğun ama görülmediğin, konuşmayıp yazdığın, dinlemeyip okuduğun, göz teması yaşamadığın saatler geçiriyorsun.
Hayata kendini ada, insanlara beğenini değil; sevgini ver...
Bizim pano...
FATİH: Maç yaparken yüzüğü çıkar... Top gelirse şişer...
SERDAR: Bir şey olmaz yaa...
FATİH: Oğlum bir kere haberlerde görmüştüm... Adamın parmağına yüzük sıkışmıştı, kestiler de öyle kurtardılar...
SERDAR: Parmağını mı?...
Ana Kumanda...
(...FOX / Evlen Benimle)
TELEFONDAKİ ADAM: Esra Hanım; ticaretle falan uğraştığı yok... Su dağıtım firmasında çalışıyor o, siparişleri bırakıp programa gitmiş...
ESRA EROL: İzin almadı mı gelirken?...
TELEFONDAKİ ADAM: Hayır hanımefendi, çabuk gelsin, siparişler duruyor...
ÖĞRENDİM Kİ;
"-Birinin kalbine en zor; oradan bir kere çıkmış olan giriyor..."
Kapak konusu
Passoling kartı ile, statlardaki izleyici sayısını takip ediyoruz...
GPS'li çip'lerle, ormandaki hayvanları sayabiliyoruz.
...
Çoban bile bilir iken, kaç adet var koyunu,
İnsanoğlu, sayamadı, ne hikmetse soyunu!...
...
Maden ocağına giren, sayı belli olmaz mı,
Vicdan sahibi parton, saçı-başı yolmaz mı?...
...
Üzüntün yok, özrün yok,
Hesabın yoksa düşün...
İnsanlık bu ise eğer,
Ey nüfus katibi memur,
Beni insanlıktan düşün!..
(...Ali Rıza Malkoç'un dizeleri, Muammer Erkul'un çizimiyle)
(DİKKAT... KARİKATÜRÜ VAR)
KRAMPON
GEÇEN sezon yeni bir çalım şekli bulamayan Neymar'ın rehabilitasyon tedavilerine başladığı açıklandı.
...
MANCİNİ: Belki şampiyonluğu kaybettik ama Sneijder'ı kazandık..."
...
DİEGO'yu aynı sayfada 4 takıma transfer eden spor gazetesi çalışanları, günü pasta keserek tamamladı...
...
LUCESCU: "O değil de adım hâlâ Beşiktaş'la anılmadı, bir şey mi oldu acaba?..."
Bekleyiş !
Erkek Sözlüğü...
"-Bazı insanlar yapamayacağını söyler. Çünkü kendileri yapamamıştır..."
...
"-Kalbini takip et ama beyninin sana fısıldadıklarını da unutma..."
...
"-Her yalanın içinde, kulağa doğru gelen bir şeyler vardır..."
...
"-Yatağa gitmek için alarm kurmaya başlasam iyi olacak..."
...
"-Facebook: Bana 2004'ten beri ne kadar kilo aldığımı gösterme aracı..."
...
"-Keşke sineklere gözüktüğüm kadar insanlara da çekici olabilseydim..."
...
"-Erkekler neden çok yalan söyler? Çünkü kadınlar çok soru sorar..."
...
"-Ne yaparsanız yapın ama sakın bir kadını görmezden gelmeyin..."
...
"-Eğer başka insanlar dahil olmasa, çalışmayı sevebilirdim..."
(...@ErkeklereSozluk)

TERS AÇI

 

"-Serçe felsefesi!.."
(...Muammer Üret'ten)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.