Beyaz Saray'da gözler Hamas'ın kararında: Trump süre tanıdı mı?

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planının İsrail tarafından kabul edilmesinin ardından gözler Filistin cephesine çevrildi. Beyaz Saray, Hamas'ın vereceği kararı beklediklerini ifade ederek "Hamas'ın bu planı kabul etmesini umuyor ve bekliyoruz, böylece ilerleyebiliriz" açıklamasında bulundu.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı Gazze'de ateşkes planının iyi bir plan olduğunu savunarak, "Bu kabul edilebilir bir plan ve Hamas'ın bu planı kabul etmesini umuyor ve bekliyoruz, böylece ilerleyebiliriz." ifadesini kullandı.
Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, Fox News kanalında katıldığı bir programda, Trump'ın Gazze planına ilişkin son durumu değerlendirdi.
TRUMP HAMAS'A SÜRE TANIDI MI?
ABD'li Sözcü, söz konusu planı kabul edip etmemesine ilişkin ABD'nin Hamas'a ne kadar süre vereceğinin tamamen Trump'a bağlı olduğunu belirtti.
Leavitt, Hamas'a tanınacak süre konusunda, "Bu, ABD Başkanı'nın çizmesi gereken bir kırmızı çizgi, eminim ki kendisi bunu yapacaktır. Bu kabul edilebilir bir plan. Hamas'ın bu planı kabul etmesini umuyor ve bekliyoruz, böylece ilerleyebiliriz." diye konuştu.
TRUMP'IN 20 MADDELİK GAZZE PLANI
Beyaz Saray'ın ABD merkezli X şirketindeki sosyal medya hesabından, "Başkan Trump'ın Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Planı" olarak adlandırılan 20 maddelik çözüm planı yayımlandı.
Planda, iki tarafın da teklifi kabul etmesi durumunda, "savaşın derhal sona ereceği" ve "İsrail güçleri esirlerin serbestisine hazırlanmak için üzerine anlaşılan hatta çekileceği." ifadesine yer verildi.
Bu süreçte hava saldırıları ve topçu bombardımanının durdurulacağı belirtilirken, "tam aşamalı geri çekilme için koşullar oluşana kadar savaş hatlarının olduğu gibi kalacağı" kaydedildi.
İsrail'in bu anlaşmayı kamuoyuna açık şekilde kabul etmesinden itibaren 72 saat içinde, hayatta olan ve olmayan tüm esirlerin iade edilmesini öngören planda, "Tüm rehineler serbest bırakıldığında, İsrail, 7 Ekim 2023'ten sonra gözaltına alınan 250 müebbet hapis cezası mahkumunu ve bu kapsamda gözaltına alınan tüm kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 1700 Gazzeliyi serbest bırakacak." ifadesi kullanıldı.
Planda, İsrail'in, naaşı verilecek her İsrailli esir karşılığında 15 Gazzelinin cenazesini bırakacağı kaydedildi.
"Tüm rehineler iade edildikten sonra, barış içinde bir arada yaşamayı ve silahlarını bırakmayı taahhüt eden Hamas üyelerine af tanınacak." maddesinin yer aldığı planda, Gazze'den ayrılmak isteyen Hamas üyelerine, onları kabul eden ülkelere güvenli geçiş imkanı sağlanacağı belirtildi.
İNSANİ YARDIMLAR
Planda, anlaşmanın kabul edilmesi halinde Gazze Şeridi'ne "derhal yardım gönderileceği" vadedilerek, yardım miktarlarının en az 19 Ocak 2025 tarihli insani yardımla ilgili anlaşmada yer alanlarla tutarlı olacağı vurgulandı.
Su, elektrik ve kanalizasyon altyapısının yanı sıra hastane ve fırınların onarılması, molozların kaldırılması ve yolların açılması için gerekli ekipmanların getirilmesi gibi konuların insani yardıma dahil olduğu belirtildi.
Planda, Gazze Şeridi'ne yardım girişinin, Birleşmiş Milletler (BM) ve ona bağlı kuruluşların yanı sıra Kızılay ve her iki tarafla hiçbir şekilde bağlantısı olmayan diğer uluslararası kuruluşlar aracılığıyla, her iki tarafın müdahalesi olmaksızın gerçekleşeceği öngörüldü.
TEKNOKRAT FİLİSTİN KOMİTESİ VE BARIŞ KURULU
Refah Sınır Kapısı'nın her iki yönde de açılmasının 19 Ocak 2025 tarihli mutabakata göre uygulanan mekanizmaya bağlı olacağı paylaşılan planda, Gazze'nin yönetimine ilişkin şunlar kaydedildi:
"Gazze, Gazze halkına günlük kamu hizmetlerini ve belediye hizmetlerini sunmaktan sorumlu, teknokrat ve apolitik bir Filistin komitesinin geçici yönetimi altında yönetilecek. Bu komite, nitelikli Filistinliler ve uluslararası uzmanlardan oluşacak ve yeni bir uluslararası geçiş organı olan 'Barış Kurulu' tarafından denetlenecek ve gözetim altına alınacak."
Planda, Barış Kurulu'nun Başkan Trump'ın yanı sıra, aralarında eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ve adı daha sonra açıklanacak başka üyeler ve devlet başkanları tarafından yönetileceği aktarıldı.
