Avrupa "tetik mekanizması" hazırlığında, İran tarihi anlaşmadan çekilebilir! "Bu bir savaş ilanıdır"

İran, Rusya ve Çin, Tahran’daki zirvede nükleer iş birliğini güçlendirerek ABD öncülüğündeki yaptırımlara karşı ortak tutum alma kararı aldı. Bu gelişmelerin gölgesinde, Avrupa’nın KOEP kapsamındaki “tetik mekanizmasını” devreye sokma hazırlığı Tahran’ın sert tepkisini çekerken, İran, gerekirse Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) çekilebileceğini açıkladı.
DIŞ HABERLER - 22 Temmuz’da İran’ın başkenti Tahran, İran, Rusya ve Çin’in üst düzey yetkililerinin katıldığı önemli bir üçlü zirveye ev sahipliği yaptı.
Zirvede, İran’ın Avrupa Üçlüsü (E3: Fransa, Almanya ve İngiltere) ile İstanbul’da bugün gerçekleştireceği müzakereler öncesinde nükleer dosya ve yaptırımlara ilişkin ortak stratejiler ele alındı.
The Cradle'dan edinilen bilgilere göre, taraflar, nükleer dosya konusundaki yakın eşgüdümü sürdürme taahhüdünü yineleyerek, özellikle ABD öncülüğündeki yaptırımlara karşı ortak istişareleri genişletme kararı aldı.
NÜKLEER GERİLİM VE "TETİK" MEKANİZMASI' DEVREDE
Zirve, ABD ve İsrail’in İran nükleer tesislerine yönelik koordineli hava saldırıları gerçekleştirdiği bir dönemin hemen ardından geldi. Saldırılar sonrası Tahran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya almıştı. UAEA denetçileri İran’dan ayrılsa da, İran’ın Viyana’daki daimi misyonu Ajans’la temasını sürdürüyor.
Öte yandan, Avrupa Üçlüsü, ABD–İran arasındaki dolaylı görüşmelerin dışında bırakılmalarına tepki olarak, 2015 tarihli Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na (KOEP/JCPOA) dahil “tetik mekanizmasını” devreye alma hazırlığı içinde. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, nisan sonunda BM Güvenlik Konseyi'ne hitabında, “Avrupa’nın çıkarları tehdit edilirse bir saniye bile tereddüt etmeyiz” ifadeleriyle bu süreci ilk başlatan isim oldu.
Tetik mekanizmasının devreye alınması halinde, İran’a yönelik 2015 öncesi altı BM yaptırım kararı (1696, 1737, 1747, 1803, 1835 ve 1929) yeniden yürürlüğe girecek. Bu durum, İran ekonomisine ciddi bir darbe anlamına geliyor.
Barrot, 15 Temmuz’da yaptığı yeni açıklamada, İran somut ve doğrulanabilir taahhütler sunmadığı takdirde “ağustos sonuna kadar” yaptırımların yeniden yürürlüğe konacağını söyledi. Aynı gün E3 temsilcileri Almanya’nın BM Daimi Temsilciliği’nde bir araya gelerek ortak pozisyon belirledi. 14 Temmuz’da ise ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile E3 dışişleri bakanları arasında benzer içerikli bir telefon görüşmesi yapıldı.
ABD’nin BM Daimi Temsilciliği adayı Michael Waltz, Senato’daki oturumda tetik mekanizmasının devreye alınmasının “öncelikleri arasında” olduğunu belirterek, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın bu sürece destek vereceğinden emin olduğunu vurguladı. İsrail de Avrupa ülkelerine bu adımı en kısa sürede atma çağrısı yapıyor.
İRAN'DAN SERT TEPKİ: "BU BİR SAVAŞ İLANIDIR"
Tahran yönetimi, tetik mekanizmasının devreye alınmasını kesin bir dille reddediyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Barrot’un açıklamalarına cevaben, “Bu adım, bizim açımızdan askeri saldırıya eşdeğerdir” dedi.
Arakçi, 20 Temmuz’da BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Başkanı’na gönderdiği mektupta E3’ün tutumunu “hukuken temelsiz, ahlaken sorunlu ve politik olarak tehlikeli” şeklinde niteledi. İranlı Bakan, Avrupa’nın JCPOA ve 2231 sayılı BM kararını ihlal ettiğini, ayrıca ABD ve İsrail saldırılarına destek vererek anlaşmadaki taraf olma vasfını kaybettiğini ifade etti.
ÇOK KUTUPLU BLOKTA STRATEJİK DAYANIŞMA
İran’ın 22 Temmuz’da Moskova ve Pekin ile gerçekleştirdiği görüşme, nükleer diplomasiye çok kutuplu bir dayanak kazandırmayı amaçlıyor. Rusya ve Çin, tek taraflı yaptırımlara karşı olduklarını ve İran’ın barışçıl nükleer enerji hakkını desteklediklerini teyit etti. İranlı yetkililer, ABD ve Avrupa JCPOA’dan tamamen çekilirse, anlaşmanın uygulanabilirliğinin hukuki dayanağını yitireceğini öne sürüyor.
İran Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Ahmed Bakhşiş Ardestani, “Eğer Rusya ve Çin de anlaşmadan çekilirse, Avrupa’nın tetik mekanizmasını devreye sokacak bir dayanağı kalmayacaktır” dedi.
GİZLİ DİPLOMASİ VE SON DAKİKA PAZARLIĞI
Avrupa tarafı, kamuoyuna yansımayan bir şekilde pozisyonunu yumuşatma sinyalleri veriyor. Wall Street Journal muhabiri Laurence Norman’ın iddiasına göre, Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İran’ın UAEA ile yeniden iş birliği yapması ve zenginleştirilmiş uranyum stokuna sınırlama getirmesi halinde, tetik mekanizmasının devreye alınma sürecinin ertelenebileceğini belirtti. Ancak Tahran’dan henüz resmi bir cevap gelmedi.
Eski İranlı diplomat Kuroş Ahmedi ise bu tür bir ertelemenin İran lehine olmadığını savunuyor. İranlı yetkililer ayrıca, tetik mekanizmasının işletilmesi durumunda Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndan (NPT) çekilebileceklerini dile getiriyor. İran’ın BM Daimi Temsilcisi Emir Said İrvanî, bu seçeneğin aktif olarak değerlendirildiğini 11 Haziran’da BM Güvenlik Konseyi’ne duyurmuştu.