Erdoğan, Suriye ile normalleşme sürecini değerlendirdi: ''Esad, görüşmeleri tribünden izliyor''

Düzenleyen: / Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
Erdoğan, Suriye ile normalleşme sürecini değerlendirdi: ''Esad, görüşmeleri tribünden izliyor''

DÜNYA Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iki ülke arasındaki normalleşme sürecine dahil olmadığını belirtti. Erdoğan, Esad'a tepki göstererek' Yani işin içerisinde bir türlü yer almıyor. Biz ise Suriye’nin bu işin içerinde yer alacağını ümit ederek bu çalışmalara kapımızı açtık'' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’deki görüşmesinin dönüşünde uçakta önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Ukrayna ve Rusya savaşının sona erdirilmesi için çalıştıklarını belirterek, ‘’Soçi’deki görüşmelerimizde Suriye, Güney Kafkasya, Libya ile Afrika'daki son gelişmeler üzerinde de fikir teatisinde bulunduk.’’ İfadesini kullandı.

Dünya basınının yoğun ilgi gösterdiği görüşme sonrasında uçakta Türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Suriye ve Irak’taki gelişmelere değindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yöneltilen ‘’Suriye'de Deyrizor’da Arap aşiretlerle PKK'lı YPG'li teröristlerin çatışması bir süredir devam ediyor. Bu konu spesifik olarak Putin’le görüşmenizde gündeme geldi mi? Yaşananlara dair sizin görüşünüz değerlendirmeniz nedir?’’ sorusuna veren Erdoğan, ‘’Doğrusu konuyu Sayın Putin açmadı. Ben şöyle kısa bir özet açtım ve Suriye’deki bu gelişmelerde PKK'ya YPG'ye karşı artık Arap aşiretlerin bir bütün haline geldiğini, hatta şu anda katılımın artmasıyla Arap aşiretlerin güçlendiğini görüyoruz.’’ dedi.

Yanıtın devamında da Putin’in de hemfikir olduğunu belirterek, ‘’Sayın Putin de bölgenin sahipleri olarak Arap aşiretlerinin bir araya gelerek, terör örgütüne karşı mücadele vermesinin önemli olduğunu söyledi. ‘’

Erdoğan, Suriye ile normalleşme sürecini değerlendirdi: ''Esad, görüşmeleri tribünden izliyor''

‘’ARAP AŞİRETLER KENDİ TOPRAKLARINA SAHİP ÇIKIYOR’’

Arap aşiretlerin PKK/PYD terör örgütüne karşı başlattıkları mücadeleyi değerlendiren Erdoğan, ‘’Şu anda yaşanan, Arap aşiretlerinin birlik, beraberlik içerisinde kendi topraklarına sahip çıkma hamlesidir, adımıdır. Bu bakımdan yaşananları önemli buluyorum. Arap aşiretler oraların gerçek sahipleridir. Oraların gerçek sahipleri bu terör örgütleri değildir. Ne PKK ne YPG buraların sahibi değil, bunlar sadece terörist. Aşiretlerin bir araya gelmek suretiyle PKK’ya, YPG’ye karşı koydukları tavır, haysiyetli bir onur mücadelesidir. Hem millidir hem yerlidir.’’ İfadesini kullandı.

Sözlerine devam eden Erdoğan, ‘’Terör örgütünün bölge halkı için ne kadar büyük bir tehlike olduğu bir kez daha görülmüştür. Bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle yok etmenin de mümkün olmadı umarım görülmüştür. Terör örgütü PKK/YPG’nin, terör faaliyetleriyle bölge halklarına yaşam hakkı tanımadığını, bu örgütlere destek veren ülkelerin görmesi gerekir. ABD ve Rusya’ya PKK/YPG’nin terör faaliyetleri ve ülkemizi tehdit eden faaliyetlerine yönelik bilgilendirmeleri sürekli yapıyoruz. ‘’ dedi.

ABD’nin terör örgütüne yaptığı silah ve mühimmat desteğine tepki gösteren Cumhurbaşkanı, ‘’Deyrizor’daki petrolün kontrolü için bu terör örgütünün yapmayacağı katliam, terörist faaliyet yoktur. Bu konuda muhatap ülkelere gerekli uyarılarımızı yaptık, yapıyoruz. ABD’nin bu terör örgütüne yaptığı mühimmat ve silah yardımının bölgenin huzuruna hizmet etmediği görüldü. Terör örgütüne verilen her silah, bölgede akan kanın sürmesine, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulmasına hizmet etmektedir.’’ diyerek bu konudaki sözlerini noktaladı.

SURİYE İLE NORMALLEŞME SÜRECİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a son dönemde Suriye ile ilişkilerin normalleşme süreciyle de ilgili soru yönetildi. Erdoğan kendisine yöneltilen, ‘’Suriye ile normalleşme adımları kapsamında bakanlar ve bürokratlar düzeyinde görüşmeler gerçekleşmişti. Rusya’nın da normalleşmeye destek verdiğine dair açıklamalar da yapılmıştı. Sayın Putin ile bu konu gündeme geldi mi? Normalleşme adımlarının hızlanması söz konusu mudur?’’ sorusuna cevap verdi.

Erdoğan, Suriye ile normalleşme sürecinde Devlet Başkanı Beşar Esad’ın tutumunda hoşnut olmadığını ifade ederek, ‘’Öncelikle şunu ifade edeyim; Esad bizim normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor. Yani işin içerisinde bir türlü yer almıyor. Biz ise Suriye’nin bu işin içerinde yer alacağını ümit ederek bu çalışmalara kapımızı açtık, “Biz buna varız” dedik. Ancak hala Suriye tarafında olumlu bir tavır yok. Temenni ederiz ki sürecin devamında onlar da masada yerini alır.’’ dedi.

