Aytun Çıray’ın matruş suratının altındaki matruşka

A -
A +
Seyirci rekorları kıran ünlü The Exorcist ile başlayan filmler serisinde, rahipler anormal davranışlar gösteren kişilerin bedenlerinden şeytan çıkarırlar! Dehşetle izlerdik o sahneleri gerçek olmasa bile.
Ama Türkiye’de de hiç umulmadık kişilerin içinden biraz kurcalayınca şeytan çıkıyor! Filmlerdeki gibi uzun ritüellere gerek kalmadan hem de.
Bu şeytan son yıllarda Fetullah ve onun bağlıları kılığında zuhur etmeye başladı.
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray da bir başka model. Munis görünümlü, kibarlıktan kırılacak tavırlı Çıray’ın üzerini şal gibi örttüğü şeytanı çok hafif bir dürtmeyle çıkarıverdi ortaya. Hem de pisliğin 50 tonuna bulaşmış olarak.
Tanıyalım onu biraz.
Geçen cumartesi günkü yazımda CHP’yi yöneten Gladyo beşlisinden biri olarak tanımlamıştım Çıray’ı. Gladyo lafından belli ki kendi çapından büyük anlamlar üretmiş, kin ve nefret kusan, yalanlarla örülü bir açıklama yayınlamış.
Açıklamaya geçmeden önce onun hakkında biraz bilgi verelim.
Aytun Çıray, Fetullah alçağının 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında bozguna uğramalarından hemen sonra servise soktuğu “kontrollü darbe yalanı”na zemin hazırlamak için benim yazılarımı kullanan ilk kişi. Televizyonları dolaşarak yaptı bunu. Onu önce Halk TV’de Uğur Dündar’ın programında ve onun sahtelik akan ve inandırıcılıktan uzak “Vay canına” nidaları eşliğinde sorduğu sorulara cevap vererek benim darbeden 4 ay önce yazdığım “Cemaatçi askerlere son uyarı; Tavuk ‘tar’da sayılır” ve arkasından gelen diğer yazılarımdan bahsetmeye başladı.
Aynen şöyle diyordu:
Değerli gazeteci, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur bakın neler neler yazıyor. Kendisi araştırıp bulup çıkarmış. O eğer bu darbenin geleceğini ve Cemaatin darbe yapmaya hazırlandığını biliyorsa devlet bilmiyor mu?”
Ardından malum CHP’li ve FETÖ’cü basınla yazarları bu teraneyi sürdürdüler.
 
CHP’NİN “KONTROLLÜ DARBE”YE İNANDIRILMASI GEREKİYORDU
 
Aytun Çıray ve diğerlerine yazılarımın devletin neyi bilip neyi bilmediği konusunda bir delil oluşturmayacağını, Devletin FETÖ’yü izlediğini, MİT’in TSK’nın içinde istihbarat yapma yetkisinin olmadığını (Artık ortaya çıktığı üzere), ama yüzlerce isim gönderdiğini, bylock sisteminin bile henüz ele geçirilmediğini, dolayısıyla hukuki olarak fazla bir şey yapılamadığını, buna rağmen İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato’nun çok ciddi ve 265 kişilik bir FETÖ soruşturması başlattığını, devletin tahmin ettiği ama tarihini kestiremediği darbenin önüne geçmek için YAŞ’ta tasfiyeye gideceğini, bu yüzden FETÖ şerefsizlerinin 15 Temmuz’a teşebbüs ettiklerini yazdım.
Yazılarımın kaynağının da belli olduğunu, zaten bunu her yazımda dillendirdiğimi ısrarla belirttim. Ümit Akdemir orada kapı gibi duruyor. Ondan daha detaylı bilgi alınabilirdi. Nitekim pek çok televizyon ve radyo onu konuk edip konuştu.
Ama Aytun Çıray ısrarla sürdürdü “Gizem kattığı” bu saçmalığı. Çünkü CHP’nin Fetullah’ın talimatları doğrultusunda “kontrollü darbe” yalanına inandırılması gerekiyordu. Nitekim bu konuda hazırlanan raporlarına Aytun Çıray’ın üstün gayretleriyle DELİL olarak yalnızca benim yazılarımı koyarak komedinin altına imza attılar.
Onların bu çabalarına desteğin PKK ve FETÖ güdümündeki Cumhuriyet’ten gelmesi kaçınılmazdı; Ahmet Şık.
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı katledenlerle röportaj yapıp başlığını “Devlet bizi buna mecbur bıraktı” diye atan bir karakter yoksunundan daha ne beklenir? Ona da cevabımı verdim. Linki aşağıda:
https://turkiyegazetesi.com/yazarlar/fuat-ugur/594114.aspx
Onlara Milliyet’in darbukatörü Mehmet Tezkan katılmasa olmazdı.
Bir tek Soner Yalçın Sözcü gazetesindeki köşesinde bu konuyu ele aldı ve “Sadece Fuat Uğur değil, hepimiz yazıyorduk  FETÖ’nün darbe hazırlığı içinde olduğunu” dedi.
Sonuçta Gezici araştırma Şirketi’nin kamuoyu araştırmasının sonuçları bile halkın bu “kontrollü darbe” yalanını ortaya atan mercimek beyinlilerden binlerce kat akıllı ve sağduyulu olduğunu ortaya çıktı. Çünkü bu 249 şehidimize, binlerce gazimize ve 80 milyona hakaret edercesine ısıtılan yalanlarının halkta hiçbir karşılığı yoktu.
 