Filistin Yönetimi'nin, Başkan Trump'ın 2020'deki barış planı ve Suudi-Fransız teklifi de dahil olmak üzere çeşitli önerilerde belirtildiği gibi reform programını tamamlayıp Gazze'nin kontrolünü güvenli ve etkili bir şekilde geri alabileceği zamana kadar, bu yapının Gazze'nin yeniden geliştirilmesi için çerçeveyi belirleyeceği ve finansmanı yöneteceği belirtilen planda, yapının, Gazze halkına hizmet eden ve yatırım çekmeye elverişli, modern ve etkili bir yönetim oluşturmak için en iyi uluslararası standartları talep edeceği kaydedildi.
PLANDA HAMAS'IN DURUMU
Planda, Trump'ın Gazze'yi yeniden inşa edip canlandırmayı amaçladığı, "iş, fırsat ve umut oluşturmaya" yardımcı olacağı öne sürüldü.
Gazze'de katılımcı ülkelerle müzakere edilerek tercihli tarife ve erişim oranları belirlenecek özel ekonomik bölge kurulacağının bildirildiği planda, "Hiç kimse Gazze'yi terk etmeye zorlanmayacak ve ayrılmak isteyenler özgürce ayrılabilecek ve geri dönebilecek." ifadesi kullanıldı.
Planda, "Hamas ve diğer gruplar, Gazze'nin yönetiminde doğrudan, dolaylı veya herhangi bir şekilde herhangi bir rol üstlenmeyeceklerini kabul edecek. Tüneller ve silah üretim tesisleri de dahil olmak üzere tüm askeri, terör ve saldırı altyapısı yıkılacak ve yeniden inşa edilmeyecek." denilerek, bağımsız gözlemcilerin gözetiminde Gazze'nin silahsızlandırılması sürecinin başlayacağı maddelerine yer verildi.
GAZZE'DE "ULUSLARARASI İSTİKRAR GÜCÜ"
Planda, Hamas ve diğer grupların yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve "yeni Gazze'nin komşuları veya kendi halkı için tehdit oluşturmaması için" bölgesel ortaklar tarafından bir garanti sağlanacağı belirtilerek, "ABD, Gazze'ye derhal konuşlandırılacak geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) oluşturmak için Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte çalışacak." ifadesine yer verildi.
ISF'nin Gazze'deki Filistinli polis güçlerine eğitim ve destek sağlayacağı, bu alanda geniş deneyime sahip Ürdün ve Mısır ile istişarelerde bulunacağı aktarılan planda, bu gücün uzun vadeli iç güvenlik için çözüm oluşturacağı iddia edildi.
Planda, ISF'nin yeni eğitilen Filistinli polis güçlerinin yanı sıra İsrail ve Mısır'la sınır bölgelerinin güvenliğini sağlayacağı kaydedildi.
İSRAİL'İN GAZZE'Yİ "İŞGAL VEYA İLHAK ETMEYECEĞİ" İDDİA EDİLDİ
Planda, "İsrail'in Gazze'yi işgal veya ilhak etmeyeceği" öne sürülerek, ISF, bölgede kontrolü ve istikrarı sağladıkça, İsrail ordusunun garantörler, ABD, İsrail ordusu ve ISF tarafından belirlenecek standartlara ve zaman çizelgelerine göre geri çekileceği ifade edildi.
Planda, "Uygulamada, İsrail ordusu, Gazze'den tamamen çekilinceye kadar, geçici hükümetle yapacağı bir anlaşmaya göre işgal ettiği Gazze topraklarını aşamalı olarak ISF'ye devredecektir. Ancak, Gazze yeniden ortaya çıkan herhangi bir terör tehdidine karşı güvenli hale gelene kadar bir güvenlik çemberi varlığı devam edecektir." ifadelerine yer verildi.
Trump'ın planında, söz konusu sürecin yürütülmesi halinde Filistinlilerin "kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma yolunda güvenilir bir yol için koşulların nihayet oluşmuş olabileceği" öne sürüldü.
NETANYAHU: BU PLAN SAVAŞ HEDEFLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRİYOR
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump ile Beyaz Saray'daki görüşmesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Trump'ın Gazze'de barış planına ilişkin konuştu.
Trump'ın planına ilişkin "Gazze'deki savaşı sona erdirme planınızı destekliyorum, bu plan savaş hedeflerimizi gerçekleştiriyor." diyen Netanyahu, "Hamas planınızı kabul ederse, Sayın Başkan, ilk adım makul bir geri çekilme olacak, ardından 72 saat içinde tüm rehinelerimiz serbest bırakılacak." ifadesini kullandı.
Netanyahu, plan kapsamında Trump'ın da bulunacağı "Barış Kurulu"na ilişkin, "Bu uluslararası kurul başarılı olursa, savaşı kalıcı olarak sona erdirmiş olacağız." iddiasında bulundu.
İsrail'in, Gazze'nin "silahsızlandırılmasıyla" orantılı olarak bölgeyi askerden arındıracağını ancak ordunun belirsiz bir süre boyunca güvenlik çeperi içinde bulunacağını öne süren Netanyahu, "Gazze'de barışcıl sivil bir idare olacak, bu idare Filistin yönetimi ve Hamas tarafından yönetilmeyecek." dedi.
Netanyahu, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile telefonda konuştuğunu ve İsrail'in başkent Doha'ya saldırısı nedeniyle özür dilediğini ifade etti.
Başbakan Netanyahu, Trump'ın Katar, İsrail ve ABD arasında üçlü kurul kurma teklifinden memnuniyet duyduğunu belirterek fikir ayrılıklarını azaltmaya çalışmak istediklerini söyledi.