Maç büyük, hatalar daha büyük

Aboubakar bir maçta her çeşit golü kaçırmayı başardı! Kafayla kaçırdı, karşı karşıya kaçırdı, boş kaleye kaçırdı.

Şenol Güneş, sakatlıkların budadığı kadroyu en ideal şekilde sürdü sahaya…        
Maça hızlı giren Beşiktaş, Trabzonspor defansının büyük yerleşim hatası sonrası ilk golünü erken buldu.
7. dakikada, bordo-mavili defansın sigortası Durica’nın da sakatlık sebebiyle tedavide olduğu bir anda, kullanılan köşe vuruşunda arka bölümde bomboş kalan üç Beşiktaşlıdan Rhodolfo kafayı yapıştırdı, Arena’yı ayağa kaldırdı.
İlk çeyrek biterken bu kez Bero’yu hataya zorlayan Quaresma’nın aldığı penaltıyı, on birde ve kanatta şans bulan Cenk Tosun gol olarak yazdı, Kartal rahatladığını sandı.
Madem hatalar maçıydı, Marcelo geri kalır mı; Brezilyalı ilk yarı bitmeden topu kritik bölgede Trabzonspor’a verdi; Bero, Yusuf’a, o da ağlara…
Eh, hakem de büyük hatalara ortak olmalıydı…
Mete Kalkavan ikinci yarıda iki pozisyonu iyi süzebilse maç bambaşka yerlere gidebilirdi.
Birinde, (Marcelo muydu Atiba mı tam seçemedim) Beşiktaşlı oyuncu ceza sahasında N’Doye’u hem çekti, hem itti, yere yıktı ama devam…
Diğer pozisyon ise Quaresma’nın Yusuf’u hastanelik etmesini sarı kartla geçiştirmesiydi.
Gecenin başarılı ismi Yusuf sakatlanıp çıkınca inisiyatif Beşiktaş’a geçti. Bu bölümlerde Onur’un büyük kurtarışlarını gördük.
Aboubakar çıkıp Ömer Şişmanoğlu girince bu kez Trabzon topla daha çok oynamaya ve ataklarını arttırmaya başladı. Bu bölümde de Fabri çıktı sahneye.
O oldu, bu oldu, neticede kalecilerin başrolde olduğu iyi bir maç oldu.
Trabzonspor İstanbul’da yine iyi oynadı, Beşiktaş yine kazandı.
Ve yine bolca konuşacağımız bir hakemimiz oldu.

MAÇIN ADAMI

Fabri

Şenol Güneş arabesk işlere girmedi, eski takımı diye Tolga'yı değil, formda Fabri'yi koydu kaleye... O da elinden gelenin fazlasını yaptı.