“Kötü arkadaş, zehirli yılandan da kötüdür!"

A -
A +
“Tembel kişilerle arkadaş olma, çok iyi kimseler vardır ki, arkadaşının kötülüğü ile bozulur..."   Kâdî İsfehânî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 585 (m. 1189) senesinde İsfehan’da vefât etti. Fıkıh ilmini Şehîd Muhammed bin Yahyâ’dan öğrendi. Başka âlimler ile de görüşüp, kendilerinden istifâde etti. Birçok ilimlerde, bilhassa hılâf ilminde çok yükseldi. Buyurdu ki: İlim öğrenirken seçilen arkadaşda şu özellikler bulunmalıdır: 1. Çalışkan olmalıdır. 2. Seçilen arkadaş takvâ sahibi ve Allahü teâlâdan korkan kişi olmalıdır. 3. Güzel huylu olmalıdır. 4. Anlayışlı olmalıdır. 5. Tembel ve zamanını boşa harcayan bir kimse olmamalıdır. 6. Çok konuşmamalıdır. 7. Fitne ve fesatçı olmamalıdır. Bu konuda şöyle denilmiştir: “Bir kimsenin iyi veya kötü olduğunu sorma, arkadaşına bak. Çünkü arkadaş arkadaşına uyar. Kişi kötülük sahibi ise, ondan sür’atle uzaklaş, hayır sahibi olduğu zaman ona yaklaş ki, doğru yolu bulasın.” Bir şiirde ise “Tembel kişilerle arkadaş olma, çok iyi kimseler vardır ki, arkadaşının kötülüğü ile bozulur. Ahmak kimsenin ahmaklığı, zekî ve akıllı kişilere sür’atle geçer ve ateş koru gibi, külün içine konunca söner.” Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Bütün çocuklar, Müslümanlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelir. Bunları, sonradan anaları ve babaları, Hristiyan, Yahudi ve dinsiz yapar” buyuruyor. Fârisî bir atasözünde, arkadaşın insan üzerindeki tesîri hakkında şöyle deniliyor: “Kötü arkadaş, zehirli yılandan daha kötü ve daha zararlıdır. Mekândan münezzeh olan Allahü teâlânın hakkı için, kötü arkadaş Cehenneme götürür.” İyi arkadaş edin ki, onun vasıtasıyla Cennetin yolunu bulasın. Bu konuda “Eğer ilmi ve ilim ehlini veya gâibde bulunan bir kimseden haber veren bir şâhid arıyor isen, toprağı örnek al, ona itibâr et! Toprağı nasıl anıldığı vasıfla tanıyor isen, seçeceğin arkadaşı da arkadaşından tanı denilmiştir.” Bilinmeli ki, ilim taleb eden, ilme ve hocasına saygı göstermedikçe, ilme kavuşamaz ve öğrendiği bilgiden faydalanamaz, ilmi elde etmede maksadına ulaşanlar, ancak ilme ve hocaya saygı ile ulaşmışlardır, ilimde gayesine ulaşamayanlar ise, ancak bu duruma, saygıyı terk ettikleri için düşmüşlerdir. Bir İslâm âlimi şöyle buyuruyor: “Saygı tâatten hayırlıdır...” Öyle ki, insan Allahü teâlâya isyan etmekle, günah işlemekle kâfir olmaz, ama Allahü teâlânın emir ve yasaklarını küçümsemek sûretiyle saygısızlıkta bulunursa kâfir olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.