“DEĞERLİ-ARAŞTIRMACI GAZETECİ”DEN
“KUMPAS-KOMPLO APARAT”INA
 
Yukarıda yazdığım üzere hakkımda “Değerli gazeteci, araştırmacı gazeteci” sıfatlarını kullanan Çıray yazımın ardından bu kez “Devlet içindeki birtakım kumpas-komplo odaklarıyla ilişkili olduğumdan” girmiş “kumpas-komplo mekanizmalarının becerikli aparatı” olduğumdan çıkmış. Yazdıklarıma “İğrenç bir küstahlık” da demiş ve benimle yargı önünde hesaplaşacağını söylemiş.
Hiç yanılmıyorum işte.
Dürtüyoruz, altından şeytan çıkıyor. Bu kimin şeytanı siz tahmin edin.
Yalancılık kimde, iftira kimde, belden aşağı vurma kimde, en pespaye laflar kimde hatırlayın hemen.
İşte o.
 
MATRUŞ SURATLARIN ALTINDAKİ MATRUŞKA
 
Aytun Çıray “alınganlık” göstermesin ama FETÖ’cülerin davranış biçimleri de aynıdır. Matruş suratları bir matruşka gibidir. Kazıdıkça dökülen cilalarının altından gerçek sıfatları ortaya çıkar. Onların hükûmeti yıkmaya karar verdikleri andan itibaren ağızlarının nasıl bir foseptik kuyusu olduğunu sosyal medya hesaplarından takip ederek gördük.
Bu arada 32 yıl önce terk ettiğim TKP geçmişimi hatırlatarak beni “Muhafazakâr medyaya gammazlama”yı da ihmal etmemiş. Küçük adam. Ucuz adam. Bunu kendi programımda bile defalarca söyledim ben.
TKP benim utandığım değil, sadece zamanı gasbeden ve pişman olduğum bir geçmiş. Hiç boşuna debelenme.
Ama senin nasıl bir geçmişin olduğu er ya da geç ortaya çıkacak.
Ve 30 yıldır gazetecilik yapıyorum. İçinde muhabirlikten tut, editörlük, haber müdürlüğü, yayın yönetmenliği, sunuculuk, program yapımcılığı ve köşe yazarlığına kadar her tecrübe var. Gazeteciliğim sizin “gazetecilere özgürlük” diye tanımladığınız üzere, FETÖ’nün örgütsel mekanizmaları tarafından türetilmiş bylock gazeteciliğine benzemez. Tırnaklarımla kazıyarak, tek başıma ve şimdiye dek devletin hiçbir resmî ve gayriresmî mekanizmasıyla ilişki kurmadan yaptım mesleğimi.
Bu yüzden sizin gibileri çok iyi tanırım Aytun Çıray.
Bay yeşil cübbenin 50. tonu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.