Suriye’de normalleşme adımlarının atılması için kapsamlı görüşmelerin yapıldığına değine Erdoğan, ‘’Terörle mücadele, siyasi süreç, sığınmacıların güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşleri kapsamlı şekilde dörtlü dışişleri bakanları toplantısında ele alınıyor.Bu başlıklarda ilerleme kaydedilirse Suriye rejimiyle de ilişkilerin normalleşmesi mümkündür. Suriye rejimi ile yürütülen Dörtlü Sürecin başından itibaren önkoşulsuz olması gerektiğini söyledik.  Biz bu sürecin aşamalı bir şekilde, belirttiğim üzere önkoşulsuz olarak ileriye taşınması gerektiğini düşündük.’’ İfadesini kullandı.

Erdoğan, Suriye ile normalleşme sürecini değerlendirdi: ''Esad, görüşmeleri tribünden izliyor''

''GÜVENLİ GERİ DÖNÜŞLER İÇİN KOŞULLAR OLUŞTURULMALI''

Söz konusu görüşmelerde birinci önceliğin Türk vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden Suriye’nin kuzeyinde yuvalanmış terörle mücadele edeceğini ifade ederek, ‘’Bunun gerçekleşmesi için de Suriye rejiminin sahadaki gerçeklere uygun bir şekilde hareket etmesi, sürece zarar verebilecek yaklaşımlardan kaçınması çok önemli. Malumunuz, bizim bu süreçten temel beklentimiz terörle mücadelede somut adımlar atılması. Bunun yanı sıra, gönüllü ve güvenli geri dönüşler için gerekli koşulların oluşturulması ve BM himayesindeki siyasi sürecin canlandırılmasıdır. Bahsettiğim bu alanlarda gelişme sağlanması sürecin ileriye taşınmasına yardımcı olacaktır. Ancak, evvelce de belirttiğim üzere sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı tehdit eden terör unsurları bertaraf edilmeden, nüfus hareketliliği riskleri ortadan kaldırılmadan, bizim güvenliğimizi ön planda tutan yaklaşımımızın değişmesi söz konusu değildir.

Türkiye, komşularının toprak bütünlüğünden yanadır. Suriye’deki iç savaşın başından beri de bu ülkenin toprak bütünlüğüne en büyük tehdidin bu ülkede konuşlu terör örgütleri olduğunu söylüyoruz. Ülkemizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz de son terörist etkisiz hale gelinceye kadar sürecektir. Suriye’nin kuzeyini, Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerinden temizlemek için o bölgedeyiz.’’ dedi.

KERKÜK'TEKİ GELİŞMELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a son günlerde Irak'ta yaşanan gelişmelerle ilgili olarak kendisine yöneltilen, "Kerkük'te yaşanan gelişmelere dair yaklaşımınız nedir? Son dönemde yaşanan çatışmalara dair. Irak merkezi hükümetinin tavrını nasıl karşılıyorsunuz? IKBY ile birlikte PKK ile mücadele konusunda yeni bir süreç oluşturulabilir mi? Afrika'daki darbeler konusundaki değerlendirmenizi merak ediyorum. Zira sömürgeciliğe karşı bir uyanış olarak mı algılamak lazım yoksa demokrasinin sekteye uğratılması mı?'' sorusuna yanıt verdi.

Erdoğan, öncelikle Afrika kıtasında yaşananlara değinerek, ''Afrika ülkelerinin takındığı bir tavır var. Diğer taraftan diriliş halinde olan ülkeleri, direnen ülkeleri susturmak, durdurmak için adım atan ülkeler var. Mesela İngilizlerin tavrı… İngilizlerin Rusya ile münasebetlerinin nasıl olduğunu biliyoruz, tamamen ters. Bir taraftan da Kıbrıs’ta bize de çelme takmaya çalışıyorlar. Bu konuyu da Sayın Putin ile ele aldık. Rusya’nın Kıbrıs’a ofis açma olayındaki duruşu, Kıbrıs ile ilgili gelişmeler ve şu anda tahıl koridoruyla ilgili gelişmeler Türkiye’nin bölgedeki ağırlığını her şekilde hissettirmekte.'' dedi.

Kerkük'teki gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan, ''Kerkük konusuyla ilgili olarak da gerek Dışişleri Bakanım Hakan Fidan gerekse istihbarat birimlerimiz konuyu sıkı takip ediyorlar. İşin sıkı sıkıya takibi neticesinde gerek Irak Başbakanı Sayın Sudani ile yapılan görüşmeler gerekse oradaki muhataplarıyla yapılan görüşmeler neticesinde şu anda Kerkük’te nispeten sakin bir hava var. Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’a ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’a durumu yakından takip etmeleri gerektiğini de söyledim.. Barzani ailesiyle görüşmeler yapıldı, Sudani ile görüşmeler yapıldı. Dün de Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’ın İran’da yaptığı açıklamalar neticesinde bugün itibariyle hava sakin gözüküyor. Konuyu takip ediyoruz. Bölgenin barış ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulmalı. Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir. Türkmen yurdu Kerkük, yüzlerce yıldır farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı coğrafya olmuştur. Bu coğrafyanın huzurunun, bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz.'' ifadesini kullandı.

BU VİDEO DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...