Şuşa’da toplandık

A -
A +

İlki 2001 yılında düzenlenen Dünya Azerbaycanlılar Kurultayının beşincisi bu yıl 22 Nisan 2022 tarihinde Şuşa’da gerçekleştirildi.

Benim de davetliler içinde olduğum kurultaya 65 ülkeden 400’ün üzerinde Azerbaycan diasporasından kişiler katıldı.

Daha önce düzenlenen dört kurultay da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilmiş. Yapılan tüm kurultaylara değişik ülkelerde yaşayan Azerbaycan diasporasından ciddi sayıda katılım gerçekleşmiş.

Karabağ ve çevresindeki reyonların Ermenistan işgali altında olması ve bu konuda sorunu barışçıl yöntemlerle çözmekle görevli eş başkanları ABD, Rusya ve Fransa’dan oluşan Minsk Grubu’nun işgalci Ermenistan yanlısı tavrı Azerbaycan diasporasını daha da aktif hâle getirmiş.

Azerbaycanlılar yaşadıkları ülkelerde Azerbaycan’ın haklı davasını anlatmak için dernekler ve benzeri yapılar etrafında örgütlenerek mücadele etme yolunu seçmişler.

Yaptıkları faaliyetlere baktığımızda kısa zamanda ciddi mesafeler aldıkları görülmektedir.

 

Zafer yolu

 

Kurultaya katılmak üzere Bakü’den otobüslerle ayrıldığımızda herkeste büyük bir heyecan vardı. Kurultaya davet edilenlerden bir kısmı zaman zaman ülkelerine gelirken bir kısmı uzun yıllar vatan hasretiyle yaşamışlar. Fakat Şuşa’ya giden otobüslerdeki davetlilerde aynı heyecanı gördüm.

Kırk dört gün içinde Azerbaycan’ın kesin zaferiyle sonuçlanan İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra diasporadaki Azerbaycanlılar otuz yıl sonra alınları dik bir şekilde ilk defa işgalden kurtarılan topraklara ayak basacaklardı. Basmakla da kalmayıp Karabağ’ın medeniyet merkezi Şuşa’da 2-3 gün geçireceklerdi. Ne yalan söyleyeyim; ilk gece ben de heyecandan rahat uyuyamadım.

Hâl ve tavırları dinî bayramlarda ailesini görmeye giden çocukları andırıyordu. Heyecanlı olduklarından sürekli konuşmak istiyorlar, hatıralar anlatıyorlardı. Çabucak Şuşa’ya ulaşıp işgalden kurtarılan vatan toprağına ayak basmayı bekliyorlardı.

Bakü-Şuşa arası otobüsle yaklaşık altı saat sürse de yolun nasıl geçtiğini anlamadık. Şuşa yolu üzerinde Fuzuli Reyonu’na vardığımızda Ermenistan işgalinin ne anlama geldiğini fark etmeye başladık. Güzelim şehri yok etmişler. Hayatın olmadığı, evlerin tamamının yakılıp yıkıldığı bir görüntüyle karşılaştık. Yaklaşık 30 yıllık işgal sürecinde bırakın en ufak bir taş üstüne taş koymayı, var olan tüm yapıları yerle bir etmişler.

İnsan bu yıkımı görünce içinden “İşgalciler uzun süre kalamayacaklarını bildikleri için olanı yakıp yıkmışlar, hiçbir şey yapmamışlar” diyor. İşgalci Ermeniler, İran yakın olduğundan yıktıkları evlerin taşlarını da götürüp İranlılara satmışlar.

Fuzuli’den Şuşa’ya giden yol üzerindeki tüm yerleşim yerlerinde aynı manzarayla karşılaşıyorsunuz; Yakıp, yıkılıp, yok edilen yerleşim yerleri ve mayınlı araziler.

Azerbaycan ordusunun Şuşa’yı işgalden kurtarmak için kullandığı güzergâh üzerine yeni bir yol inşa edilmiş ve adına da Zafer Yolu denmiş.

Şuşa’da toplandık

 

Şuşa kurultayı

 

Şuşa’ya ulaştığımızda resimlerde gördüğümden ve beklediğimden daha güzel bir yerle karşılaştım. Yüksek kayalarla çevrili bir tepenin üzerinde doğal bir kale gibi yer. İşgalci Ermeniler giderken şehri yağmalayarak gitmişler. Zaferden sonra şehir tamamen tarihî ve mimari özellikleri gözetilerek inşa ediliyor. Yoğun bir imar faaliyeti yürütülüyor.

Fazla kalacak yer olmadığından katılım belli seviyede tutulmuş. Yine de 65 ülkeden 400’ün üzerinde katılımcı vardı. Ben de Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonunun davetlisi olarak katıldım.

Resmî adı Dünya Azerbaycanlılar V Kurultayı olsa da ben Şuşa kurultayı denmesini daha anlamlı buluyorum. Çünkü işgalden sonraki ilk kurultay Karabağ’ın medeniyet merkezi Şuşa’da toplandı.

Tüm katılımcılar hem muzaffer olmanın hem de Şuşa’da bulunmanın heyecanını yaşadılar. Başta şehitler ve gaziler olmak üzere ne mutlu bu zafere katkı verenlere…

 

Aliyev’den önemli mesajlar

 

Kurultay, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa’ya gelmesiyle başladı. Konuşmasında önemli mesajlar verdi.

Kurultaya katılanlar savaş sırasında yaşananları birinci ağızdan dinlediler. Aliyev, savaşa nasıl hazırlandıklarını, diplomasiyi nasıl kullandıkları, savaş sırasında nasıl hareket ettiklerini ve bundan sonra nasıl davranacaklarını açık açık anlattı.

Konuşmasında en öne çıkan iki mesajla yazıyı bitireyim;

1. Türkmençay Anlaşmasından (1828) beri devam eden iki yüzyıllık sorunu çözdüklerini dile getirdi.

2. “Ermenistan toprak bütünlüğümüzü tanımazsa biz de onların toprak bütünlüğünü tanımayacağımızı açıkça beyan edeceğiz. Fazla beklemeye tahammülümüz yok. Bu işlerde hızlı hareket etmek gerekir” dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.