Ayaküstü...

A -
A +

Kraliçe’nin doğum günü törenlerine bakıyorum da şu an;
16 Türk askerine, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na laf atanların buna da bir sözleri var mı acep?...
Orası devlet de burası devlet değil mi?...
Biz devletimizi sokakta mı bulduk?...
Devletleri onlara dedelerinden kaldı da bize başka birilerinden mi kaldı?...
Bütün Commenwelt (sömürge) ülkelerinin bayrakları İngiliz Sarayı’nın bahçelerini süslüyor...
Üstelik kimse Kraliçe’ye dönüp “Olmasaydın olmazdık” tezahüratında bulunmuyor...

(...Mustafa Koç / Okur-Yazar)

Öğrendim ki; “-Aşkın ilk adımı, mantığın son adımıymış...” 

Bizim pano

Murat; yüzünde ikinci derece yanıkla geldi gazeteye...
“Hayırdır” sorularına aynı yalanı tutturamayınca itiraf etmek zorunda kaldı;
“-Abi sahura kalktık, yemeğimizi yedik, çayımızı içtik, son sigarayı içip yatayım dedim...
Çakmağım olmadığı için ocağı açtım, yüzümü yakmayayım diye de kısık ateşe aldım..
Ama ateşin üstündeki çaydanlığın kaynar olduğunu unutup yanağımı bir güzel dayadım...
Sorma, geceyi hastanede geçirdik...”

Ayrılık konuşmaları...

-Artık olmuyor ben gidiyorum...
“-Dur gitmeden önce bir şey söyle... Penaltıyı kaleci mi kurtarır, yoksa futbolcu mu kaçırır?...” 
...
-Bana ayrılmamız için bir sebep söyle?...
“-Bak anlamaya çalış... Sen benim ideallerim için bir engelsin ve ben engelli koşu atleti değilim...”
...
-Neden ama neden anlayamıyorum?...
“-Senden ayrıldığımda hayatımdan altı sıfır atmış olacağım, anlıyor musun?...” 
...
-Canım, ben sana lâyık değilim. Sen çok iyisin, daha iyilerine layıksın... Ben seni çok üzüyorum...
“-İlişkimizdeki tek doğruyu en sona saklamışsın...” 
...
-Benden ayrılmak mı istiyorsun?...
“-Ben senden bir hafta önce ayrıldım. Ama sen 10 gündür beni aramadığın için bunu yeni öğreniyorsun...” 
...
-Ama neden ayrılmak istiyorsun?...
“-Benim seni senin istediğin gibi sevememem ve senin beni benim istediğim gibi sevmemen galiba birbirimizi artık sevmediğimiz anlamına geliyor...”

Temel bir gün...

Temel yanına arkadaşı Dursun’u da alarak karakola gitmiş ve karısı Fadime’nin kayıp olduğunu bildirmiş...
Komiser Temel’den karısını tarif etmesini istemiş... Temel “Tabii” demiş,
“-Benim karım 35 yaşında... 1.75 boyunda, düzgün fiziği, kahverengi ve dalgalı saçları... Mavi gözleri, insanın içini ısıtan bir ses tonu ve çocuklara karşı inanılmaz bir sevgisi var...” 
Dursun şaşırmış:
“-Aaa... Sen ne diyorsun?... Senin karın 45 yaşında... 1.55 boyunda, şişman, saçları dökük, sesi çok kalın ve çocuklardan nefret eder...” 
Temel hiç istifini bozmamış:
“-İyi de, onu geri isteyen kim?...”

Özgürlük!..

Özgürlük hem var, hem yoktur benim için...
Aynı dairenin çevresinde döner gelirim.
Bu durumda hem özgür, hem bağımlıyımdır.
O hâlde gitmem mi, kalmam mı gerekir?...
Çünkü ikisi de birdir gibi geliyor bana...
Bağlı olursam özgür olamam...
Dönüş bir hedefse, o zaman gitmenin ne gereği var?...
Her şey buna bağlı zaten...
Dünyanın bir noktasından hasret çekmek,
Gitmek ve yeniden ulaşmak...
Bağlı olduğumuz bir nokta olmasa, ne onu ne de başkasını sevebilirdiniz...
Hiçbir yerde olmadığınız için, hareket edecek yeriniz olmazdı...
Öte yandan, sadece bu noktaya sahip olmak da, hiçbir yerde olmamak demektir...
Bu durumda onu düşünmez, hasretini çekemez, sevemezsiniz...
    (...Meşa Selimoviç)

KRAMPON

FATİH Terim: “Erken gelen gol oyun planlarımızı bozdu, atak yapmak zorunda kaldık yoksa beraberliğe razıydık...”
...
ERGİN Ataman: “Alınmamış molalarım var benim, çizilmemiş son hücumlarım…”
...
FRANSA hükümeti ülkenin her yerinde çıkan olaylar, atılan fişeklerle ilgili konuştu; “UFO’dur o UFO…”
...
BABALAR GÜNÜ ile ilgili yorumu sorulan Sabri Sarıoğlu’nun cevabı şaşırtmadı: “Bütün babalar aynı gün mü doğmuş?...”

gündemin kırıntıları

(...MHP’de kurultay dedin mi akla ne gelir)
-Devlet Bahçeli’nin tek kale oynayacağı ve üç puan alarak sezonu en önde tamamlayacağı sonucu belli maç...
-Devlet Bahçeli’nin birkaç saatliğine kalkıp, başkanlık koltuğunu havalandıracağı küçük bir gezi...
-Devlet Bahçeli’nin “Muhalefet edecek hiçbir şey yok, bari kendimize muhalefet edelim” toplantısı...

Ana Kumanda...

(..STAR– Evleneceksen Gel)
STÜDYODAKİ KADIN: Birkaç ay sonra bir de torunum olacak...
SEDA SAYAN: Ah canııımmm!... Ne güzeeel... Çocuğunuz var mı peki?... 
Xxx
(...ATV / Evlen Benimle)
ESRA EROL: Bunu söylerken kendinde olduğundan emin misin?...
EVLENECEK KADIN: Yüzde 50 eminim, yüzde 50 emin değilim...

Ayaküstü...

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.